Monako’nun başka bir yüzü, lüksün gölgesindeki sıradan hayatlar
Monako denildiğinde akla hep zenginlik, yatlar ve sosyete gelir. Oysa Prens 2. Albert’in ülkesinde, sıradan insanların da kendi düzeni, hayat ritmi ve mutluluğu var. Hülya Biren, Monako’nun bu az bilinen yüzünü Patronlar Dünyası okuyucuları için kaleme aldı.
Hülya BİREN
Öncelikle “Patronlar Dünyası” gibi seçkin bir platformda sizlerle buluşmak benim için büyük bir keyif ve onur.
LÜKSÜN KALBİNDEKİ SADELİK
İlk yazılarımda Monako’nun zenginlerinden, sosyetesinden, emlak piyasasından ve paranın gücünden söz etmiştim. Ancak bugün size, Monako’nun başka bir yüzünü göstermek istiyorum: lüksün kalbinde yaşayan sade insanların dünyasını…
SADECE MİLYARDERLER YAŞAMIYOR
Evet, Monako’da sadece milyarderler değil, orta gelirli insanlar da yaşıyor.
Küçük bir stüdyo dairenin kirası 2.500-3.000 euro civarında olsa da hemen sınırın öte tarafında Fransa’ya bağlı Beausoleil, Rocquebrune ve Cap d’Ail semtlerinde son derece uygun kiralar bulunabiliyor.
Birçok Monakolu çalışan sabah işine Monako’ya gelip, akşam Fransa’daki evine dönüyor. Bu küçük sınır farkı, yaşam maliyetini yarı yarıya düşürüyor.
MONAKO’DA GÜNLÜK YAŞAM
Monako’da Türkiye’de de bulunan birçok uygun fiyatlı market zinciri mevcut.
Üstelik kısa süre önce alınan bir kararla toplu taşıma tamamen ücretsiz hale getirildi.
Otopark sistemi de oldukça pratik: Tek bir kartla her otoparka uygun fiyata girebiliyorsunuz.
Ülkenin enerji sistemi de oldukça yenilikçi. Deniz suyundan elde edilen elektrik sayesinde faturalar makul seviyelerde.
SADE BİR RUTİN
Monako’dan kalkan trenlerle Fransa ve İtalya’ya ulaşmak mümkün. Sabah erkenden yola çıkıp, Ventimille veya San Remo pazarında alışveriş yapan, sonra evine dönen birçok Monakolu var.
Lüksün kalbinde, aslında son derece sade bir rutin…
PRENS II. ALBERT’İN SOSYAL POLİTİKALARI
Monako Prensi 2. Albert’in hükümeti yalnızca zenginlere değil, orta gelirli ailelere de pek çok kolaylık sağlıyor.
Yaşlılara ücretsiz yemek servisi, sabah 07.00–13.00 arası kurulan organik pazarın ürünlerinin evlere ücretsiz teslim edilmesi gibi sosyal hizmetler dikkat çekici.
Kültür ve sanat etkinlikleri de herkesin ulaşabileceği fiyatlarla halka açık.
ÜLKE KÜÇÜK DENGE BÜYÜK
Monako çoğu zaman “ulaşılmaz bir zenginler ülkesi” olarak bilinir. Ancak yakından bakıldığında, her gelir grubuna yaşam alanı tanıyan, dengeli bir mikrokozmos olduğu görülür.
Gelir farklılıkları büyük olsa da, ülkede herkes yaşamından memnun.
Monako’nun cazibesi, belki de tam da burada gizli: Zenginliğin içinde sade yaşamın hâlâ mümkün olması.
patronlardunyasi.com
