İşte girişimcilerin yeni gözdesi..
Bu alan henüz gelişmeye ve yeni girişimcilere açık. İşte Türkiye'de hızla büyüyen sektör..

Rahime Baş Uçar'ın haberi/Para Dergisi
Türkiye zücaciye sektöründe de zincir mağaza modası başladı. Ancak özellikle AVM’lerde boy gösteren bu mağazaların sayısı henüz iki elin parmaklarını geçmiyor. Yine de bu haliyle bile pazardan yüzde 10 pay aldıkları tahmin ediliyor...
BALKONSUZ, yatak odasız, salonsuz ev olabilir. Pek ya mutfaksız?.. Hele de Türkiye’de yaşıyorsanız bu soruya “Kesinlikle olmaz” diyeceğinizi duyar gibiyiz. Bunu en iyi annelerimiz bilir. Nitekim kızlarına çeyiz hazırlarken işe bol bol mutfak eşyası stoklamakla başlarlar. Tencerelerden çatal bıçak takımlarına, kristal bardaklardan porselen yemek setlerine onlarca ürün evlerin kıyısında köşesinde depolanır. Annelerin yıllarca süren bu çabasının değerini ise en iyi yeni ev kuranlar yani “hamama girip de terleyenler” bilir. Cüssede küçük gibi görünseler de yeni bir evde zücaciye ürünleri önemli bir yekün tutar...
POTANSİYEL BÜYÜK
Zücaciye deyip geçmeyin. 2007 yılı nüfus sayımına göre Türkiye’de 17.5 milyon hane var. Bunlara her yıl 200 bin yeni hane ekleniyor. Türkiye’de orta halli bir ailenin evinde 1.000 TL’lik zücaciye ürünü olduğunu varsaysak, sırf yeni kurulan haneler bile yıllık 2 milyar TL’lik net pazar hacmini ortaya koyuyor. Sektör temsilcilerine göre sektörün yıllık büyüklüğü 3 milyar TL’ye kadar ulaşmış durumda.
Üstelik bu sadece iç pazar ayağı. Gelişen zücaciye sektörümüz yıllık 900 milyon dolar da ihracat yapıyor. Türkiye’ye yıllık zücaciye ürünü ithalatının ise 500 milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor.
Büyümesini yıldan yıla hızlandıran bu sektörde de organize perakendeciliğin payının artmaya başladığı dikkat çekiyor. Bunu da en iyi alışveriş merkezlerini gezerken görüyoruz. Eskiden ilçe merkezlerinde ya da mahalle aralarında tek tük gördüğümüz zücaciye mağazaları artık zincirleşmeye başladı.
Para dergisi olarak, girişimcilerin yeni gözdesi olan zücaciye zincir mağazalarının dinamiklerini araştırdık...
YENİ GİRİŞİMCİLER BEKLENİYOR
Evet, zücaciyede organize perakendeciliğin payı hızla artıyor. Ama şu da bir gerçek ki, bu alanda zincir olabilmiş markaların sayısı iki elin parmaklarını bile geçmiyor. Yani bu alan henüz gelişmeye ve yeni girişimcilere açık. Sıfırdan bir zücaciye mağazası oluşturmak küçük girişimciler için zor olabilir. Ama zincirleşen zücaciye mağazalarının bir halkası olmak da mümkün. Uygun lokasyon ve mağaza bulunduktan sonra, 100-200 bin TL’lik teminatlarla önde gelen zücaciye markalarından bayilik ya da franchise alınabilir.
AVM’LERDE YAYILIYORLAR
Zücaciye aslında bir ihtisas mağazacılığı. Bu mağazacılıkta iddialarını ortaya koyanlar da ağırlıklı olarak alışveriş merkezlerinde boy gösteriyor. Esse, Tantinoni, Bernardo, Tefal, Karaca-KRC, Hisar, Jumbo ilk akla gelen markalar...
3 milyar TL olarak tahmin edilen Türkiye zücaciye pazarından zincir mağazaların aldığı payın yüzde 10’ları bulduğu, yani 300 milyon TL civarında olduğu belirtiliyor. Yani zincir mağazaların daha gidecek çok yolu var. Bernardo Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Sözen, “Perakende satışlarda zincir zücaciye mağazacılığının hacminin yüzde 10’lar düzeyinde olduğunu tahmin ediyorum. Bu oran çok düşük” diyor.
KRC ve Karaca mağazalarıyla sektörde yer alan Karaca’nın Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Karaca’nın beklentisi ise şöyle: “Kaliteli mutfak eşyası, sofra ürünleri ve aksesuarları satan mağazalar önümüzdeki dönemlerde daha popüler hale gelecek: Tüketici doğru ürünü ve kaliteyi bu tür mağazalarda bulacak.”
İDDİALI HEDEFLER
Markalaşma yolundaki şirketler, mağaza sayılarını önümüzdeki 5 yılda 2’ye, üçe katlamayı planlıyor. Bunu çoğu kendi finansal gücüyle yapmayı tercih ediyor. Bunlardan biri de Bernardo...
Bernardo’nun ilk mağazası 1984 yılında İstanbul Bağdat Caddesi’nde açılmış. 2000’den sonra alışveriş merkezlerinde birbiri ardına açtığı şubelerle dikkatleri üzerine çeken Bernardo’nun halen 14 ilde 46 mağazası bulunuyor. Şirket, piyasa ve şartlar izin verirse bu yıl sonuna kadar 10 mağaza daha açmayı hedefliyor. Önümüzdeki ay Bursa Anatolium AVM’de yeni mağazasını açacak olan Bernardo, 5 yıl içinde 40 ilde 100 mağaza daha açmayı hedefliyor. Böylece 2015 sonuna kadar yaklaşık 150 mağazaya ulaşılmış olacak.
Bernardo Pazarlama Sanayi ve Dış Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Sözen, “Mağazaları kendimiz açıyoruz, şu an için franchise vermiyoruz” diyor.
FARKLI TONLARDA BÜYÜYOR
Tantitoni de şimdilik kendi finansal gücüyle yoluna devam ediyor. Markanın sahibi İnter Mutfak, ilk Tantitoni konsept mağazasını İstanbul Suadiye’de açtı. Şirketin halen AVM’lerde 5 konsept mağazası bulunuyor. İtalyanca “farklı tonlar” anlamına gelen Tantitoni’nin İstanbul’da Cevahir ve Optimum, Ankara’da Armada ve Cepa, Mersin’de ise Forum AVM’de konsept mağazaları bulunuyor. Tantitoni’nin YKM (Yeni Karamürsel) mağazaları içinde ise 7 corner’ı var. Bunlar Ankara Kızılay, Bursa Zafer Plaza, İstanbul Galleria, Cevahir, Ümraniye Meydan ve Forum İstanbul ile İzmir Konak’taki YKM mağazalarında bulunuyor.
Tantitoni, bu yılın sonuna kadar 5 konsept mağaza daha açacak. Bu mağazaların büyüklüğü 65 ila 150 metrekare arasında değişiyor. Henüz franchise vermeyen İnter Mutfak, Tantitoni mağazalarını kendisi açıyor.
Mutfak ve sofra grubu ürünlerinde uzmanlaşan Biev’in ise halen Türkiye genelindeki 48 ilde 54 mağazası bulunuyor. Bu mağazalarda sadece Biev ürünleri satılıyor. Bunların yanı sıra farklı mağazalarda da 76 Biev corner’ı bulunuyor. Biev, bu yılın sonuna kadar 21 yeni mağaza ve 34 yeni corner açmayı planlıyor.
1950’li yıllardan bu yana zücaciye sektöründe faaliyet gösteren Jumbo da son yıllarda perakende bölümünü geliştiriyor. Halen kendine ait 9 butik mağazası bulunan marka, 2011 sonuna kadar bunları 12’ye çıkarmak istiyor. Jumbo’nun sahibi Çolak ailesi, Jumbo Butik’leri kendisi açıyor. Jumbo Store’lar içinse franchise veriyor. Halen Türkiye genelinde olan 52 Jumbo Store bulunuyor. Bunlara 2011 sonuna kadar 23 yeni mağazanın eklenmesi planlanıyor. Ortalama 50 metrekare olan Jumbo Store’lardan açabilmek için iyi bir alışveriş lokasyonu şart. Franchise bedeli almayan marka, girişimciden talep ettiği teminatı ise yüz yüze görüşmede belirliyor.
EN AZ 3 BİN ÇEŞİT ÜRÜN
Zincir zücaciye mağazalarında genelde 3 ila 6 bin çeşit arasında ürün satılıyor. Bu ürünlerin sayısı yaz ve kış koleksiyonuna göre azalıp artabiliyor. İthal-yerli dengesinin ithal ürünler lehine olduğunu belirtelim. Özellikle tasarım özelliğiyle öne çıkan birçok ürünü mağaza sahipleri ithal ediyor. İthalatta ise Uzakdoğu ve Avrupa menşeli ürünler ağırlıkta. Mağaza sahiplerinin, Avrupa’daki bazı markaların Türkiye temsilciliğini alarak mağazalarında farklılık yaratmaya çalıştıkları gözleniyor. Örneğin Tantitoni mağazalarının sahibi İnter Mutfak; Beka, Bormioli Rocco, Brabantia, Koziol, Pedrini, Piral, Revol, Rosti Mepal, Tescamo, TVS gibi Avrupalı markaların Türkiye temsilciliğini yapıyor. Yine Japon saklama ürünleri markası Tiger ve Güney Koreli Lock&Lock markalarının Türkiye temsilciliğini de İnter Mutfak yapıyor.
Biev mağazalarındaysa 90 ürün gamında 3 bin 500 çeşit sergileniyor. Bu ürünlerin yüzde 90’ı Avrupa ve Uzakdoğu’dan ithal. Almanya’dan Leifheit, Dr. Oetker, Soehne ve Luminarc; Fransa’dan Cevre; İtalya’dan da İlla markalı ürünler getiriliyor. İngiltere’den getirilen Richardson marka bıçak grupları da Biev mağazalarında satılıyor.
ÜRETİCİLİKTEN PERAKENDECİLİĞE
Züccaciyede belirli bir üründe üretici olan bazı firmalar da 2000 yılından sonra perakende sektöründe daha çok varlık göstermeye başladı. Bunlar arasında Hisar, Karaca gibi markalar dikkat çekiyor. Üretimde 42 yıllık geçmişi olan Hisar, 1989 yılından beri de Esenyurt’taki 23 bin metrekare kapalı alan üzerinde kurulan fabrikasında çatal, kaşık, bıçak ve tencere gibi çelik zücaciye ürünlerinin üretimini sürdürüyor. 350 çalışanı bulunan Hisar, artık perakende de boy gösteriyor. Çatal, kaşık, bıçak, tencere, porselen ve aksesuar ürünlerini Türkiye genelinde bin 200 satış noktasına ulaştıran Hisar’ın konsept mağazaları dahil 75 mağazası bulunuyor.
Hisar Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Erdoğan, “Artık kendi açacağımız mağazalar ile tüketicilere hizmet vermek istiyoruz. Bu yüzden de yılsonuna kadar 10’un üzerinde mağaza açmayı planlıyoruz. İstanbul öncelikli olmak üzere büyük şehirlerde mağazalarımızı açmayı hedefliyoruz Ciddi ve konusunda uzman firmalarla işbirliği yapabilir ve franchise da verebiliriz” dile konuşuyor. Hisar mağazalarında 3 binin üzerinde ürün satılıyor. Hisar markalı çatal-kaşık tarımları ve tencereler firmanın Esenyurt’taki fabrikasında üretilirken, Hisar markalı porselenler ise Polonya ve İtalya’da ürettiriliyor.
ÜRETİMDE VE SATIŞTA GLOBAL
Karaca ailesi, zücaciye mağazacılığındaki rekabete 2000 yılı başlarında dahil oldu. Arif Karaca ve üç kardeşi tarafından 1973’te İstanbul Eminönü’nde kurulan Karaca, cam ürünlere dekor yapıyor ve bazı markalarının toptan satışını gerçekleştiriyordu. 1990’lı yıllara gelindiğinde bazı markaların porselen ve elektrikli ev aletleri ürünlerinin distribütörlüğünü de üstlenen Karaca, 1999’da Karaca ve KRC markalarıyla sektördeki iddiasını artırdı. 2005’ten itibaren yoğun bir reklam kampanyasıyla markalarını duyuran şirketin halen Türkiye genelinde bin 500 bayisi bulunuyor. 40 alışveriş merkezinde de mağazaları var.
İlk AVM mağazasını 2001’de Akmerkez’de açan Karaca, caddeler içinse bayilik vermeyi tercih ediyor. Karaca, AVM’lerdeki mağazalarını KRC adıyla açıyor. Cadde bayiliklerini ise Karaca adıyla veriyor. Karaca’nın halen İngiltere, Azerbaycan, Kıbrıs, Almanya ve İsveç’te de satış noktaları, franchise mağazaları bulunuyor.
Karaca mağazalarında satılan ana ürün gruplarıni porselen yemek takımları, çatal- kaşık-bıçak takımları ve çelik tencere takımları oluşturuyor. Karaca, çelik ürünlerini İstanbul Avcılar’daki fabrikasında üretiyor. Porselen üretimini ise Tunus’ta yaptırıyor. Karaca Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Karaca, “Fransa’da Limoges denilen bir bölge var. Bu bölgede çıkarılan hammaddeyle Tunus’ta üretim yapıyoruz. Beyazlığının istenilen tonda olması ve gözenekliliğin olmaması gibi avantajlar yüzünden Limoges’dan çıkarılan hammaddeyle üretim yaptırıyoruz” diyor.
TASARIM DA ÖNEMLİ
Zücaciye ürünlerinde tasarım giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu alanda söz sahibi olmak isteyen firmalar, mağazalarında tasarım ürünlerine özellikle daha fazla yer veriyor. Farklı renk ve tasarımlarıyla mağazaya giren tüketicileri çarpan bu ürünler, bazen ihtiyaç olmasa da almaya teşvik edebiliyor. Can Yalman ve İnci Mutlu gibi bağımsız tasarımcılarla çalışan Hisar, tasarım ürünlerini Hisar Studio markasıyla geniş kitlelere ulaştırıyor. Örneğin, Hisar Studio’nun çatal bıçakları üzerinde Swarowski Enlightened taşları kullanılmış. Bunun dünyada bir ilk olduğu belirtiliyor. Nitekim Hisar, bu çalışmalarının meyvesini; DME-Avrupa Tasarım Yönetimi Ödülü, Elle Decor International Design Awards, EDIDA ve Design Turkey Endüstriyel Tasarım Ödülleri ile almayı başarmış.
KRC ve Karaca markalı ürünlerinin tasarımı ise İtalya’da yaptırılıyor. Karaca Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Karaca, bu konuda şu bilgiyi veriyor: “Porselende desen de çok önemli. Biz Fransa’dan ithal ettiğimiz hammaddeyle Tunus’ta ürettirdiğimiz porselenlerin desen çalışmalarını, desen çalışmalarıyla dünya çapında marka olmuş Milano’daki stüdyolara yaptırıyoruz. Türkiye’de de tasarımcımız var. Onlar da İtalya’daki tasarımcıları, Türk insanının zevkine hitap edecek desenleri çıkarma konusunda yönlendiriyor.”
Biev, 21 mağaza ve 34 corner açacak
Mutfak ve sofra grubu ürünlerinde uzmanlığını kanıtlayan markalardan biri de Biev... Güntay Şirketler Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Biev’in halen Türkiye genelindeki 48 ilde 54 mağazası bulunuyor. Bu mağazalar sadece Biev ürünlerini satarken, Türkiye’nin önde gelen mağazalarında da 76 Biev corner’ı var. 160 bayi de Biev ürünlerini tüketiciye ulaştırıyor.
Biev, bu yıl mağazacılıkta önemli bir atılıma hazırlanıyor. Buna göre 21 yeni mağaza açılacak. Corner sayısı da 110’a çıkarılacak. Buna bayiler de eklendiğinde yıl sonunda 350 noktada Biev ürünlerinin satılıyor olacak.
Biev’in bağlı olduğu Güntay Şirketler Grubu’nun temeli 12 yıl önce Sözen kardeşler tarafından atıldı. Yurtiçi ve yurtdışına katıldıkları fuarlarda zücaciye sektörünün gelişeceğini fark eden Sözen kardeşler, babalarının kapatma kararı aldığı Bağdat Caddesi’ndeki beyaz eşya dükkanını dekore ederek Gift Home adıyla ilk mağazalarını 1999’da açtılar. Hediyelik eşyadan biraz uzaklaşarak zücaciye mağazası Bernardo’yu ön plana çıkardılar. Bernardo’nun halen 46 mağazası bulunuyor.
Biev markası ise Güntay Şirketler Grubu’nun genç bir üyesi olarak 2 yıl önce doğdu. Kısa sürede hızla yayılan Biev, daha çok bayilik sistemiyle yayılıyor. Biev bayisi olacak şirketin ya da kişinin mağaza lokasyonunun satış yapılabilecek bir noktada olması gerekiyor. Mağazalar ortalama 100 metrekare oluyor. Bu mağazanın taşınmazları bayi tarafından karşılanıyor. Tabela, mağaza stantları ve diğer oluşumları ise Biev temin ediyor.
Biev Genel Müdür Ömer Sözen, “Pazarlama, iletişim faaliyetleri, mağaza içi görsel düzenlemeler, sunum ve satış konusunda da bayilerimize destek veriyoruz. Mağaza tüm ekibiyle istenilen seviyeye gelene kadar özenli şekilde destekliyoruz. Nakliye bedeli talep etmiyoruz. Biev franchisee’si olacak girişimciden, 100 metrekarelik bir mağaza karşılığı 100 bin TL teminat mektubu talep ediyoruz” diyor.
Häfele, mutfaklarda hayatı kolaylaştırıyor
“Günümüzde çalışma saatlerini uzuyor. Şehirli insan artık evinde yemek yeme ve giyinme gibi ihtiyaçlarını daha hızlı karşılamak zorunda. Bu da zücaciye sektörünü geliştiriyor, daha da geliştirecek...” Bu sözler, Häfele Türkiye’nin yönetici ortağı ve Genel Müdürü Hilmi Uytun’a ait.
Hayatı kolaylaştırma iddiasıyla yola çıkan Alman hırdavat ve aksesuar devi Häfele, bu doğrultuda ürettiği çözümleri Türkiye’deki 13 mağazasıyla nihai tüketiciye ve zücaciye sektörüne ulaştırıyor. Hilmi Uytun, bu çözümlerden bazılarını şöyle anlatıyor:
“Mutfaklardaki elektrikli ev eşyası sayısı artıyor, çözümlere ihtiyaç duyuluyor. Biz de bu ihtiyacı, örneğin priz kutularımızla gideriyoruz. Gizli olanlarıyla kablo kalabalığını ortadan kaldırıyoruz, duvara monte edilenleriyle işleri kolaylaştırıyoruz. Priz kutusunu aydınlatmayla birleştirerek mutfaklar için bambaşka çözümler sunuyoruz. Tezgah arası aksesuarlarla, havluluklarla, folyo tutucularla, deterjanlıklarla, çöp kovalarıyla günlük ihtiyaçların düzenlenmesini sağlıyoruz. Çekmece içlerinde düzeni sağlayan kaşıklık, şişelik, tabaklık gibi aksesuarlarla mutfakları zenginleştiriyoruz. Sabunluk, tuvalet kağıtlığı, diş fırçalığı, çöp kovası, ayna, çamaşır sepeti, havluluk gibi aksesuarlarla banyolar için yeni çözümler sunuyoruz. Önümüzdeki dönemde zücaciye mağazalarında ve AVM’lerde tüketicilere özel etkinlikler düzenleyerek, son kullanıcıya bu tür aksesuarların hayatı nasıl kolaylaştırdığını göstereceğiz.”
Häfele Türkiye, bu yıl sonuna kadar franchise modeliyle 7 mağaza daha açmayı planlıyor. Bir Häfele mağazası açabilmek için 400-500 metrekarelik yere ihtiyaç var. Yatırım bedeli ise mağaza yeri hariç 110 bin dolar.