Dolar
40,6532
-0,04%
Euro
47,112
1,47%
Sterlin
53,986
0,38%
Bitcoin
4.641.782
-1,91%
BİST-100
10.746,98
0,04%
Gram Altın
4.394,933
2,16%
Gümüş
37,04
0,85%
Faiz
43,8
0,00%

Okul reddi ve uyum sağlayamamak velilerin korkulu rüyası oldu

Okullar açıldı, milyonlarca çocuk okullu oldu. Ama okul reddi ve okula uyum sağlayamamak çocukları ve aileleri en çok zorlayan konuların başında. Uzmanlar ise aileleri uyarıyor: “Çocuklarınızı sakın zorlamayın. Zorlu süreçte yanında olun. Gerekiyorsa profesyonel destek alın”

12.09.2023 07:40
Haberi paylaşın
Okul reddi ve uyum sağlayamamak velilerin korkulu rüyası oldu
16px
32px

BU BELİRTİLERİ GÖRMEZDEN GELMEYİN

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Doç. Dr. Semra Yılmaz da bazı çocukların okula gitmekle ilgili belirgin duygusal sıkıntı yaşayarak okula gitmeyi reddettiğini anlattı. Okul reddi olan çocuklardaki temel sorunun okula gitme ile tetiklenen duygusal zorlanma olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Yılmaz, “Çocuk, okula gitmesi istediğinde özellikle de okul saati geldiğinde, aşırı korku, huzursuzluk, mutsuzluk ve hatta öfke patlaması ve saldırganlık gibi şiddetli duygusal ve davranışsal belirtiler sergileyebilir. Bu belirtilere sıklıkla karın ağrısı, mide bulantısı gibi fiziksel yakınmalar eşlik eder. Okul reddi olan bazı çocuklarda bu belirtiler çocuk evden çıkmadan önce görülmeyebilir. Bu çocuklar okula gitmek için hazırlanırken rahat veya kısmen rahat olabilir ancak okul yolunda veya okul kapısında ve bazen de sınıf kapısında aniden bu belirtileri yaşamaya başlayabilir. Okul reddi yaşayan çocuklarda çocuğun okula gitmemesi gizli bir durum değildir, ebeveyn ve öğretmenlerin bilgisi dahilindedir” diye anlattı.

ERGENLERDE ARTIYOR

Doç. Dr. Yılmaz’ın dikkat çektiği nokta okul reddinin her yaştan çocukta görülebilir olması. Ama son yıllarda okul reddinin ergenlerde arttığını dile getiren Doç. Dr. Yılmaz, şunları söyledi;

“Ancak aslında okul reddi ayrılık kaygısı dışında birçok ruhsal bozukluğun belirtisi olarak karşımıza çıkabilir. Bununla birlikte çocuğun kendisine ve çevresine dair pek çok farklı durum okul reddinin altında yatan bir neden veya tetikleyici olabilmekte. Çocuğa dair özellikler arasında, çocuğun yapı olarak kaygıya yatkın olması, özgüven sorunları, okul başarısının düşük olması, öğrenme ve konuşma sorunları sayılabilir. Okul reddi bazen bir hastalık veya ameliyat bazen de bir kaza sonrasında okuldan uzak kalma sonrası ortaya çıkabilmekte. Çocuğun alıştığı arkadaş çevresinden uzak kalması ve yeni arkadaşlıklar kurmakta zorlanması da okul reddi açısından tetikleyici bir unsur olabilir. Aile içinde yaşanan olumsuz yaşantılar, aile veya akraba üyesinin kaybı, aile içi şiddet, ihmal, istismar gibi travmatik olaylar, ebeveynlerde psikiyatrik veya fiziksel hastalık, bazen de yeni kardeş veya taşınma gibi aslında dışarıdan bakıldığında güzel sayılabilecek yaşam değişiklikleri de okul reddinin gelişmesinde etken olabilmektedir. Okul reddi okul ortamında yaşanan birçok farklı stresöre bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Okul, sınıf veya öğretmen değişiklikleri, okulda, serviste kötü muamele veya örselenmeye maruz kalma (akran zorbalığı, öğretmen ihmal-istismarı) ve hatta bazen sadece öğretmenden korkmak tetikleyici olabilir. Bazen de ağır ev ödevleri, kapasitesini aşan eğitimsel ve sosyal etkinlikler çocukta okul reddi davranışının altındaki neden olabilmektedir. Özellikle okul reddi aniden ortaya çıkıyorsa, akran grubunda veya öğretmenle olan olumsuz bir yaşantı mutlaka sorgulanmalıdır. Bazı çocuklarda ise alt ıslatma veya sınıfta kusma gibi küçük düşürücü bir olayın ardından okul reddi oluşabilir.”

ZORLU SÜRECİ BİRLİKTE AŞIN

Uzm. Kln. Psk. Müge Leblebicioğlu Arslan da özellikle anaokulu ya da birinci sınıf gibi okul hayatına yeni başlayacak çocuklarda okul uyum güçlüğü görülmesinin doğal bir süreç olduğunun altını çizerken, “Bu süreci bazı çocuklar daha kolay bazıları daha zor atlatıyor.  Ancak her okula gitmek istememe okul fobisi anlamına gelmiyor. Bu bir uyum süreci ve zorlukları beraberinde getirebilir. Güç ama doğal olan bu zorlu sürecin yavaş yavaş azalarak gitmesini beklemek” diyor. Leblebicioğlu yapılacakları ise şöyle sıralıyor;  “Okula gitmesi konusunda ısrarlı ve tutarlı olun. Burada kastedilen otoriter ve baskıcı bir tutum değil, anlayışlı ve güven veren bir tutum göstermektir. Okula gitme korkusu hakkında konuşun ve konuşması için destekleyin. Okula gitme zamanlarında kararlı olun. Okul eşyalarını birlikte seçin. Onun sevdiği karakterler ve modeller olmasına özen gösterin. Akranları ile buluşmalar planlayın. Buluşmalar çocuğun uyum sürecini kolaylaştırarak güvendeyim mesajını verecektir. Sınıf öğretmeni ve rehber öğretmeninden konu ile ilgili destek alın. Unutmayın ki her çocuk biriciktir. Her ne kadar okul fobisi olarak adlandırsak da her çocuk için işleyiş farklılaşabilmektedir. Çocuğunuzun psikolojik iyi oluşunun sağlanabilmesi ve süreci nasıl yürütmeniz gerektiği konusunda psikolojik destek alın.”

PEKİ NE YAPMAK GEREKİYOR?

Uzmanlar bunu aşabilmek için aileleri şu tavsiyelerde bulunuyor:

Çocuğunuzun öğretmeni, ilgili müdür yardımcısı ve (varsa) rehber öğretmeni ile önceden görüşün. Çocuğunuzun okula uyumunu kolaylaştıracağına inandığınız, özel şeyler varsa onlarla paylaşın.

Okula başladığında onu nelerin beklediğine dair gelişim düzeyine uygun şekilde ön bilgi vermek potansiyel kaygının ortaya çıkmasını önleyici olacaktır. Örneğin; “Sen okuldayken sana destek veren kişi öğretmenin olacak. İhtiyacın olduğunda ona sarılabilirsin.” “Okulda arkadaşların

Duygularınızın farkında olun. Çünkü sizin kaygınız çocuğa da yansır. Bu nedenle çocuğun okula gideceği gün aile üyelerinin sıradan bir günmüş gibi davranın, kaygıyı tetikleyecek davranışlardan ve söylemlerden uzak durun.

Okula gitmeyi çocuğun tercihine bırakmayın. “Okula gitmek ister misin?” diye sormayın, “Okula gitme vakti” diyerek hazırlanması gerektiği hatırlatın.

“Bak herkes alıştı, bir sen kaldın! Ayşe hiç ağlamıyor. Ağlayacak bir şey yok! Bebek misin?” gibi cümlelerle okula-sınıfa girme konusunda güçlük yaşamayan diğer öğrenciler ile kıyaslama yapmaktan kaçının. Bunun yerine çocuğunuzu mutlaka dinleyip, kaygılanmasının normal olduğu ve bunun utanılacak bir şey olmadığı söyleyin.

Evde çocuk hatalı bir davranış sergilediğinde “Yarın yine okula göndereceğim seni! Öğretmenine şikâyet edeceğim” gibi sözlerle okul ve öğretmeni tehdit unsuru olarak kullanmayın.

patronlardunyasi.com