Medya patronluğundan cezaevine...

Ergenekon soruşturmasının 9. dalgasında gözaltına alınan Kanaltürk'ün eski sahibi Tuncay Özkan, eski polis müdürü Adil Serdar Saçan ve Gürbüz Çapan'ın da aralarında bulunduğu 6 kişi tutuklandı. Metris Cezaevi'ne gönderilen zanlılar terör örgütü üyesi olmakla suçlanıyor.

Ergenekon soruşturmasının 9. dalgasında gözaltına alınan gazeteci Tuncay Özkan, eski İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan ve eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan'ın da aralarında bulunduğu 6 kişi dün tutuklanarak cezaevine gönderildi.

SUÇLAMA ERGENEKON ÜYESİ OLMAK

Tuncay Özkan, Adil Serdar Saçan, Gürbüz Çapan, Türkiye Futbol Federasyonu Tahkim Kurulu Üyesi emekli Hakim Albay Tanju Güvendiren, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in eski avukatı ve Aydınlık dergisi yazarı Emcet Olcaytu, doktorlar Mesut Özcan ile Hüseyin Nazlıkul ve gazeteci Adnan Bulut dün gece saat 03:00'ten sabah 07:00'ye kadar Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar tarafından sorgulandı. Şüpheliler daha sonra tutuklanmaları istemiyle 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Mahkeme, Mesut Özcan ve Adnan Bulut'u serbest bırakırken, diğer zanlıları 'terör örgütü üyesi olmak ve örgüt adına faaliyette bulunmak' suçlamasıyla tutukladı. Tutuklular Metris Cezaevi'ne gönderildi.

'ORTAYA ÇIKARTTIM SUÇLU MUYUM'

Tutuklanan zanlıların mahkemedeki ifadeleri dikkat çekti. Saçan, mahkemeye mesleğini avukat olarak beyan ederken gelirinin aylık bin 500 YTL olduğunu emekli Askeri Hakim Tanju Güvendiren'in ise, aylık gelirinin 40 bin YTL olduğunu ifade etti. Saçan Ergenekon soruşturmasını 2001'de kendisinin başlattığını, ortaya çıkardığı örgütün üyesi olmasının mümkün olmadığını söyleyerek kendisini savundu.

ÇAPAN: SUÇLU DEĞİL MAĞDURUM

Çapan ise mahkemede örgüt üyesi olmadığını belirterek Ergenekon örgütünün etrafında yapılanmaya gittiği ileri sürülen Cumhuriyet gazetesinin ortağı olduğu için suçlamalara muhatap olduğunu ileri sürdü. Özkan'ın savunmasından, darbeye teşvik'ten suçlandığı da anlaşıldı. 1993'te yazdığı bir kitap nedeniyle Genelkurmay tarafından 'yayınlama' diye uyarıldığını anlatan Özkan,“Darbeye karşı koymuş biri olarak bu gün darbe yaptırmaya teşebbüs ile suçlanmaktayım” dedi. Özkan'ın avukatı Oğuz Gür de müvekkilinin CHP ile yaptığı prodüksiyon anlaşmasının delil olarak gösterildiğini söyledi.

Öte yandan, dün akşam tutuklanmaları istemiyle mahkemeye sevk edilen Selim Utku Gümrükçü ile Evrim Baykara serbest bırakıldı.

'İlhan Abi ne isterse o olur'

Esenyurt eski Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, aynı zamanda Cumhuriyet Gazetesinin ortakları arasında yer alıyor. Sıkıntıda olan Cumhuriyet Gazetesinin satın alınarak medyada açılım yapmak istediği ileri sürülen Ergenekon örgütünün, aralarında Gürbüz Çapan'ın da bulunduğu işadamlarına Cumhuriyet'i satın aldırdığı iddia ediliyordu. İddianamede Veli Küçük'ün Çapan aracılığı ile Cumhuriyet'i Ergenekon için satın alma girişiminde bulunduğu ileri sürülüyordu. İddianamede İlhan Selçuk'un da gazete alındıktan sonra akerte edileceği bilgisine yer veriliyordu. Çapan bir röportajında 'Cumhuriyet gazetesinde İlhan Selçuk ağabey ne derse o yapılır' demişti.

Örgütü buldu üstüne gitmedi

2001'de dolandırıcılık suçundan sorguladığı Tuncay Güney'in ifadeleriyle ilk kez Ergenekon örgütünü ortaya çıkaran eski Polis Müdür Adil Serdar Saçan'ın soruşturmayı kapattığı ileri sürülüyor. Saçan'ın Güney'in elinde ele geçirilen 6 çuval belgeden 2'isini ve Güney'in sorgu kasetlerinden bazılarını yokettiği iddia ediliyor. Saçan kendi kurduğu İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Müdürüyken çete liderleriyle menfaat ilişkisine girdiği için görevinden uzaklaştırıldı. Gözaltına aldığı şüphelilere yaptığı işkence ile adını duyuran Saçan, altı kez polislikten atıldı. Saçan, son olarak, Sedat Peker'le çıkar ilişkisi kurduğu gerekçesiyle meslekten atıldı.

Siyasete giremedi

Gazeteciliğe Cumhuriyet gazetesinde başlayan Tuncay Özkan, 93 yılında Uğur Mumcu katledilince işsiz kaldı. Özkan'ın asistanlığını yaptığı Uğur Mumcu'nun yaptıklarını rapor ederek MİT'e aktardığı ileri sürülmüştü. Mesut Yılmaz'ın kardeşi Turgut Yılmaz'ın girişimi ile Kanal D Haber'in başına geçtiği ileri sürülen Özkan'ın Aydın Doğan'a "babam" diye hitap edecek kadır yakınlaştığı iddia edilmişti. Daha sonra banka operasyonlarıyla köşeye sıkışan Mehmet Emin Karamehmet tarafından Show TV'nin başına transfer edilen Özkan, genel seçimleri AK Parti'nin kazanmasının ardından bu görevinden alınır. Kanaltürk'ü ve 'bizkaçkişiyiz' hareketini kuran Tuncay Özkan, CHP'den 5 milyon dolar aldığı kanalı sattıktan sonra, siyasete girmeye hazırlandığı sırada Ergenekon'da tutuklandı. Biz TV'yi kuran Özkan siyasi parti çalışmalarına da başlamıştı.

Albay, Eruygur ve Özkan'ı barıştırmış

Eski askeri yargıtay üyesi emekli hakim Tanju Güvendiren'in Atatürkçü Düşünce Derneği'nin yönetiminin oluşturulması sırasında anlaşmaya düşen eski amiri Şener Eruygur ve gazeteci Tuncay Özkan'ın arasını yaptığı ileri sürüldü. Güvendiren, sorgusunda ikiliyi tanıdığını ve dostları olduğunu söylerken, hakkındaki iddiaları yalanladı. Güvendiren'in 'Ergenekon'la isminin her bir harfinin bile yan yana gelmesini zul addederim' dediği öğrenildi.