'Gözünün yaşına bakmam, indiririm'

Milliyetçi Hareket Partisi(MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması durumunda "Vatana ihanet" suçuyla Çankaya'dan indireceklerini söyledi.

Bahçeli Erdoğan'a seslenerek, "Cenab-ı Allah'ın büyük lütfu ile milli iradenin milliyetçi iradeye dönüşmesiyle Meclis'te yeter bir oy çokluğuna sahip olursak, sayın Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı da olsan seni alaşağı ederiz." dedi. Bahçeli bunun için vatana ihanet kavramının somutlaştırılması gerektiğine işaret etti.

Devlet Bahçeli partisinin il başkanlığı tarafından Bostancı Kültür Merkezi'nde düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Bahçeli'nin gündeminde "erken seçim, cumhurbaşkanlığı seçimi, MHP-CHP koalisyon söylentileri" vardı.

Devlet Bahçel cumhurbaşkanlığı için adı geçen Erdoğan'a karşı çıkarken, bu durumun önlenmesi konusunda Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ortaya attığı fikre tepki gösterdi. Baykal'ın tarzını eleştiren Bahçeli, "Tartışılan bir şahsiyeti yine yargı yoluyla Cumhurbaşkanı mı yapmak istiyorlar? Nasıl bir anlayış bu? Laiklik ve başörtüsü tartışması ile 'Cumhurbaşkanlığı makamına bunlar gelemez' diyenler bu yolla cumhurbaşkanı oldukları vakit ne yapacaklar? Ama MHP ne yapacağını bilmektedir. Cenab-ı Allah'ın büyük lütfu ile milli iradenin milliyetçi iradeye dönüşmesi ile Meclis'te yeter bir oy çokluğuna sahip olursak sayın Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı da olsan seni alaşağı ederiz." şeklinde konuştu.

Bahçeli şöyle devam etti: "Bunu nasıl yaparız? Demokratik yolla, Meclis kararı ile yaparız. Çünkü Anayası'mızda diyorki Cumhurbaşkanı görev süresinde 'vatana ihanet' dışında hiçbir konuyla suçlanamaz. Anayasanın bu hükmüne biz de sadaketle bağlıyız. Ama bir şeyi eksik hissediyoruz. Vatana ihanet nedir? Anayasa ve diğer yasalarda vatana ihanetin bir tanımı, kapsamı ve unsurları yok. Ama maazalah Cenab-ı Allah göstermesin 'Ben ne yaparsam bu güzel vatana ihanet etmiş sayılırım?' Bu bilinmiyor. Ama 301"inci madde de Türklüğe hakaretin ne olduğu basın tarafından, aydınlar tarafından, AB tarafından, Meclis tarafından tartışılıyor ve yeni bir tanım kazandırılıyor.

Bunu yapanlara sesleniyorum. Vatana ihanet tanımını niye gözden geçirmiyorsunuz? Vatan toprağını satmak ihanetse 279 bin dönümü sattılar. Buna benzer Kıbrıs, alt üst kimlik tartışması vesaire konular... Bunların acaba hangisi vatana ihanet kapsamına içerisine dahil edilebilir? İşte MHP diyorki Cenab-ı Allah nasip eder milletimiz de teveccüh ederse oy çokluğu ile Meclise geldiğimizde yeter sayı olan 184 milletvekili ile Meclis'i toplar vatana ihanetten ne anlaşılması gerektiğini tartışmaya açarım. Adalet Komisyonu, Anayasa Komisyonu tartışır, dışa bağımlı olmayan aydınlar tartışır ve bir tanım ortaya konulur. Bu tanıma uyuyorsa Recep Tayyip Erdoğan gözünün yaşına bakmam, seni alaşağı ederim."

Bahçeli, Başbakan Erdoğan hakkında çeşitli iddialar bulunduğuna işaret ederek şunları söyledi: "Emine Hanımefendi'nin başrötüsü ile laikilik tartışmaları ile lüzümlu lüzumsuz konuşmalarla Recep Tayyip Erdoğan ağlamaklı üsluplarla millet önünde mağduriyet oyunu oynatmayınız. Bunlara gerek yok. Dokunulmazlığının kaldırılması talebinde bulunmak veya bu kalkmadığı takdirde böyle bir şahsiyetin zimmet, kalpazanlık ve organize suç örgütü kurmak gibi suçlamalarla Cumhurbaşkanı adayı olamayacağını millete anlatmak, yolsuzluklar dosyasını ve 2002 18 Kasım'ından itibaren başlatıp arkasına da İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne uzanan dosyalarını açıp bir hesap günü kurmadan burada aklanmadan, paklanmadan Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olamaz. Ne kadar milliyetçi olduğunu söylersen söyle. Türkiye'de Başbakan olarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hesap vereceksin. Çünkü milliyetçi hareket, bozkurtlar ensendedir, kaçamazsın."

Bahçeli Erdoğan için, "Cumhurbaşkanlığı seçimi inatlaşma uğruna, nefis duygusu ile 'İlle de ben olacağım. Başbakan oldum, şimdi Cuhurbaşkanı olacağım' diye kendinin kurtuluş makamı olarak düşünüyorsa Türkiye'yi nereye sürükleyeceğinin farkında olması lazımdır. Bunun hesabını vermeye de hazır olmalıdır. " ifadelerini kullandı.

CHP KOALİSYONU İDDİALARINA TEPKİ GÖSTERDİ

Kasım ayında yapılan MHP kongresinin hemen ardından gazetelerde yazılar yazıldığına işaret eden Devlet Bahçeli, " 'AKP'nin karşısında CHP-MHP koalisyonu olabilir mi' şeklinde çok miktarda yazılar yazılmaya çalışıldı. Kurultayın büyüklüğünü yazamayanlar bunu yapmaya başladılar. MHP'nin tek başına iktidarın karartmaya, saptırmaya çalışanlara İstanbul'dan cevap veriyoruz. Hedefimiz nettir. 60'ıncı Hükümet Milliyetçi Hareket'tir. Milliyetçi hareket AKP'yi tek başına yere çalacaktır. Bunun için iki kişi olmaya gerek yoktur." dedi.

Partililere seslenen Bahçeli "gazetelerde, sağda solda yer alan yazılara" dikkat edilmemesi gerektiğini kaydetti. Bahçeli, "Kim ne yazarsa yazsın Türkiye'nin gerçeği odurki AKP'nin bir alternatifi olmalı ve o alternatif tek başına iktidar olmalıdır. Burada tekrar ediyorum. İstanbul'u sizden istiyorum. Tek başına iktidarın mutlu yürüyüşünün başı İstanbul olmalıdır. İstanbul'da 70'e yakın milletvekilliğinin her bölgede 15 milletvekilliği olmak üzere 45 milletvekiliğini hedef kabul etmelisiniz. Böylece oy çokluğu ile TBMM'de temsil edilecek MHP 16 büyükşehirde özellikle 3 büyükşehirde sonuç almak zorundadır. İstanbul'un heryerinde yüzde 1 artışı size iktidar yolu açar. Onun için mübalağalı görmeyiniz. Çıtayı yüksekte tutacağız. İstanbul'daki milletvekili hedefimiz 45 milletvekilidir. Geri kalanı diğer siyasi partilere gitsin önemi yok. 45 milletvekili alrsak Anadolu ayağa kalkıyor demektir." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin normal bir süreçte yapılmış olması halinde genel seçimin en geç 4 Kasım 2007'de yapılması gerektiğini belirten Bahçeli, "Ancak inancımız odurki Türkiye'de seçimlerin Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce yapılması gerekirdi." şeklinde konuştu. Türkiye'de "kontrollü istikrarsızlık" uygulandığını iddia eden Bahçeli, kontrollü istikrarsızlığın kaldırılması için seçimin yapılması gerektiğine işaret etti. 11 Mart'ta seçimin yapılması gerektiğini belirten Bahçeli, yeni Meclis'in Cumhurbaşkanının seçmesi gerektiğini kaydetti.

MEDYAYA ELEŞTİRİ

Medyayı da eleştiren Devlet Bahçeli, şunları söyledi: "Bütün televizyonlar ağız birliği etmişler renklerin arasında pembe rengi seçmişler. Türkiye'yi toz pembe göstererek milletini aldatılmasına katkı sağlıyorlar. Medya patron ve yöneticileri size sesleniyorum. Milletim sizden doğru bilgi istiyor. Bilgi boşluğunun doğru doldurulmasını istiyoruz. Bilginin kirletilerek kendisinin aldatılmasını istemiyor. Türk medyası olarak küresel süreçte hepiniz isimlerinizi Habertürk, Kanaltürk, CNNTürk vesaire vesaire diyorsunuz. Bari son kelimeye sadık kalın da dünyadan evvel Türk milletini doğruca bilgilendirin."

Baran Taş/Cihan