Dolar
38,5865
0,28%
Euro
44,1194
-0,01%
Sterlin
51,5497
0,00%
Bitcoin
3.621.823
-0,78%
BİST-100
9.224,84
-0,88%
Gram Altın
4.113,614
0,24%
Gümüş
32,9
-0,11%
Faiz
48,24
0,00%

Kızının bebeğini doğuran anne

51 yaşındaki S. K., bebeğin hem annesi hem anneannesi hem de sütannesi oldu. S. K. yaşadıklarını anlattı..

14.01.2007 09:54
Haberi paylaşın
Kızının bebeğini doğuran anne
16px
32px
S. K. böylece kızının bebeğini emaneten taşıyarak, bundan tam 11 ay önce bir kız çocuk doğurdu. 51 yaşında sezaryenle doğum yapan anneanne, torununu hamileliğinin 37. haftasında dünyaya getirdi. Doğum çantasını birlikte hazırlamışlardı. Doğuma giderken de yine elini tutan biricik kızıydı. İkisi de çok heyecanlıydı. 24 yaşındaki biricik kızının rahmi yıllar önce alınmıştı. Yumurtlamayı sürdürüyordu ama asla çocuğunu doğuramayacaktı. İki yıl önce evlenmişti. Eşiyle çocuk sahibi olmak için her şeye razıydılar. Onun yerine annesi bebeğini taşıdı. Bugünlerde minik bebek için doğum günü hazırlıkları yapılıyor. Torununu doğuran S. K. nasıl taşıyıcı anne olduğunu ve duygularını anlattı:

- Taşıyıcı anne olma kararını neden verdiniz?
- Kızımın çocuk sahibi olmasını istiyordum. Doktorlar yanlışlıkla rahmini aldılar. Bu durumda taşıyıcı annenin gerekli olduğunu söylediler. Taşıyıcı annenin çok fazla masrafı olduğunu öğrendik. O kadar parayı bir araya getirmemiz imkansızdı. Tek evladımın anne olmasını istedim. Eşim de beni destekledi ve yapmaya karar verdik.

- Bu durumdan önce tıbben böyle bir şeyin mümkün olacağını biliyor muydunuz?
- Ameliyat olduktan bir iki yıl sonra öğrendik. Daha önce çok ümitsiz ve mutsuzduk.

- Sizi ikna mı ettiler, yoksa siz mi öneride bulundunuz?
- Ben ve eşim karar verdik. Kızımı ikna ettik.

- Etrafınızdan gizlediniz mi, bu durumu kaç kişi biliyor?
- Bu durumu sadece dört kişi biliyor.

- Taşıyıcı annelik tam olarak ne demek?
Tüp bebek yöntemiyle kızımın ve onun eşinin genlerini laboratuvarda birleştiriyorlar. Ben sadece bebeği emaneten taşıdım ve onlar için doğurdum. Benim için, torunuma doğana kadar bakmak gibi bir şeydi.

'DOKUZ AY KİMSEYE SÖYLEMEDİK'
- Hamilelik haberini aldığınızda neler hissettiniz?
- Çok mutlu olduk, her şeyden önce kızımı düşündüm 'Onun mutsuzluğu bitecek,' diye düşündüm.'

- Torununuzun doğum süreci çocuklarınızı taşıdığınız süreçten daha mı farklıydı?
- Gebelik çok rahat geçti. 25 yıl sonra yeniden çocuk doğurmak çok daha mutluluk verici. Burada hem torunumu hem kızımı düşündüm. Daha güzel geçti. Allah'a dua ettim, şükrettim.

- Doğum nasıl oldu?
- Doğum sezaryenle oldu, komşu bir ülkede gerçekleştirildi.

- Hamilelik döneminde çevrenizdekilerle nasıl diyaloglar kurdunuz?
- Hiç kimseye konuyla ilgili bilgi vermedik. Bu tamamen bizim özelimiz oldu. Dokuz ayım gizli saklı, herkesten uzak geçti. Kimseden durumumu anlamalarını bekleyemezdim. Kendi içimizde yaşamayı tercih ettik.

'ESAS ANNE ÇOCUĞU BESLEYENDİR'
- Kızınızın eşiyle ilişkilerinde bu durum nedeniyle hiç sorun yaşandı mı?
- Sorun olmadı, damadım da bu duruma benim kızıma bir desteğim olarak baktı.
- Şimdi kendi çocuğunuz mu yoksa başkasının çocuğu olarak mı görüyorsunuz bebeği?
- Bu çocuğu hem torunum hem de evladım gibi seviyorum. Ben sadece, kızıma anne olma şansı verdim. Torunumu sürekli görüyorum ve ona bakıcıyım, kızımın süt anneliğini de bir süre için yaptım.

- Ya bir gün 'Onun annesi aslında benim,' diye büyük bir vicdan azabı duyarsanız?
- Vicdan azabı duymak mümkün mü, böyle güzel bir bebeği hayata getirdiği için insan pişman olur mu? O bize tanrının bir mucizesi.

- Annelik güdülerinden kurtulmak mümkün oluyor mu?
- Analık duygusu çok kutsal bir duygu. Ben kızım için kalbimi, böbreklerimi her şeyimi verebilirim. Onun bir evlat sahibi olmasına yardımcı olmak hiçbir şey değil. Her anne benim yaptığımı gözünü kırpmadan yapar.

- Yaşadığınız bu deneyimden sonra benzer kararı verme durumunda olanl ailelere neler önerirsiniz?
- Allah kimseyi bu duruma düşürmesin. İnanın zor bir durum. Ama bu yapılanın çok mübarek bir şey olduğunu düşünüyorum.

- Sizce taşıyan mı yoksa, yumurtayı veren mi gerçek annedir?
- Bence ne taşıyan ne de yumurtayı veren gerçek annedir. Esas ona analık yapan, besleyen, uykusuz kalan, büyütendir anne... Doğurup bırakan ya da sadece yumurtayı veren anne değildir. Analık yapmak, sanki ağaç büyütmek gibi bir şey. Asıl sahibi ne eken ne de fidanı alandır; o fidanı sulayan, çapalayan, gübre veren, onu sevendir.

'Belçika'ya gelen 10 Türk çift, çocuk sahibi oldu'

Doç. Dr. Yücel Karaman (Brüksel Kadın Sağlığı ve Üreme Merkezi Başkanı)
- Size taşıyıcı anneden çocuk sahibi olmak isteyen Türk çift geliyor mu?
- Türkiye'de bu olay yasak, ama Belçika'da serbest. Bu nedenle Belçika'ya Türkiye'den pek çok çift geldi. Bunlardan 10 tanesi de anne baba oldu.

- Kimler taşıyıcı anne ile çocuk sahibi olmak istiyor?
- Bunların büyük bir kısmı doğuştan rahimleri ve vajinaları olmayan hastalar. Bu hastaların vajinaları ve rahmi olmuyor, ama yumurtalıkları ve tüpleri oluyor. İkinci grup hastalar da daha önceden herhangi bir sebepten dolayı rahmi alınmış hastalar. Genelde doğumlardan sonra çok fazla kanama nedeniyle rahmi alınabiliyor. Doğuştan rahimleri çok küçük olan hastalar başvurabiliyor. Rahim çevresinde çok şiddetli yapışmalar varsa ve eğer açılamadıysa Belçika etik kurulu taşıyıcı anneliğe izin veriyor.

- Bu konuda en büyük problem nerede yaşanıyor?

- Türkiye'de ve dünyanın hiçbir yerinde hukuk, 'biyolojik anne' ya da 'gerçek anne' ayrımı yapmıyor. Burada hukuksal bir sorunla karşı karşıya kalıyoruz. Taşıyıcı anne doğum yaptığı zaman, bu çocuk taşıyıcı annenin çocuğu olarak kayda geçiyor. Dünyanın her yerinde bu böyle. Sonra çocuğu aileye evlatlık vermesi gerekiyor. Ancak Belçika'da evlatlık listesinde bekleyen kişilere çocuk verildiği için Belçikalı aileler Fransa'ya gidiyor. Ve taşıyıcı anne, bebeğin babası bu diye çocuğu o aileye bu ülkede veriyor. Karışık hukuksal işler.

- Taşıcıyı anne nasıl bulunuyor?
- Ailelerin kendilerinin bulması gerekiyor. Belçika'daki ailelerin büyük bir kısmı kendi yakın akrabalarından seçilen kişilerdir. Geri kalan dört beş tanesinde de gazete ilanları ve diğer yöntemlerle taşıyıcı anne olan çiftler var. Buradaki en büyük sıkıntı, taşıyıcı anneye güven duymak. Taşıyıcı annenin şantaj yapmadan doğum yapıp çocuğu teslim etmesi en büyük sorun.

- Sizce bu konu Türkiye'de de serbest bırakılmalı mı?
- Evet. İhtiyacı olan ailelerden ancak parası olanlar yurtdışına gidiyor. Parası olmayanlar için de bu imkân sağlanmalı.

'Taşıyıcı annesi olanlar birbirini tanır'

Sibel Tuzcu (Çocuk İstiyorum Dayanışma Derneği Başkanı)
- Türkiye'de taşıyıcı anne kanalıyla anne baba olan çiftler var mı?
- Var tabii, bizim tanıdığımız 20 çift var. Hemen hemen hepsi birbirini tanır. Sorunlarını problemlerini bizim internet sitesinde özel sohbet odalarında konuşurlar. Ancak yaşadıkları, onların kendi özelidir. Paylaşmak istedikleri kişiler dışında en yakın arkadaşları bile çoğu zaman bu yolla anne baba olduklarını bilmez.

- Türkiye'de taşıyıcı anne bulmak zor mu?
- Çok zorlanmıyorlar. Genelde çocuk sahibi olmuş kadınlar tercih ediliyor. Çocuğu olan kadın daha sonra 'Çocuk benim,' diye problem çıkartmıyor. Köyden tanıdıkları vasıtasıyla güvenilir kişilerle anlaşılıyor. Paraya ihtiyacı olan kişiler emaneten çocuğu dokuz ay karnında taşıyor. Taşıyıcı anne ile çocuk doğana kadar aileler anlaşma yapıyor. Taşıyıcı anne, bebek doğana kadar ailenin yanında kalıyor. Onun ailesine hamile kalmadan önce bir miktar para yatıyor. Çocuk doğduktan sonra geri kalan kısmını alıyor. Çoğunlukla bir ev alınıyor.

- Parayla mı taşıyıcı anne bulmak daha kolay yoksa tanıdıklardan mı?
- Parayla bulmak aileler için çok daha iyi oluyor. İyi niyetle tanıdıkları, sevdikleri kişiler, taşıyıcı anne olmayı kabul etseler bile bir süre sonra sorun çıkıyor ve girişim başlamadan vazgeçenler oluyor. Parayla taşıyıcı anne bulmak çok daha kolay oluyor

- Çocuk doğduktan sonra taşıyıcı anne ile sorun yaşayan aileler oluyor mu?
- Hayır, hiç sorun yaşayanı görmedim. Çocuk olduktan sonra her şey unutuluyor. Taşıyıcı anne olduktan sonra zaten erkeğin kendi spermi, kadının yumurtasından olan bir bebek. Emaneten başka bir yerde büyüyor. Taşıyıcı anneye istediği verilince o da mutlu oluyor.

- Türkiye'de bu uygulama yasak. Genelde taşıyıcı anne uygulaması nerede yapılıyor?
- Kıbrıs'ta yapılıyordu, ama şimdi sanıyorum orada da yasaklama var. Bu nedenle Selanik, Girit ya da Brüksel'e gidiliyor.

- Neden evlat edinmek yerine bu yolu tercih ediyorlar?
- Türkiye'de erkekler, kendi soyunun devam etmesini istiyor. Kadınlar arasında da 'Mutlaka benim genetik özelliklerimi taşısın,' diyenler oluyor.

Esra Tüzün/Sabah

benzer haberler
İş insanı Serdar Bilgili, Manhattan'daki '125 Greenwich' gökdeleni için 350 milyon dolarlık kredi aldı
İş insanı Serdar Bilgili, Manhattan'daki '125 Greenwich' gökdeleni için 350 milyon dolarlık kredi aldı