Oger Telekom'a neden yüksek fiyat verdi?
Türk Telekom'un yüzde 55 hissesinin özelleştirilmesi ihalesinde, 6 milyar 550 milyon dolarla en yüksek teklifi veren Lübnanlı Hariri ailesinin sahibi olduğu Oger Telecom'un Genel Müdürü Paul Doany, Telekom'a neden yüksek fiyat verdiklerini açıkladı.

Lübnan'da yayınlanan Daily Star Gazetesi'ne demeç veren Doany, devir gerçekleştiğinde, Türk Telekom çalışanlarının sayısını azaltma gibi bir niyetlerinin olmadığını söyledi.
Türk Telekom'da 19 milyon aboneye hizmet veren 55 bin çalışan olduğuna işaret eden Doany, 'bu büyüklükteki bir sektör için bu kadar çalışan insan sayısı, diğerlerine göre iyi bir rakam. Pakistan'da 4 milyon sabit ve mobil hat hizmeti veren şirkette 65 bin kişi çalışıyor' dedi.
Doany, şirketlerinin son teknolojiyle iş yapabilmeleri için, Türk Telekom çalışanlarının eğitileceğini ve Oger Telecom'un Türk pazarını en son teknolojilerle tanıştıracağını belirtti.
Doany ayrıca, Türk Telekom'un 19 milyon sabit ve mobil hatta sahip olduğunu, yıllık gelirinin ise 1 milyar dolar seviyesinde olduğunu anlatırken, 'önümüzdeki dönemde, özellikle mobil markette önemli oranda büyüme bekliyoruz ama sabit hatlarda böyle bir beklentimiz yok" diye konuştu.
Gazetede yer alan haberde Doany, Türk Telekom'un yüzde 55 hissesinin alınmasıyla birlikte, Oger Telecom'un bundan sonra Güney Afrika, Romanya ve Portekiz ile birlikte, toplam 4 ülkede 27 milyon sabit ve mobil hattı idare edeceğini sözlerine ekledi.
OGER TELECOM'DA OĞUL HARİRİ FAKTÖRÜ
Öte yandan Doany, Suudi Oger grubunun kurucusu olan ve geçtiğimiz mart ayında bombalı saldırı sonucu Lübnan'da öldürülen Refik Hariri'nin, 1994 yılında başbakan olduktan sonra şirketle olan ilişkilerini kestiğini söyledi.
Doany, 'Oger Telecom'un bugünkü hale gelmesini, bu teknolojinin geleceğine inanan oğlu Saad Hariri sağladı' dedi.
Oger Telekom: "Yüksek fiyat vermemizin nedeni taksitli ödeme seçeneği"
OgerTelecom Genel Müdürü Paul Doany, Türk Telekom ihalesiyle ilgili olarak, 'Taksitli ödeme seçeneğinin, açık artırmada bu kadar yüksek fiyat verilebilmesinde önemli bir rol oynadığına inanıyoruz' dedi.
Doany, yaptığı yazılı açıklamada, Türk Devleti'ne, Özelleştirme İdaresi'ne, danışmanlarına ve Türk Telekom yönetimine, özelleştirme sürecindeki özverili, tarafsız ve hukuka uygun çalışmalarından dolayı teşekkür etti.
İhale sürecinin adil ve şeffaf bir yaklaşımla, açıkça tanımlanmış prosedürler doğrultusunda sürdürülmesinden ihaleye katılan tüm tarafların duyduğu memnuniyeti her fırsatta ifade ettiklerini aktaran Doany, süreç boyunca, tüm teklif sahiplerinin ihaleyle ilgili gelişmeler hakkında zamanında ve eksiksiz bilgilendirildiğini, bu durumun da sürecin rekabetçi ve taraflar arasında ayrım gözetmeksizin yönetildiğinin göstergesi olduğunu dile getirdi.
'Açık artırma süreciyle ilgili ortaya çıkacak olası yanlış anlaşılmaları önlemek açısından bir kez daha hatırlatmak isteriz ki özelleştirmenin aşamaları son derece açıktır' ifadesini kullanan Doany, özelleştirme prosedürleri gereği, İhale Komisyonu kararının Özelleştirme Yüksek Kurulu'na bildirilmesi gerektiğini, İhale Komisyonu'nun ise kazanan teklifi, Rekabet Kurulu onayının ardından, Bakanlar Kurulu'nun onayına sunacağını kaydetti.
İHALE VE SONRASI
Bakanlar Kurulu onayından sonra kararın, Resmi Gazete ve iki yüksek tirajlı gazetede yayınlanacağını, daha sonra İhale Komisyonu'nun ihaleyi kazanan firmayı, Hisse Satış Sözleşmesi'ni imzalamak üzere davet edeceğini anlatan Doany, açıklamasında şunları kaydetti:
'İhalede en yüksek teklifi sunan taraf olarak, Türkiye'nin parlak geleceğine inanıyor ve yapacağımız yatırımlarla Türk Telekom'u dünya standartlarında bir telekomünikasyon şirketine dönüştürme konusundaki kararlılığımızı sürdürüyoruz. İhalenin açık artırma sürecinde gösterdiğimiz bu başarılı performans bir satın alma operasyonundan ziyade, Türk Telekom'un geleceğine yatırım yapma konusundaki kararlılığımızı ifade etmektedir.
Kararlılığımızın bir diğer göstergesi de diğer teklif sahiplerinin ilk te