'Ölümle burun buruna gelmek nedir? bilir misin?'

Haber yetiştirme uğruna Kosova'da kameramanıyla birlikte ölümle burun buruna gelen 20 yıllık gazeteci Lütfiye Pekcan yıpranma payının kaldırılmasına yönelik taslağa karşı çıktı.

“O an ucunda ölüm de olsa , bizler için bir  haberi yetiştirmek ya da bir görüntüyü yakalayabilmek her şeyden önemlidir. Eğer tek hedefimiz milyonlarca insana  haberi  ulaştırmak olmasa, 2 kez gittiğim Kosova'daki savaşta kameraman arkadaşım ve ben ölümle burun buruna yaşamayı göze alabilir miydik acaba? Bir yanda keskin nişancı Snıperlar'ın attığı kurşunlar, diğer yanda her an patlayacak mayın dolu yakılmış yıkılmış evler ve sokaklar arasında  kalmak. Çapraz ateş altında  kaç basın mensubu hayatını kaybetti?” diyen Lütfiye Pekcan, gazetecilerin  'yıpranma hakkını ' ellerinden  almaya çalışanları insafa davet etti.

Türkiye gazetecilik mesleğinin icra edildiği en zor ülkelerden

2007 yılının dünyada gazeteciler için en kanlı yıl olduğuna dikkat çeken Lütfiye Pekcan şu bilgileri verdi:
“Merkezi Cenevre'de bulunan Presse Emblème Campagne(PEC) basın örgütünün yaptığı araştırma, 1 Ocak'tan bu yana 27 ülkede en az 110 gazetecinin öldürüldüğünü ortaya koydu. PEC'in kara listesine Türkiye'de Hrant Dink in öldürülmesiyle girdi. Gazetecileri Koruma Komitesine  göre Türkiye  dünyada gazetecilik mesleğinin en zor icra edildiği 8. ülke. Türkiye'de ortalama 1.5 yılda bir  gazeteci öldürülüyor. Yaklaşık 30 yıldır öldürülen gazeteci ve yazarların sayısı 50'ye yaklaşıyor. 29 yıl önce, 1 Şubat 1979'da, Milliyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Abdi İpekçi, 15 yıl önce, 24 Ocak 1993'te, Cumhuriyet gazetesinin yazarı Uğur Mumcu ve bir yıl önce, 19 Ocak 2007'de,  Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink,  öldürüldü. İlhan Erdost, Musa Anter , Turan Dursun, Çetin Emeç, Metin Göktepe de öldürülen gazeteciler deyince  akla  gelenler arasında.”

Konvoy takip ederken ölen ve yaralananlarda çok

Hande Mumcu, Barış Selçuk ve kameraman  Salih  Peker in Tansu Çiller ve Murat Karayalçın'ın programını takip ederken trafik kazası sonucu öldüklerine dikkat çeken Lütfiye Pekcan, “Gazeteci  Fikret  Bila, Başbakan Mesut Yılmaz'ın Makedonya seyahati sırasında konvoyda meydana gelen kazada, 21 yaşındaki muhabir Selcan Yolcu  yine Başbakan Mesut Yılmaz'ı takip ederken direğe çarpan araçta ağır yaralandı” açıklamasını yaptı.

Gazetecilerin yaptıkları haberler nedeniyle tehdit edildiklerine, yaşadıkları heyecan ve stres yüzünden genç yaşta kalp krizi geçirip hayatlarını kaybettiklerinin de altını çizen Pekcan şu bilgileri verdi.

“Kardiyoloji Uzmanı Dr. Genco Yücel  'Muhabirlerin yaşam şartlarının içine düzensiz uyku, yemek, ve sigara kullanımı gibi faktörleri de kattığımız zaman bu meslek sahiplerinin, ilerleyen yaşlarda kalp ve damar hastalıklarından muzdarip olmaları kaçınılmaz' diyor.

Gazetecilerde bilgisayarda çalışmaya bağlı olarak “Bilgisayar Görme Sendromu” ortaya çıkıyor. Bilgisayar Görme Sendromu (Computer Vision Syndrome) günde iki saatten fazla bilgisayar ile çalışan kişilerin yüzde 90'ında ortaya çıkabilen yaygın bir rahatsızlık. Bu hastalığın belirtileri arasında gözlerde kızarıklık, yanma, batma, sulanma, yorgunluk hissi, odaklanma güçlüğü, çift ve bulanık görme, baş ağrısı, boyun ve omuz ağrıları sayılabilir. Kaç gazeteci gece gündüz, bayram, yılbaşı tatili nedir bilmeden çalışıyor. Bayramda yılbaşında çocuğunun, eşinin yanında olamıyor.”

Örneklerin saymakla bitmeyeceğini vurgulayan Pekcan, Kanun yapıcılara şöyle seslendi:
“30 yıl önce yürürlüğe girmiş hakkını kaldırmayı düşünürken önce bunları düşünün. Sonra karar verin.”