Polemik doğuran açıklamalar
TÜSİAD İLE HÜKÜMET ARASINDA POLEMİK DOĞMASINA NEDEN OLAN AÇIKLAMALAR..

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği(TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı, "Türkiye esas olarak, kısa vadede, siyasi istikrarını ve reformlarını sürdürebileceği konusunda piyasaların güvenini sarsmış olduğu için dalgalanmalardan bu kadar olumsuz etkilenmiştir." dedi. Sabancı, "Özellikle reform sürecinde görülen yavaşlamanın ekonomi üzerinde hem doğrudan hem de dolaylı etkisi olmuştur." diye konuştu.
Koç Üniversitesi-TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu tarafından düzenlenen "Küresel Trendler, Beklentiler ve Türkiye'nin Büyüme Performansı" konuulu toplantının açılışında konuşan Sabancı,2001 krizinden sonra ekonomide tesis edilmiş olan istikrar ortamının büyük bir kazanım olduğunu belirtti. Sabancı,uluslararası piyasalarda başlayan dalgalanmanın Türkiye'nin bu kazanımlarını eritmesine seyirci kalmanın mümkün olmadığını ifade ederek, bugün karşı karşıya kalınan dalgalanmanın nedenlerinin çok iyi anlaşılması analiz edilmesi gerektiğini söyledi. Sabancı,Türkiye'de yaşanan olumsuz hareketliliğe uluslararası piyasalardaki gelişmeler yol açmış olsa da, Türkiye'nin tüm diğer gelişmekte olan piyasalardan çok daha fazla etkilenmesi hususunun üzerinde durulması gerektiğini kaydetti. Sabancı şöyle konuştu: "Dolayısıyla nedenleri sadece dış gelişmelere bağlamak mümkün değil. Ekonomik faktörlere baktığımızda, Türkiye'yi diğer gelişmekte olan piyasalara oranla daha sorunlu kılan başlıca faktörün yüksek cari işlemler açığı olduğunu görüyoruz. Yüksek cari işlemler açığının yanısıra, kamu borcu hala yüksek ve bu borcun çevrilmesi için hala piyasalardan yüksek miktarlarda borçlanmak gerekiyor. Bu göstergelere bir de yükselen enflasyon oranını eklemek gerekiyor. Kur artışlarının fiyatlar üzerinde yapacağı etki dikkate alındığında, yılın ikinci altı ayında negatif fiyat artışları görülmediği durumda, yıl sonu için yüzde 5 olarak belirlenmiş olan enflasyon hedefinin tutturulması zor gözüküyor. Haziran ayı rakamlarının belli olmasıyla beraber, saptanmış olan üst bandın da aşılması gündeme gelecek. Bu durumda biliyoruz ki, Merkez Bankası'nın enflasyonu yeniden hedefler doğrultusuna çekmesi için yeni bir önlemler paketinin hazırlanması ve bu önlemlerin IMF ile görüşülmesi gerekiyor. Bir başka deyişle, enflasyonun nasıl bir seyir göstereceğinin bilinmediği, ekonomide yeni bazı önlemlerin alınmasının beklendiği bir ortamda belirsizliklerin yoğunlaşmış olduğu açıktır."
'REFORM SÜRECİNDE GÖRÜLEN YAVAŞLAMANIN EKONOMİ ÜZERİNDE ETKİSİ OLDU'
Türkiye'nin esas olarak, kısa vadede, siyasi istikrarını ve reformlarını sürdürebileceği konusunda piyasaların güvenini sarsmış olduğu için dalgalanmalardan bu kadar olumsuz etkilendiğini savunan Sabancı, "Özellikle reform sürecinde görülen yavaşlamanın ekonomi üzerinde hem doğrudan hem de dolaylı etkisi olmuştur. Türkiye'nin kriz ertesinde ard arda gerçekleştirmiş olduğu reformların getirdiği dinamizm algılamasını azaltmış, reform sürecinin kredibilitesini zayıflatarak Kasım 2007'de yapılacak olan seçimlere kadar geçecek süre içinde ilave herhangi bir ilerleme yapılamayacağı beklentisini kuvvetlendirmiştir." şeklinde konuştu.
Ekonomik gelişmeler için tespitlerle birlikte çözüm önerilerine de değinen Sabancı şöyle konuştu:. "Bugün yapılması gereken, öncelikle bozulmuş olan bekleyişlerin tekrar olumluya döndürülmesidir. Bu ise, belirsizliklerin bir an önce ortadan kaldırılması ve ekonomide öngörülebilirliğin yeniden ve süratle tesis edilmeye çalışılması demektir. Bekleyişlerin iyimsere dönmesi, zaman, kararlılık ve tutarlılık gerektirmektedir. Türkiye'nin AB yolunda makro ve mikro ekonomik reformları sürdürme ihtiyacı, bürokrasi ve siyasetin her kademesinde, ekonominin her alanında aynı kararlılık ve tutarlılıkla dile getirilmeli ve hayata geçirilmelidir. Şimdiye kadar gerçekleştirilen yapısal reformlar sonucunda ekonominin temell