ÖFK'lar Katılım Bankası oldu
Özel Finans Kurumları (ÖFK), Yeni Bankacılık Kanunu gereğince bundan sonra "Katılım Bankası" olarak anılmaya başlayacak. ÖFK'lar şimdi "Türkiye Katılım Bankaları Birliği" adı altında birleşti.

Katılım bankaları ortak hareket edebilmek için "Türkiye Katılım Bankaları Birliği"ni (TKBB) kurdu. TKBB Çırağan Sarayı'nda ilk basın toplantısını düzenleyerek konu hakkında bilgi verdi. Toplantıya Asya Finans Genel Müdürü Ünal Kabaca, Albaraka Türk Genel Müdürü Dr. Adnan Büyükdeniz, Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, Anadolu Finans Genel Müdürü Yunus Nacar ve Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz katıldı.
Kuveyt Türk Genel Müdürü ve TKBB Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Uyan, yapılan düzenleme ile sadece isimlerinin değiştiğini, ilkelerinin süreceğini kaydetti. Uyan, faizsiz bankacılığa devam edeceklerini vurguladı. Uyan, "Banka" sözcüğünün ulusal ve uluslararası finans çevrelerinde yaşanan kimlik sorununu çözeceğini söyledi. "Katılım" sözcüğüyle yapılan bankacılık türünün kar ve zarara katılma esasına dayalı olduğu ve dolayısıyla diğer bankalarla aradaki farkı vurguladığına dikkat çeken Uyan, "Özellikle altını çizmekte yarar görüyoruz ki, bankalarımızın sadece isim ve ünvanları değişmiş, çalışma prensipleri ve yöntemlerinde herhangi bir değişiklik olmamıştır" dedi.
Ufuk Uyan, yeni dönemde Avrupa Birliği normlarına tamamen uyum sağlamış ve müşteri memnuniyetine odaklı bankacılık yapacaklarını vurguladı. Uyan, katılım bankalarının şimdiye kadar 6 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığını anlatarak, 10 yıl içerisinde 26 milyar dolarlık büyüklüğe kavuşmayı hedeflediklerini belirtti. Uyan, her yıl yüzde 50 büyüme ile 10 yıl içerisinde yüzde 10'luk pazar payına ulaşacaklarını dile getirdi. Uyan, isimlerini katılım bankası olarak değiştirmeleri ile ilgili olarak şunları söyledi:
"Tüm Dünya'da aynı ilke ve yöntemleri kullanan benzeri kurumlar 'Faizsiz Banka' gibi adlarla isimlendirildiği halde, 'Özel Finans Kurumu"' ibaresi sadece ülkemizde kullanılmaktaydı. Şimdi, 'Katılım Bankası' tabiriyle, kurumlarımızın yaptığı esas faaliyetin bir tür bankacılık olduğu daha net ve açık olarak belirlenmiş olacaktır. Ayrıca, 'banka' sözcüğü ulusal ve uluslararası finans çevrelerinde daha iyi tanınmak ve kimlik sorununu çözmek için daha etkin katkı sağlayacaktır. 'Katılım' sözcüğü ise, yaptığımız bankacılık türünün kar ve zarara katılma esasına dayalı olduğunu belirlemekte ve dolayısıyla diğer bankalarla aramızdaki farkı vurgulamaktadır. En önemlisi; banka ibaresi ile, kamu ve özel sektörde kurumlarımızın nitelik ve faaliyet alanlarıyla ilgili tereddütler azalacak ve uluslararası finans kuruluşları ve bankalarla yürütülen muhabir ilişkilerinde doğan sorunlar ortadan kalkacaktır. Bu isim dünya ile daha iyi entegre olmamızı sağlayacak, bu konudaki boşlukları dolduracak, hem kurumlarımızın misyonlarını gerçekleştirmelerine katkı sağlayacak, hem de bu bağlamda sisteme yeni bir heyecan ve dinamizm kazandıracaktır. Özellikle altını çizmekte yarar görüyoruz ki, bankalarımızın sadece isim ve unvanları değişmiş, çalışma prensipleri ve yöntemlerinde herhangi bir değişiklik olmamıştır. Yani, ismimiz değişti, ilkelerimiz aynı."