Dolar
41,9795
0,20%
Euro
48,6977
0,02%
Sterlin
56,0314
-0,21%
Bitcoin
4.525.384
-2,73%
BİST-100
10.577,39
1,05%
Gram Altın
5.447,512
-1,96%
Gümüş
48,07
-1,34%
Faiz
40,58
-0,10%

İstanbul Ticaret Odası'ndan Boğaz Lüferi için marka hamlesi

İstanbul Ticaret Odası (İTO) öncülüğünde, kentin simge lezzetlerinden Boğaziçi Lüferi'nin İstanbul'un gastronomi markalarından biri haline getirilmesi amacıyla "Boğaziçi Lüferi Bayramı" düzenlenecek.

22.10.2025 09:22Güncelleme: 22.10.2025 09:36
Haberi paylaşın
İstanbul Ticaret Odası'ndan Boğaz Lüferi için marka hamlesi
16px
32px

İstanbul Ticaret Odasından yapılan açıklamaya göre, İTO Başkan Yardımcısı Ahmet Özer, Boğaziçi Lüferi Bayramı'nın 29 Kasım Cumartesi günü İTO, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile diğer paydaşların işbirliğiyle Samatya'da bulunan Kocamustafapaşa Balıkçı Barınağı'nda düzenleneceğini bildirdi.

Özer, 2018 yılında İstanbul Coğrafi İşaret Konsorsiyumu'nu kurarak Boğaziçi Lüferi’nin yanı sıra potansiyel taşıyan birçok diğer ürün için teknik ve bilimsel araştırma süreçlerini başlattıklarını ifade etti. nBu çalışmaların en somut örneğinin geçen yıl tescil edilen Boğaziçi Lüferi olduğunu belirten Özer, "Boğaziçi Lüferi, yalnızca bir balık değil, İstanbul kültürünün yaşayan bir simgesi. Osmanlı döneminde saray sofralarının vazgeçilmezi olmuş, halk arasında 'Boğazın Sultanı' unvanını almıştır. Evliya Çelebi'den günümüze kadar uzanan bu geleneği, coğrafi işaretle birlikte artık yasal koruma altına almış durumdayız. Türk Patent ve Marka Kurumuna (TÜRKPATENT) yaptığımız başvuru Ocak 2024’te sonuçlandı. 'Boğaziçi Lüferi' adıyla coğrafi işaret tescili gerçekleşti." ifadelerini kullandı.

İSTANBUL LAKERDASI İÇİN DE PATENT BAŞVURUSU YAPILDI

Ahmet Özer, bir diğer geleneksel ürün olan İstanbul Lakerdası için de patent başvurusu yaptıklarını kaydederek "Palamut ya da torikten yapılan bu tuzlama yöntemi hem tarihsel hem ekonomik açıdan İstanbul mutfağının ayrılmaz bir parçası. Bu ürün için de coğrafi işaret tescili tamamlandığında, bu ürün de hem gastronomi hem de turizm açısından şehrimize yeni bir değer katacak." değerlendirmesinde bulundu.

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar ise İstanbul'un halihazırda birçok coğrafi işareti bulunduğunu vurgulayarak, bunların her birinin birbirinden çok kıymetli olduğunu ve bu sayıyı artırmak için de yoğun bir çaba içinde olduklarını belirtti. İstanbul'da turizmin yanında önemli bir tarımsal üretim olduğunu, denizden yapılan avcılık yoluyla elde edilen ürünler bulunduğunu ve bu ürünlerin tüketiciye en doğru zamanda ulaşması için çalışmalar yürüttüklerini anlatan Parıldar, "Eylül ayı ortasından yaklaşık Ocak ortasına kadar lüfer en yağlı, en yenilebilir dönemde ama Boğaziçi Lüferi ayrı bir tat, ayrı bir lezzet, ayrı bir zevk." ifadelerini kullandı.

Mutfak Sanatları Akademisi (MSA) Yönetici Direktörü Sitare Baras da Boğaziçi Lüferi'nin coğrafi işaret alarak tescillenmesini, İstanbul’un deniz ürünleri kültürü ve mutfak mirası adına önemli bir adım olarak değerlendirdi.

Baras, şunları kaydetti:

"Kurulduğumuz günden bu yana tam 21 yıldır MSA çatısı altında yürüttüğümüz çalışmalarla coğrafi işaretli ürünlerin korunması ve tanıtılması için elimizden geleni yapıyoruz. Boğaziçi Lüferi yalnızca bir balık türü değil, kültürel bir miras. Bu nedenle, MSA olarak geleceğin şefleri öğrencilerimize ve 5 yaşından itibaren temel gıda ve mutfak becerileri aktardığımız mutfak severlere bu bilinçle eğitim vermeye ve sürdürülebilir avlanma konusunda farkındalık yaratmaya devam edeceğiz. Bu sorumluluğumuzun farkında olarak, İstanbul Ticaret Odası ile işbirliği içinde lüferin tanıtımı ve korunması için çalışmayı sürdüreceğiz."

patronlardunyasi.com