Hükümetin IMF ile çatıştığı beş nokta

Hükümetin IMF ile çatıştığı beş nokta

Hükümetin IMF ile neden anlaşmaya yanaşmadığının en önemli gerekçesi...

Hükümetin IMF ile çatıştığı beş nokta
16px
24px
28.10.2008 08:58
ABONE OLgoogle

Hükümetin IMF ile neden anlaşmaya yanaşmadığının en önemli gerekçesinin 2009 Mart yerel seçimleri harcamalarını kısmamak olduğu konusunda hemen herkes hemfikir.

Referans Gazetesi'nin haberine göre Başbakan Tayyip Erdoğan'ın IMF'le ilgili söyledikleri, piyasaları tedirgin etmeye devam ediyor. Başbakan'ın söylemini popülist olarak değerlendiren piyasa uzmanları, öte yandan bakıldığında ise Başbakan'ın son konuşmasını, "Artık IMF ile anlaşma isteğinin ortaya çıkmaya başladığının" da bir göstergesi olarak değerlendiriyorlar.

Ankara kulislerine sızan duyumlara göre, son dönemde hükümetin IMF ile diyaloğu konusunda bazı sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in bu konuda oynaması gereken rolü tam anlamıyla yerine getiremediğini kaydeden piyasa uzmanları, Ali Babacan'ın ekonomiyle ilgili bakanlığı döneminde bu ilişkinin çok daha sağlıklı yürüdüğünü hatırlatıyorlar. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, Başbakan'a sözünü geçiren bir yardımcı olarak kabinede yer almasının da o dönemde önemli rol oynadığı, çünkü şu anda Başbakan'a korkmadan ekonomik doğruları söyleyecek kişilerin bulunmamasının ilişkilerdeki sıkıntıda pay sahibi olduğu görüşü belirtiliyor.

Ankara'da bulunan IMF Heyeti'nin de özellikle Başbakan'ın kendilerine dönük demeçlerini şaşkınlıkla izledikleri söyleniyor. Hükümetin geçen hafta sonu itibariyle IMF'e resmi olarak bir anlaşma isteğini henüz belirtmediğini biliyoruz. Heyetin henüz çok üst düzey temaslar yapmadığı da görülüyor. O zaman Başbakan'ın neye dayanarak, böyle bir çıkışta bulunma ihtiyacı hissettiği de merak edilen bir konu haline geliveriyor.

IMF heyeti Ankara'da temaslarını sürdürüyor ama özellikle kamuoyuna çıkmaktan, fikirlerini açıkca söylemekten özellikle kaçınıyorlar. Bu nedenle anlaşma için nelerin pazarlık konusu yapıldığını resmi olarak bilmiyoruz ama Başbakan'ın konuşmalarından IMF'le anlaşmaya, harcamalara izin verilmeyeceği için yanaşılmadığı sonucunu çıkarıyoruz.

PİYASAYA 'OLMAZSA OLMAZ' DİYOR
Piyasadaki gerginlik ise devam ediyor. Hangi bankacı ile konuşsanız, hangi işadamıyla görüşseniz, "IMF ile anlaşmanın mutlaka gerektiğini" belirtiyorlar. IMF ile anlaşmanın tüm sorunların çözülmesi için yetmeyeceğini ama ondan sonra ne önlem alınırsa alınsın, yeniden istikrarı sağlamanın yolunun IMF ile anlaşmadan geçtiğini ifade ediyorlar.

Buna karşılık Başbakan'ın tavrı konusunda piyasalarda çeşitli görüşler ileri sürülüyor. Bazı bankacılar, piyasa uzmanları Başbakanın seçim nedeniyle anlaşmaya yanaşmayacağını, bazısı ise sadece pazarlık yaptığı için Başbakan'ın böyle davrandığını, sonunda anlaşmanın imzalanacağını söylüyorlar.

Hepsinin üzerinde mutabık kaldığı konu ise, şimdi ya da daha sonra, hükümetin IMF ile bir anlaşmaya yanaşmak zorunda kalacak olması. Bu nedenle bir an önce anlaşmanın tamamlanıp, maliyetin büyümesinin önlenmesini istiyorlar.

2004 yılında yaşanan sıkıntılara rağmen iyi yönetildiği ve zamanında önlem alındığı için bir sıkıntı yaşanmadığını ama 2006 yılında benzer bir sıkıntıda faizlerin 4 puan yükselip 2 milyar doları aşkın döviz satıldığını hatırlatan bir iktisatçı, "şimdi çok daha büyük bir kırılma yaşıyoruz ve zamanında alınmayan kararların maliyeti çok daha büyük olacak" dedi.

Bu maliyeti bilmesine rağmen hükümetin neden biran önce anlaşmaya yanaşmadığının en önemli gerekçesi olarak ise hükümetin 2009 Mart yerel seçimleri nedeniyle harcamaları kısmamak için IMF ile anlaşmaya yanaşmadığı konusunda yine hemen herkes hemfikir. Bu siyasi ortamda AKP'nin yerel seçimlerde mutlaka oyunu artırarak çıkmak istediğini hatırlatan piyasa uzmanları, IMF'in ne kadar esnek davranırsa davransın, harcamaların AKP'nin istediği kadar artırılmasına izin veremeyeceği görüşündeler. İşte bu nedenle Başbakan'ın kısıntıyı göze alamadığı için IMF ile anlaşmayı ertelediği, IMF'yi daha esnek olmaya zorladığı belirtiliyor.

IMF NELERİ İSTEMİYOR

- İŞSİZLİK FONU: IMF'in daha önce ekonomi yönetimi ile yaptığı görüşmelerden biliyoruz ki; IMF özellikle GAP yatırımları için ayrılan kaynağın artırılmasına artık sesini çıkarmıyor. Ancak işsizlik fonundan yatırımlara yapılan aktarmalar gibi bazı Hükümet kararlarının geri alınmasını istediğini de biliyoruz.

- ULAŞTIRMA YATIRIMLARI: Hükümetin başta ulaştırma yatırımları olmak üzere 2008 bütçesindeki yatırım ödeneklerinin fiili olarak iki katına çıkarılmasına karşı çıktığını biliyoruz. AKP Hükümeti önümüzdeki yıl için yerel seçimleri de gözönünde tutarak özellikle yol yatırımlarını büyük ölçüde artırmayı planlıyor. IMF ise böylesine bir dönemde ödeneklerin bu kadar aşılmasının yarattığı mali disiplinsizliğe karşı çıkıyor

- CARİ HARCAMALAR: AKP Hükümeti 2009 yerel seçimleri konusunda harcamaları mümkün olabildiğince artırmak istiyor. IMF ise özellikle cari harcamalarda kısıntı yapılıp daha temel noktalarda ekonominin gevşetilebileceği görüşünde.

- VERGİ AFFI: Hükümet kriz etkilerini azaltmak için, tabandan gelen taleplere de uygun olarak yeniden vergi affını gündeme getirdi. IMF'in ise vergi affına evvelden beri karşı çıktığını, sık sık yapılan vergi aflarının yarardan çok zarar getirip, zamanında vergi ödeyenleri cezalandırdığını söylüyor ve kesin olarak karşı çıkıyor.

- BELEDİYE HESAPLARI: IMF'in mahalli idare bütçeleriyle ilgili şeffaflık ve gecikme kaygısı büyük. Şu anda neredeyse merkezi bütçe büyüklüğüne doğru ilerleyen mahalli idare bütçesinin bir sisteme bağlanması, harcamaların buraya aktarılmasının önlenmesi isteniyor.
Reel sektöre destek: 1 milyar dolarlık ucuz ek kredi yolda
Küresel kriz dünyada her geçen gün derinleşirken, hükümet krizin Türkiye'ye etkilerini en aza indirmek için bir dizi tedbir alıyor. Geçici vergiler ve Damga Vergisi hariç olmak üzere tüm vergi borçlarına ödeme kolaylığı getirildi. 

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde