Işığın bedeli 1 milyar dolar
Bolu Dağı’nın bugüne kadar tek efsanesi Köroğlu idi. Yıllardır bitirilemeyen, bugüne kadar 16 Bakan eskiten Bolu Tüneli, çoktan Köroğlu efsanesinin yerini aldı bile.

18 yıl önce proje haline getirilen, 14 yıldır inşaatı devam eden ve yaklaşık bir milyar dolara mal olan tünel gün sayıyor.
Bolu Dağı’nın bilinen tek efsanesi Köroğlu idi. Projesi 1987’lerde yapılan Bolu Dağı Tüneli ve Geçişi Projesi çıkana kadar bu böyle sürdü. Ankara ile İstanbul’u kavuşturmanın yollarından sadece biri olmasına karşın Bolu Tüneli’ne yıllardır milyon dolarlar akıtıldı. ‘Işık göründü’ haberleriyle herkes gözünü tünele dikti tekrar. Tabii Köroğlu’nun olduğu kadar Bolu Tüneli’nin de efsaneleri ve bilinmeyenleri var.
İtalyan Astaldi firmasının yüklendiği, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı denetim ve kontrolünde yürütülen inşaat çalışmaları için bugüne kadar toplam 890 milyon dolar para harcandı. Bu paranın 1 milyar doları bulması bekleniyor. Sadece 2,7 ve 2,9 kilometrelik iki tüp tünelin bitimi için neredeyse on beş yıl beklendi. Şimdi tünellerden birinin ucunda gözüken ışığın ardında AK Parti iktidarının projenin bir an önce bitmesi yönünde inisiyatif kullanması yatıyor. Projenin tamamlanması yönünde hızlı adımlar atılmaya devam ediliyor. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı eski Bakanı Zeki Ergezen’le bugünkü Bakan Faruk Özak’ın yoğun emek ve gayretleri var. Tünelin en ilginç yanı 18 yıl önce projelendirilip 14 yıldır inşaat çalışmasının sürmesi. İnşaat aşamasından bugüne kadar Bayındırlık Bakanlığı koltuğunda 16 bakan görev almış. Tünellerin her 200 metresinde bir bakan değişmiş desek abartılı olmaz.
Karayollarında en uzun süren en pahalı proje
Türkiye’nin en uzun süren ve en çok kaynak ayırdığı karayolu projesi unvanını kazanan Bolu Dağı Tünel Geçişi’nin başlangıç serüveni Özal’lı yıllara uzanıyor. Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın otoyol hayallerinin en kritik noktalarından biri de Ankara ve İstanbul’un karayoluyla birleştirilmesiydi. Edirne’den İstanbul’a, oradan Bolu’ya uzanan otoyollar Kaynaşlı’nın ötesine gidemedi. Ankara-Gerede arası tamamlandı, ama Bolu Dağı geçilemedi. Zaten kışın kar fırtınaları, engebeli yollarıyla ünlü dağda otoyolun düz bir güzergâhtan götürülmesi neredeyse imkansızdı.
Tünelin ilk kez gündeme gelişi de otoyol seferberliğinin yaşandığı yıllarda altı yıl görev yapan Safa Giray dönemine rastlıyor. 90 kilometrelik Gümüşhane-Gerede Otoyolu’nun ana sözleşmesi çerçevesinde İtalyan Astaldi firmasına projelendirilmek üzere verildiğinde tünel inşaatının bu kadar uzun süreceği de hesaplanmıyordu. Bundan üç yıl sonra 1990’da ek bir sözleşmeyle tünelin inşaatı da proje müteahhitliğini yapan Astaldi firmasına ihale edildi. Karayolları uzmanlarının tabiriyle ‘projeyi hazırlayana işi de yapma hakkı’ tanınmış oldu.
İki yıl sonra inşaata başlandı. Ödenek yetersizliği, 6 defa süre uzatımı, iki büyük deprem ve iki sel felaketi atlatan tünelin gerçekleşme oranları iki yıl öncesine kadar yüzde 45’lerdeydi. Şimdi yüzde 85’i tamamlanan tünelde her iki tüpteki ışığın gösterilmesi için ağustos sonunda Başbakan Tayyip Erdoğan ile birlikte yapılacak tören bekleniyor.
Karayolları Genel Müdürlüğü’nün istatistiklerine göre toplam maliyetten yapılan hesaplar viyadükleriyle birlikte yolun kilometre başına maliyetinin 40 milyon doları bulduğunu gösteriyor. Uluslararası inşaat standartlarının da çok üstündeki bu rakam bugün yerin 30-40 metre altında inşa edilen metroların maliyetleriyle de aynı. Yılan hikâyesine dönen projenin bir an önce tamamlanması için son olarak Bayındırlık ve İskan eski Bakanı Zeki Ergezen döneminde 305 milyon dolarlık dış kredi sağlandı. Tünelde ışık göründü görünmesine; ancak işin tamamen bitirilip yollarda lastiklerin dönmesi için Aralık 2006’nın beklenmesi gerekiyor.
Maliy