İşte Borusan'ın yeni maestrosu

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın bu yılki özel konserini Bülent Eczacıbaşı yönetecek. Rus besteci Çaykovski'nin 1891 yılında bestelediği son balesi Fındıkkıran'ı seslendirecek orkestrayı yönetecek olan Eczacıbaşı, şimdiden Gürel Aykal'la çalışmalara başlamış.
 
Borusan, Türkiye'de sanatın ve özellikle çoksesli müziğin geniş kitlelere ulaşmasına baş koymuş şirketlerden biri. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne giden yolunun da sanattan geçtiğini düşünüyor.

Bu hedefle 1993 yılında kurulan Borusan Oda Orkestrası, şimdi Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası olarak konserler veriyor.Orkestranın Genel Müzik Direktörlüğü ve Onur Şefliği'ni ise Gürer Aykal yapıyor.

Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, 9 Şubat 2006'dan itibaren de yeni bir gelenek başlattı. Özel konserler düzenliyor ve bu konserlerde orkestrayı iş dünyasından bağışta bulunacak bir isme yönettiriyor. Verilen bağış ise klasik müzik alanında yetenekli bir gencin yurtdışında eğitim görmesini sağlıyor.
Özel konserlerin ilkinde Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nı Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık yönetti.

Kocabıyık'ın yönettiği orkestra Georges Bizet'in Carmen Uvertürü'nü seslendirdi. 28 Eylül 2007'de gerçekleştirilen ikinci özel konserde ise Rahmi Koç, A. Vivaldi'nin Dört Mevsim'inden Sonbahar ve Kış bölümlerini icra eden Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nı yönetti.
 
İyiye giden tek şey sanat
Orkestranın bu yılki özel konserini ise Bülent Eczacıbaşı yönetecek. Rus besteci Çaykovski'nin 1891 yılında bestelediği son balesi Fındıkkıran'ı seslendirecek orkestrayı yönetecek olan Eczacıbaşı, şimdiden Gürel Aykal'la çalışmalara başlamış. Çaykovski'yi çok sevdiği için bu bestecinin eserini seçtiğini söyleyen Eczacıbaşı, çok heyecanlı. İşin göründüğü gibi kolay olmadığını söylüyor. 12 Kasım'da gerçekleştirilecek konserde ne kadar yardım yapacağını ise söylemek istemiyor.

Eczacıbaşı Türkiye'de sanatın gelişmesine en fazla katkıyı yapan ailelerden biri. Nejat Eczacıbaşı, İstanbul'da artık vazgeçilmez hale gelen film, müzik festivallerinin düzenleyicisi İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı'nın kurucusu. Bülent Eczacıbaşı'nın eşi Oya Eczacıbaşı ise özel müzeciliğin ilk öncülerinden İstanbul Modern'i kurarak resim sanatına katkı sağladı. Koç'tan Sabancı'ya Türkiye'nin en önemli grupları birbiri ardına attıkları adımlarla sanatın gelişimine hizmet ediyor. Bülent Bey de bu gelişmeleri şöyle yorumluyor:

"Türkiye'de kötüye giden şey çok olsa da iyiye giden şeyler de var. Sanat ve edebiyat... Türk ressamlarının eserleri dünyada yankı buluyor. Edebiyatta Nobel aldık. Kalite yükseliyor" diyor.

Jale Özgentürk/Referans