Organik Tarımda Kelkit Markası
ORGANİK TARIM, KELKİT HAVZASINA HAYAT VERDİ. İŞTE KELKİT'İ DEĞİŞTİREN PROJE..

Kelkit Havzası Organik Tarım Fırsatları, Kamu, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve iş dünyasının katılımıyla gerçekleşti. Panele Tokat Valisi Erdoğan Gürbüz, Gaziosmanpaşa Rektörü Prof. Dr. Zehra Seyfikli, Reşadiye Kaymakamı Ferhat Kurtoğlu, Reşadiye İşadamları Derneği (REŞİAD) Başkanı Mehmet Önder, Sofra London Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Özer, Sağlıklı Gıda Platformu Başkanı Hüseyin Bozdağ, İLSAD Yönetim Kurulu Başkanı Yasa Çeliktaş, Reşadiye Belediye Başkanı Rafet Erdem, Erbaa Belediye Başkanı Ahmet Yenihan, Niksar Belediye Başkanı İdris Şahin’in de bulunduğu yetkililer katıldı.
Panelde, Tokat, Sivas, Gümüşhane, Giresun ve Erzincan illerimizi kapsayan Kelkit Havzası’nın dünyada organik tarıma en uygun bozulmamış ender havzalardan biri olduğu vurgulandı. Organik olarak; madımak, kuşburnu, pekmez çeşitleri, ceviz gibi ürünlerin yurtiçi ve yurtdışına ihraç edilebileceğinin ifade edildiği panelde, “Amerika’da, İtalya’da, Almanya’da kurtlu elma, armut, madımak, kuşburnunun bedeli yüksektir ve bu ürünler de Tokat’ta vardır. Ancak bizler ne yazık ki, elimizdeki bu gibi değerleri ve potansiyelimizi yeterince kullanamıyoruz” dedi.
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Reşadiye İşadamları Derneği (REŞİAD) Başkanı Mehmet Önder, “Reşadiye İş Adamları Derneği Başkanı olarak, iş adamlarımızı bölgemize yatırıma davet ediyorum. REŞİAD olarak, bölgemizde yatırım düşünen iş adamlarımıza, her türlü yatırım ile ilgili fizibilite, lojistik destek, havza hakkında bilgi ve danışmanlık vermeye hazırız. Kelkit Havzası’nda, organik tarım KOBİ’leri oluşturulabilir. Buğday üretimi, tütün üretimi, şeker pancarı üretimi yapılanması yeniden gözden geçirilebilir. Bölgenin bozulmamış doğası göz önüne alındığında, tohum da ar-ge firmaları desteklenebilir. Özellikle, tohum üreticisi firmalar bölgeye davet edilmelidir ve ar-ge çalışmalarını yapacakları hazine arazileri tespit edilerek, bu firmalar için tahsis edilmelidir. Bölgenin kendisine has ürünleri olan; ceviz, kuşburnu, madımak, koronka, Tokat elması, patates üretimi, domates ve diğer keşfedilmemiş olan bitki türleri desteklenerek, organik markalar haline dönüştürülebilir. Süt ve süt ürünleri ile hayvancılık konusunda yeni yatırımlar yapılarak, bölgeye ve ülkeye yeni markalar oluşturulabilir. Hayvancılığa yönelik, damızlık üretimi tesisleri kurulabilir. Diğer taraftan, arıcılık doğal bir süreç olarak kendiliğinde gelişmeye devam edebilir. Bölgemizde başlamış olan organik çalışmalar bizlere ümit vermekte ve vizyonumuzu açmaya devam etmektedir. İşte, bu gibi projelerin hayata geçirilmesinde özel müteşebbisin rolü çok önemlidir. Bölgede sanayicinin ve ortaklık yapılarıyla oluşacak yeni KOBİ’lerin önünün açılması gerekmektedir. Önemli temel sorunlardan biri finansman sorunudur. Bölgemizden çıkmış sanayicilerimizin bölgemize gelerek yatırım yapması, Resüt gibi ortaklıkların oluşturulması, emekli olmuş ve memleketine dönmüş olanların küçük sermayeleriyle yeni işler yapması, bu konuda Hükümetimizin, KOSGEB İdaresi’nin sağladığı destekler ve fonlar ile AB’nin tarıma yönelik çeşitli hibe fonlarından ve ucuz kredilerinden de yararlanabiliriz” diye konuştu.
Tokat ve Çevresindeki İller, 2’nci Bir GAP Projesidir
Tokat ve çevresindeki illerin Karadeniz’in Çukurovası olduğunu ve bu illerde tarım ve hayvancılığın geliştirilmesiyle ‘2’nci bir GAP Projesi’nin hayata geçirileceğini anlatan Önder, “İlimiz; organik tarım, mermer, hayvancılık, yayla ve sağlık turizmi gibi alanlarda ciddi bir potansiyele sahiptir. Kentimizde; Dimes, Resüt, Bolca, Bereket Döner gibi çeşitli sektörlerde yatırımlarımız olmakla birlikte, henüz güçlerimizi yeterince birleştirmediğimiz için gerek sanayi, gerekse ticari açısın