'Her türlü karara saygılıyız'

Bugün yapılan Tüpraş Genel Kurul Toplantısı'na Koç Holding ve Tüpraş Yönetim Kurulu Bşakanı Mustafa Koç da katıldı. Genel Kurul öncesi Koç'un hazırladığı basın açıklamasını Tüpraş Genel Müdürü Yavuz Erkut okudu. Açıklamada, 2004 yılında rekor bir büyüme seviyesine ulaşan dünya ekonomisindeki gelişme trendinin, 2005 yılında da sürdüğü, 2005'in yüzde 4.5 oranında bir büyümeyle kapayan dünya ekonomisine öncülüğü, başta Çin ve Hindistan olmak üzere gelişmekte olan asya ekonomileri yaptı.

Yabancı sermaye yatırımları ve artan ihracatı yüzde 7.1'e ulaşan büyüme oranıyla Hindistan yanında Türkiye'nin de yüzde 7.6 büyüme hızıyla ön sıralarda yer aldığı ifade edilen açıklamada, 2005 yılında referandum krizleri, işsizlik ve bir çok sosyal sorunla karşı karşıya kalan Avrupa Birliği ülkelerinde ise büyümenin yüzde 1.1seviyesinde kaldığı kaydedildi.

ABD'nin rekor düzeydeki cari işlemler açığı, bu açığın Asya ülkelerince fonlanmasının sürdürülmesi, dünyanın farklı bölgelerine ait ekonomilerin büyüme hızları arasındaki büyük değişikliklerin, dünya para politikasını şekillendiren temel unsurların başında geldiği belirtilen açıklamada, "2005 yılında FED'in kısa vadeli dolar faizini yükseltmeye devam etmesi ve Euro'ya duyulan güvenin azalması, ABD dolarına diğer para birimleri karşısında değer kazanmıştır. Değişen para yönetimlerince de vurgulanan enflasyon ve büyümeye ilişkin veriler faiz artırımlarına e buna bağlı olarak global düzeyde dalgalanmalara sebep olabileceği için 2006 yılında bu göstergelerin seyri dikkatle izlenmesi gereken faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır" denildi.

Açıklamada, hampetrol fiyatlarına da değinen Koç, hampetrol fiyatlarındaki artışın dünya ekonomik büyümesine olan negatif etkisinin geçmiş yıllara göre daha zayıf olduğunu söyledi. Global büyümeye paralel olarak rafinaj sektörünün kararlılığını önümüzdeki yıllarda da beklediğini açıklayan Koç sözlerini şöyle sürdürdü:

"Globalleşen dünya ekonominde özellikle Çin ve Hindistan başta olmak üzere Asya piyasasından düşük fiyattan sağlanan ara ve nihai tüketim malları, gelişmiş ekonomilerde maliyetlerin kontrol edilebilmesine olanak sağlamaktadır. Dünyada mevcut likidite bolluğu, merkez bankalarının faiz hadlerini daha düşük oranlarda tayin edebilmelerine imkan sağlamakta, böylelikle hampetrol ve diğer hammadde fiyatlarındaki artış ile enflasyon arasındaki ilişki geçmiş yıllara nazaran daha zayıf hale gelmektedir. Yükselen petrol fiyatları, enflasyonu yukarı çekmekten ziyade şirketlerde öncelikle verimlilik artışıyla karşılanmaya çalışılmakta, rekabetin yoğunluğu da düşünüldğünde enerji maliyetleri sineye çekilerek nihai fiyatlara aynı oranda yansıtılmamakta ve enflasyonist baskının oluşumu engellenmektedir. Dolayısıyla, hampetrol fiyatlarındaki artışın dünya ekonomik büyümesine olan negatif etkisi geçmiş dönemlerdeki kadar büyük olmayıp, sürdürülebilir global büyümeye paralel olarak rafinaj sektörünün kararlı konumunu önümüzdeki yıllarda da devam ettirmesi beklenmektedir."

Türkiye'nin son 4 yılda yakaladığı ekonomik gelişmelerden duyduğu memnuniyeti dile getiren Koç, 2005 yılındaki gelişmeleri bir milat olarak değerlendirdi. Koç şöyle dedi: "2005 yılı, Türkiye ekonomisi için de hedeflerinin tutturulduğu, başarılı bir yıl oldu. 2002-2005 yıllarını kapsayan son 4 yıllık dönemde yakalanan yüksek büyüme oranlarının yanda, enflasyonun tek haneli rakamlara inmesi ile yakalanan ekonomik istikrar ortamında geçtiğimiz yıl yen