'Para mara yok, kimse gelmesin'

'Para mara yok, kimse gelmesin'

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bütçenin fazla vermesi yüzünden bazı kamu kuruluşlarının ek ödenek talep ettiğini belirterek, "Para mara yok" dedi.

'Para mara yok, kimse gelmesin'
16px
24px
11.06.2008 14:11
ABONE OLgoogle
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ekonomideki risklere rağmen ihracat ve gelirlerde artış olduğuna dikkat çekti. Ekonomik kırılganlığın azaldığını belirten Unakıtan, "Ah bir de siyasi istikrar olsa, önümüzde kimse duramaz" dedi.

Bakan Unakıtan, gıda ve enerji artışları nedeniyle enflasyonda 2008 ve 2009'da düşüş beklenmemesi gerektiğini belirterek, Türkiye'nin enflasyon ithal eder hale geldiğini, enflasyonu tek haneye düşürmek için sıkı maliye politikalarının süreceğini söyledi.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, 2008 Mayıs Ayı Bütçe Uygulama Sonuçları'nı, Bakanlıkta düzenlenen bir basın toplantısıyla ortaya koydu. Bakan Unakıtan, bütçenin mayıs ayında siyasi krizlere rağmen 3 milyar 389 milyon YTL fazla verdiğini söyledi. Unakıtan, bütçe fazlasının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 66 artış gösterdiğini, faiz dışı fazlayla birlikte bütçedeki artışı 5 milyar 570 milyon YTL olarak açıkladı.

Dünya'da global dalgalanmaya dayalı bir kriz yaşandığına dikkat çeken Unakıtan, bunun, finans sektöründeki dalgalanmalarla birlikte ekonomilerde büyümeyi de yavaşlattığına işaret etti. Bütün ülkelerde genel bir dalgalanma olduğunu anlatan Unakıtan, geçtiğimiz hafta katıldığı OECD Ülkeleri Maliye Bakanları Toplantısı'nda temas edilen önemli konulardan bazılarının gıda ve enerji krizi nedeniyle artan enflasyon olduğunu söyledi.

Dünyanın büyüme oranlarında yavaşlamayla birlikte enflasyonda artışla karşı karşıya kaldığını aktaran Unakıtan, geçen yıldan bu yana global finansal dalgalanmanın ABD ekonomisini ciddi şekilde etkilediğini, OECD'nin açıkladığı rakamlara göre dünya finans piyasasındaki zararın 380 milyar doları bulacağının tahmin edildiğini kaydetti. IMF'nin küresel büyüme tahminini 2008 için 4,8'den yüzde 3,7'ye çektiğini kaydeden Unakıtan, aynı kuruluşa göre 2007 rakamlarıyla yüzde 2,7 oranında büyüyen sanayileşmiş ülkelerin 2008-2009 arasında yüzde 1,3 oranında büyüyeceğinin tahmin edildiğini bildirdi.

Gelişmiş ülkelerde de büyüme tahminlerinin geri çekildiğini dile getiren Maliye Bakanı, OECD ülkelerinin 2008'de 1,8, 2009'da ise 1,7 büyümesinin beklendiğini anlattı. İtalya ve İspanya'nın büyümede önemli bir ivme kaybedeceğinin düşünüldüğünü ifade eden Unakıtan, İngiltere'nin büyüme hızının ise yarı yarıya düşeceğini, Hindistan ve Çin gibi yüksek büyüme hızına sahip olan ekonomilerin zorlanacağını söyledi. Bu durumun önümüzdeki yıllarda da sürecek gibi göründüğünü aktaran Unakıtan, dünyada enflasyonun artmaya devam ettiğini belirtti.

DÜNYADA GIDA VE ENERJİ KRİZİ ENFLASYONU ARTIRIYOR

Gelişmiş ülkelerde enflasyonun son 13 yılın, gelişmekte olan ülkelerde ise son 7 yılın en yüksek seviyesine ulaştığına dikkat çeken Unakıtan, Çin'de enflasyonun yüzde 8,5, Türkiye'de ise yüzde 9,7 oranına çıktığına işaret etti. Dolardaki değer kaybı nedeniyle petrol fiyatlarının arttığını kaydeden Unakıtan, petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle gıda ürünlerinden bioyakıt üretildiğini, yüksek oranda üretim nedeniyle gıda fiyatlarında da artış olduğunu söyledi. Global krizin bazı kişiler tarafından 'sonuna gelindi' şeklinde yorumlandığını hatırlatan Unakıtan, kendilerinin ihtiyatlı yolu tercih ettiğini belirtti.

"2008-2009'DA YÜKSEK BÜYÜME BEKLENMESİN"

Türkiye'nin, yaptığı reformlarla küresel ekonomiye daha çok entegre olduğunu ifade eden Unakıtan, ekonominin üretken kapasitesi, verimlilik seviyesi ve rekabet gücünün arttığına, sürdürülebilir ekonominin altyapısının sağlamlaştırıldığına dikkat çekti. Bunda mali disiplinin katkısının çok büyük olduğunu aktaran Unakıtan, göreve geldiklerinde 230 milyar dolar büyüklüğündeki ekonomiyi 2007 sonu itibariyle 660 milyar dolar büyüklüğe ulaştırdıklarını kaydetti. Unakıtan, Türkiye'nin global ekonomiye daha fazla entegre olmasının sonuçlarından birinin de dışarda olan gelişmelerin ekonomiye etkisinin kaçınılmazlığı olarak açıkladı.

Türkiye ekonomisinin zaman içinde güçlendiğini, iç ve dış şoklara karşı daha dayanıklı hale geldiğini bildiren Unakıtan, dünyada bunca kriz senaryosu varken ekonominin 2001'deki gibi etkilenmediğini vurguladı. Kişi başı milli gelirin 10 bin dolarlara ulaştığının altını çizen Bakan Unakıtan, bunların Türkiye ekonomisindeki ilkler olduğunu söyledi. Dışarıdaki belirsizlikler yanında içeride de belirsizlikler yaşandığını anlatan Unakıtan, siyasi belirsizliklerle birlikte artan ekonomik sorunlar nedeniyle büyüme hızında yavaşlama sinyali alındığına işaret etti. Büyümede yüzde 7-8-9'lu rakamların birkaç yıl olmayacağını ifade eden Unakıtan, yine de yüzde 4-5 büyümeyle Avrupa'ya göre yüksek gittiğimizi, Avrupalılara göre onları şaşırtkacak bir büyüme olduğunu savundu.

PARA İÇİN GELMEYİN

 Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bütçenin fazla vermesi yüzünden bazı kamu kuruluşlarının ek ödenek talep ettiğini belirterek, "Para mara yok. Kimse benden tekrar ilâve para, ödenek istemeye gelmesin. Böyle bir yanlışa düşmesinler" dedi.

Bu arada Unakıtan, bütçenin fazla vermesi nedeniyle bazı kamu kuruluşlarından ilave ödenek talebi geldiğini belirterek, şunları söyledi:

"Birçok kamu kuruluşlarından 'A efendim bu sene, dün bütçe fazla vermiş, ondan bize biraz verir misiniz?' Veremeyiz. Öyle bir şey yok. Yani bütün arkadaşlara, bütün bakanlıklara da duyurmak istiyorum. Bizim, 'Mayıs ayında fazla verdi' dememiz, geçen sene de vermiştik, bu sene biraz daha fazla verdik. Bunun manası, 'size daha fazla para vereceğiz' değil, öyle bir şey yok. Kimse benden tekrar ilâve para istemeye, ödenek istemeye gelmesin. Çünkü Bütçe Genel Müdürü boyuna telefonlara cevap veriyor. 'Ya sizin bütçeniz fazla vermiş. Bakanım bize şu kadar bir para versin' diyorlar. Bakanlıklar söylüyor bunu, valiler söylüyor, belediye başkanları... Yok böyle bir şey. Para mara yok."   

ENFLASYONUN HIZLI BİR ŞEKİLDE DÜŞMESİ İMKANSIZ HALE GELDİ

Enflasyon rakamlarındaki artışa da değinen Bakan Unakıtan, "Talepdeki yavaşlamaya rağmen, gıda ve enerji fiyatlarındaki artışın Türkiye'de enflasyonun hızlı bir şekilde düşmesini imkansız hale getirmiştir. Hatta enflasyon artmaya başladı. Bırakın düşmeyi, artmaya başladı. Artıyor ama şundan dolayı. Enerji fiyatları, bir defa petrol 140 dolarlara tırmandı. Bu hiç hesaplanamaz, akıl almaz bir şekilde yükseliyor. Bu dünya için en büyük risklerden bir tanesi. Türkiye gibi ülkeler kendilerini idare ediyor. Ama dışarıdan gıda ve enerji satın alan fakir ülkelerin durumu gittikçe güçleşiyor. Şimdi Türkiye enflasyonu ithal eder duruma düştü" dedi.

Türkiye'de enflasyonun yüzde 70'inin gıda ve enerji fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığını ifade eden Unakıtan, dünyadaki artışların Türkiye'yi etkilemesi nedeniyle gıdanın arttığına dikkat çekti. Dünyada düzelme olması halinde Türkiye'de de düzelme yaşanacağının altını çizen Unakıtan, bu konjoktürel değişimlerin 2008'de düzeleceğinen inandığını bildirdi.

Düzelmenin etkilerinin 2008'e yansımayacağını aktaran Unakıtan, Merkez Bankası'nın da hedeflerini gerçekçi rakamlara revize ettiğini söyledi. Yılın, son ve üçüncü çeyreğinde bazı gelişmelerin yaşanmasının mümkün olduğunu kaydeden Unakıtan, enflasyonun tekrar tek haneye düşürülmesinin en büyük hedefleri olduğunu bildirdi. Türkiye'nin borç yapılanmasında Avrupa kriterlerini yakaladığını, hatta geçtiğini dile getiren Unakıtan, borçların GSYİH'ya oranının 2007 yılında yüzde 38,8'e gerilediğini, 2012 yılında bu rakamın yüzde 30'a inmesini planladıklarını ifade etti.

Faizlerin artması konusuna da değinen Unakıtan, faiz artışının enflasyonu da tetiklediğini bildirdi. Dışarıda ve içeride de bir takım belirsizliklerin de ortaya çıkmasıyla son günlerde faiz oranlarının gittikçe arttığını kaydeden Bakan Unakıtan, bunun ilacının enflasyonu indirmek, belirsizlikleri kaldırmak ve mali disiplini daha da sıkılaştırmak olarak açıkladı.

2012'ye kadar mali politikaların şimdiden belirlendiğini söyleyen Unakıtan, bunun öngörülebilirlik demek olduğunu ve Türkiye'nin bugüne kadar ekonomide öngörülebilir bir plan hazırlayamadığını ifade etti. Bir zamanlar akşam yatıp sabah kalktığımızda farklı bir ekonomiyle karşılaşıldığını dile getiren Maliye Bakanı Unakıtan, "Akşam yattık, sabah baktık ki dolar iki katına fırlamış. Diğer kurlar iki misli artmış. Faizler fırlamış, gecelik faizler yüzde 5000'leri gördü. Öyle günleri gördü Türkiye. Şimdi Türkiye için ileri geri konuşanları ben o günleri hatırlamaya davet ediyorum. Bir kere Anayasa kitabı fırlatıldı, ekonomi gitti, battı. Yalan mı? Doğuru mu? Doğru." diye konuştu. Bugün yaşanan durumla ilgili de örnek veren Unakıtan, o günlerde Anayasa Mahkemesi'nin karar da vermediğini sadece 1 kitapla koca Türkiye'nin götürüldüğünü, o günlerle mukayese edilmesi halinde ekonominin güçünün görüleceğini söyledi.

Türkiye'nin ihracatının artması için rekabet gücünün artırılmasını amaçladıklarını ifade eden Unakıtan, son zamanlarda ihracatın ithalatı karşılama oranının giderek arttığına dikkat çekti. Türkiye'nin en büyük ithal kaleminin enerji olduğunu belirten Unakıtan, enerjiye yılda 40 milyar dolara yakın para harcandığını söyledi. Yıllar önce petrolde 1 dolar artış olduğunda milletin kuyruğa girdiğini, motorin bulamayan fabrikaların tatil edildiğini hatırlatan Unakıtan, "Akaryakıt hammaddelerinde 1 dolar artış Türkiye'ye 500 milyon dolara maloluyor. Dışarıya 500 milyon dolar daha fazla harcayacaksın. Şimdi petrol öyle 1 dolar artmıyor. 10 dolar 10 dolar artıyor. O bakımdan Türkiye'nin güçlülüğünü görmek mümkün oluyor" dedi.

Cari açığın enerji fiyatlarındaki artıştan etkilendiğini söyleyen Unakıtan, 2007 yılında 5,7 olan GSYİH'ya oranının 2008 yılında 2,7 olmasının tahmin edildiğini dile getirdi. Cari açığı aza indirmek için ihracatın artırılması ve doğrudan yabancı yatırımcının çekilmesi gerektiğini dile getiren Unakıtan, "Türkiye son 3 yılda 52 milyar dolara yakın doğrudan yabancı sermaya girişi sağladı. Gelecek 3 yılda hedefimiz 58,6 milyar dolar doğrudan yabancı sermaya girişidir. Ancak, iç ve dış belirsizlikler bu yıl 18,5 milyar dolarak olarak tahmin edilen doğrudan yabancı sermaya girişini en iyimser tahminlerle 14-17 milyar dolara olarak hesaplayabiliriz. Fakat bu seneki özelleştirmedeki performansımız bu iyimser tahmini unutturur, belki ilerisini de geçirir" şeklinde konuştu.

2003 yılından önce 20 yılda 8,5 milyar dolar özelleştirme yapıldığına işaret eden Unakıtan, Türkiye'nin AK Parti hükümetleri döneminde toplam 49 milyar dolarlık özelleştirme yaptığını söyledi. Özelleştirmenin Türkiye'nin menfaati açısından yapılmasını istediklerini vurgulayan Unakıtan; otoyol ve köprülerin önümüzdeki dönemlerde, şans oyunlarının işletme hakkının ise önümüzdeki aylarda özelleştirileceğini belirtti. Şeker fabrikalarının özelleştirme stratejilerinin devam ettiğini söyleyen Unakıtan, elektrik üretim ve dağıtımda özelleştirmelerin bu yıl içinde yetiştirilmesinin planlandığını kaydetti.

Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile kimsenin istediği gibi harcama yapamadığını aktaran Maliye Bakanı, son 5-6 yıllık dönemde bütçe harcamalarının yüzde 57 artmasına rağmen bütçe gelirlerinde yüzde 102, vergi gelirlerinde ise yüzde 107,5 oranında artış olduğunu bildirdi.

Eskiden gelirlerin giderlerden daha az arttığını ve onun, bunun kapısına gidip el açılarak borç arandığını vurgulayan Bakan Unakıtan, şöyle dedi: "Ayaklarının üzerinde duran bir toplum olduğumuzdan itibaren her yönden yüksekte olacağız. Ah bir de siyasi istikrar sağlansa var ya, önümüzde kimse duramaz. Ama ne yapalım. Türk milleti her şeyin üstesinden gelir. Türk ekonomisi, güçlendiği için krizlere dayanıklı hale geldi. Türkiye, şimdi hafif bulutlu devam ediyorsa, bu ekonominin güçlenmesinden geliyor. Küresel dalgalanmalar, gelecekte de olacaktır. Önemli olan Türkiye'nin önünü açmaktır. Yapısal reformları devam etmek durumundayız. Büyümeden, kalkınmadan ödün vermememiz gerekiyor. AB ile ilişkileri de daha iyi hale getirmeliyiz.''

Bütçe uygulama sonuçlarının açıklanmasından sonra basın mensuplarının sorularına yanıt veren AK Parti'ye açılan kapatma davasının ekonomi için bir risk olup olmadığı sorusuna, "Koskoca iktidar partisinin kapatılıp kapatılmayacağı bir belirsizliktir. Risktir. Bunları olmasını istemeyiz." diye yanıt verdi. Enerji fiyatlarındaki artışlar nedeniyle doğalgaz ve elektriğe yapılan zamların elde olmayan zamlar olduğunu belirten Unakıtan, bunu enflasyon ithal edilen durumlar olarak açıkladı.

Bütçe fazlası verdikleri için bakanlıklar başta olmak üzere bazı kurumların 'Bütçe bu ay fazla vermiş. Birazını da bize verseniz." dediklerini belirten Unakıtan, ödeneklerin bütçe kalemlerinde önceden belirlendiğini, bakanlık da olsa herhangi bir kurumun gelip kendisinden para istenmemesini istedi. Unakıtan, mali disiplinden taviz vermeyeceklerini yineledi.

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Unakıtan, TBMM'deki görüşmelere katılmak üzeren bakanlıktan ayrıldı.

Cihan

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde