Off-shore mağdurlarını umutlandıran gelişme
Riski biliyordu, battı ama dava açıp kazandı. Diğer batık bankaların off-shore mağdurlarını umutlandırdı

Yargıtay’ın Bursalı işadamı Mücdat Mançu’nun Yurt Off-Shore’a yatırdığı 205 bin liranın geri ödenmesine hükmetmesi, diğer batık bankaların off-shore mağdurlarını umutlandırdı. Çünkü bu dava diğer kazanılan off-shore davalarına hiç benzemiyor. Davalı riskleri bildiği ve kağıt imzaladığı halde dava açıp kazandı
Yargıtay’ın Bursalı işadamı Mücdat Mançu’nun Yurt Off-Shore yatırdığı 205 bin liranın 1.2 milyon lira olarak geri ödenmesine hükmetmesi üzerine gözler diğer batık bankaların off-shore mağdurlarına çevrildi. Çevrildi zira bu dava diğer kazanılan off-shore davalarına benzemiyor. Daha önceki davalarda şikayetçiler hep “Ben kağıt imzalamadım. Bilgim dışında param off-shore hesaba yatırılmış” diyordu. Oysa bu davada mudi, off-shore mevduatın tüm risklerini bilmesine ve kağıt imzalamasına rağmen dava açtı ve kazandı. Dolayısıyla bu davayı hem TMSF hem de hukukçular çok önemsiyor.
VATAN’ın edindiği bilgilere göre 1999-2003 yılları arasında gerçekleşen bankacılık operasyonları sırasında toplam 21 off-shore bankasının yönetimi kamuya geçti. Bankalar yeminli murakıpları yaptıkları incelemeler sonucunda 21 off-shore bankasından 5 tanesinin Türkiye’den mevduat topladığını tespit etti.
Riski yüksek
Yapılan incelemelere göre Sümerbank’a ait Efektifbank Off-Shore, Egebank’a ait Egebank Off-Shore, Yurtbank’ın Yurt Security Off-Shore Bank’ı, Yaşarbank’ın Yaşarbank Foreign Trade Off-Shore’u Türkiye’deki mudilerden milyonlarca dolarlık mevduat topladı. Ana bankalara el konulmasının ardından yönetimi devlete geçen dört off-shore bankasında İmar Bankası hariç- toplam 110 milyon dolar mevduat olduğu tahmin ediliyor. ‘Kıyı bankacılığı’ ya da bilinen adıyla ‘off-shore bankacılık’ mevduat sahiplerine yüksek risk karşılığında daha yüksek faiz getirisi sunuyor. Yüksek risk ise bu hesapların devlet güvencesi kapsamında olmamasından kaynaklanıyor. Bu nedenle off-shore hesabı açan müşterilerin daha başından itibaren şube yetkilileri tarafından bilgilendirilmesi gerekiyor. Off-shore mağdurlarının bir bölümü mevduatlarının kendi bilgi ve talimatları dışında ya da banka yetkililerinin yönlendirmesi ile ‘kıyı bankalarına’ havale edildiğini belirterek kamu otoritelerine dava açtı.
Hukukçular ne diyor?
Hukukçular Yargıtay 11. Dairesi’nin verdiği son kararın birçok açıdan sıkıntıya neden olacağı görüşünde. Yurtbank’ın eski hâkim ortaklarından tahsil etmesi gereken bir paranın bankanın yeni sahiplerinden istemesinin hukuki açıdan sıkıntılı olduğunu ifade eden bir hukukçu, “Bankanın eski hâkim ortakları bankayı zarara uğratarak kurumun mali yapısının bozulmasına neden oldu. Yani operasyonun mağduru aslında bizzatihi Yurtbank’ın tüzel kişiliğidir. Dolayısıyla ortaya çıkan zararın bankadan değil, banka hâkim ortaklarından tahsil edilmesi gerekirdi. Bu açıdan bakıldığında paranın ING Bank’tan tahsil edilmesini talep etmek biraz zorlama bir yaklaşım” diye konuştu. Hukukçulara göre, mahkeme aynı zamanda yasalarla 50 bin lirayla sınırlandırılmış olan mevduat güvencesinin de sınırlarını da genişleterek Bakanlar Kurulu’nun elinde bulunan yasal alana da müdahale etti.
10 bin İmarzede’ye yarım milyar ödendi
TMSF kaynaklarından edinilen bilgilere göre devlet, KKTC’de kurulu İmar Bank Off-Shore’da hesabı bulunan 10 bin kişiye 543 milyon lira ödeme yaptı.