Gerekirse yine faiz artırırız
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Piyasaların arkasından gitmiyoruz, sadece gözlemliyoruz" derken, gerekirse faiz oranlarını yükseltmekten çekinmeyeceklerini söyledi.
24.06.2006 10:56 •

16px
32px
Yılmaz, hükümete ise "Bize yapacağınız en büyük iyilik, gelirler politikasını taviz vermeden sürdürmenizdir" mesajı verdi.
MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, döviz kuru politikasını hükümet ile birlikte belirlediklerini ancak uygulamaların tümüyle Merkez Bankası’nın insiyatifi altında olduğunu hatırlatarak, "Piyasalarda halen faizin yükseltileceğine dair beklenti var. Eğer gerekirse faiz oranlarını yükseltmekten çekinmeyiz" diye konuştu. Hükümetin Merkez Bankası’na yapacağı en büyük desteğin ne olacağının sorulması üzerine Yılmaz "Hükümetin bize yapacağı en büyük iyilik, gelirler politikasından taviz vermeden uygulamalarını sürdürmesidir" dedi.
ARKADAN GİTMİYORUZ:
Yılmaz, Londra’da AK Yatırım tarafından düzenlenen "Türkiye’de Para Politikaları ve Yatırım Olanakları" konulu konferansta yabancı yatırım bankalarının temsilcilerinin sorularını yanıtladı. "Siz hep piyasalardaki gelişmelerin ardından geldiniz. Önceden tedbir alamaz mısınız" sorusuna "Sadece onların arkasında hareket ettiğimi düşünmüyorum" yanıtını veren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kredibilite kazanmak için önceden tedbir almak gerektiğine inanıyorum. Bizim yaptığımızda tam budur. Piyasaların nasıl tepki verdiğini görmek istedik. Yeni bir yüksetme gerekirse, bizde politikalarımız buna göre ayarlayacağız. Biz piyasaların arkasından gitmiyoruz. Sadece gözlemliyoruz. Biz bu konuda proaktif bir tutum içerisindeyiz. Gerekirse harekete geçmekten çekinmeyiz."
GÖZLERİMİZİ KAPATMIYORUZ:
Tük Lirası’ndaki değer kaybının sadece dış etkenlerden kaynaklanmadığının hatırlatılması üzerine Yılmaz, şunları söyledi: "Süreç içerisinde yükseltme gerekirse, önce rakamlara bakarız. Bunu çekinmeden tereddütsüz yaparız. Türkiye’deki iç gelişmelere gelince bunlar hayatın gerçekleri. Bunlar Cumhurbaşkanlığı seçimleri, genel seçimler, Kıbrıs sorunu gibi konulardır. Gözlerimizi bu gerçeklere kapatmıyoruz. Biz siyasi sorunları çözemiyoruz. Zaten hesaplarımız içerisinde bunlar var. Bunlar bizi etkilemez diyemeyiz. Veri setimiz içerisinde bunlar var. Bunlar orada ve bizi de etkiliyor. Bunu biliyor ve ona göre hareket ediyoruz."
VOLATİLİTEYE BAKARIZ:
"Biz seviyeye müdahale etmiyoruz" diyen Yılmaz, şöyle konuştu: "Kur tahhüdümüz yok. Risk piyasanın üzerindedir. Bu bizim temel anlayışımız. Dalgalanmaya bırakıyoruz. Volatiliteye bakarız, hesap yaparız, kurumsal ve kişisel görüşlerimizi de ortaya koyarız. Bu işin arkasındaki sebeplere bakarız. Sonra kararımızı veririz. 13’ünde bono ihalasi vardı. Pek başarılı olmamıştı. Bu başarısızlığın piyasanın geneline yayılmasını engellemek ve potansiyel volatiliteyi ortadan kaldırmak için müdahale ettik."
Patronların ne kadar parası var bilmiyoruz
YILMAZ, özel sektörün açık pozisyonuna ilişkin olarak şu değerlendirmeyi yaptı: "Banka dışı kesimin açık pozisyonu 58-60 milyar doları buluyor. Bunun yüzde 80’i kısa yüzde 20’i orta ve uzun vadeli. Buna karşın da 20-25 milyar dolarlık döviz mevduatları var. Bu arada şirket sahiplerinin ne kadar mevduatı olduğunu bilemiyoruz. Sadece halka açık şirketleri hesaplıyoruz. Özel sektör açık pozisyonlarının ne kadarı patronların kendi parası bakmak lazım."
Kıbrıs sorununu döviz kuruyla çözemeyiz
YILMAZ, "Dışarıdaki dalgalanmalara rağmen temel ekonomik göstergeleri kontrol altında tutabilecekmisiniz" sorusuna şu yanıtı verdi: "Bankalarımızın açık poziyonu sadece 1 milyar dolar. Faiz dışı fazla hedefini tutturuyoruz. Tek sorunumuz cari açık. Cari açık da yılsonunda bugünkü 28 milyar dolarlık seviyesinin altına kalabilir." Yılmaz, AB görüşmelerinin tıkanması ile ilgili olarak "Bunlar hesabımızda var. Zaten Kıbrıs sorununu döviz kuru veya faiz dışı fazla ile çözemeyiz" dedi.
MERKEZ Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, döviz kuru politikasını hükümet ile birlikte belirlediklerini ancak uygulamaların tümüyle Merkez Bankası’nın insiyatifi altında olduğunu hatırlatarak, "Piyasalarda halen faizin yükseltileceğine dair beklenti var. Eğer gerekirse faiz oranlarını yükseltmekten çekinmeyiz" diye konuştu. Hükümetin Merkez Bankası’na yapacağı en büyük desteğin ne olacağının sorulması üzerine Yılmaz "Hükümetin bize yapacağı en büyük iyilik, gelirler politikasından taviz vermeden uygulamalarını sürdürmesidir" dedi.
ARKADAN GİTMİYORUZ:
Yılmaz, Londra’da AK Yatırım tarafından düzenlenen "Türkiye’de Para Politikaları ve Yatırım Olanakları" konulu konferansta yabancı yatırım bankalarının temsilcilerinin sorularını yanıtladı. "Siz hep piyasalardaki gelişmelerin ardından geldiniz. Önceden tedbir alamaz mısınız" sorusuna "Sadece onların arkasında hareket ettiğimi düşünmüyorum" yanıtını veren Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kredibilite kazanmak için önceden tedbir almak gerektiğine inanıyorum. Bizim yaptığımızda tam budur. Piyasaların nasıl tepki verdiğini görmek istedik. Yeni bir yüksetme gerekirse, bizde politikalarımız buna göre ayarlayacağız. Biz piyasaların arkasından gitmiyoruz. Sadece gözlemliyoruz. Biz bu konuda proaktif bir tutum içerisindeyiz. Gerekirse harekete geçmekten çekinmeyiz."
GÖZLERİMİZİ KAPATMIYORUZ:
Tük Lirası’ndaki değer kaybının sadece dış etkenlerden kaynaklanmadığının hatırlatılması üzerine Yılmaz, şunları söyledi: "Süreç içerisinde yükseltme gerekirse, önce rakamlara bakarız. Bunu çekinmeden tereddütsüz yaparız. Türkiye’deki iç gelişmelere gelince bunlar hayatın gerçekleri. Bunlar Cumhurbaşkanlığı seçimleri, genel seçimler, Kıbrıs sorunu gibi konulardır. Gözlerimizi bu gerçeklere kapatmıyoruz. Biz siyasi sorunları çözemiyoruz. Zaten hesaplarımız içerisinde bunlar var. Bunlar bizi etkilemez diyemeyiz. Veri setimiz içerisinde bunlar var. Bunlar orada ve bizi de etkiliyor. Bunu biliyor ve ona göre hareket ediyoruz."
VOLATİLİTEYE BAKARIZ:
"Biz seviyeye müdahale etmiyoruz" diyen Yılmaz, şöyle konuştu: "Kur tahhüdümüz yok. Risk piyasanın üzerindedir. Bu bizim temel anlayışımız. Dalgalanmaya bırakıyoruz. Volatiliteye bakarız, hesap yaparız, kurumsal ve kişisel görüşlerimizi de ortaya koyarız. Bu işin arkasındaki sebeplere bakarız. Sonra kararımızı veririz. 13’ünde bono ihalasi vardı. Pek başarılı olmamıştı. Bu başarısızlığın piyasanın geneline yayılmasını engellemek ve potansiyel volatiliteyi ortadan kaldırmak için müdahale ettik."
Patronların ne kadar parası var bilmiyoruz
YILMAZ, özel sektörün açık pozisyonuna ilişkin olarak şu değerlendirmeyi yaptı: "Banka dışı kesimin açık pozisyonu 58-60 milyar doları buluyor. Bunun yüzde 80’i kısa yüzde 20’i orta ve uzun vadeli. Buna karşın da 20-25 milyar dolarlık döviz mevduatları var. Bu arada şirket sahiplerinin ne kadar mevduatı olduğunu bilemiyoruz. Sadece halka açık şirketleri hesaplıyoruz. Özel sektör açık pozisyonlarının ne kadarı patronların kendi parası bakmak lazım."
Kıbrıs sorununu döviz kuruyla çözemeyiz
YILMAZ, "Dışarıdaki dalgalanmalara rağmen temel ekonomik göstergeleri kontrol altında tutabilecekmisiniz" sorusuna şu yanıtı verdi: "Bankalarımızın açık poziyonu sadece 1 milyar dolar. Faiz dışı fazla hedefini tutturuyoruz. Tek sorunumuz cari açık. Cari açık da yılsonunda bugünkü 28 milyar dolarlık seviyesinin altına kalabilir." Yılmaz, AB görüşmelerinin tıkanması ile ilgili olarak "Bunlar hesabımızda var. Zaten Kıbrıs sorununu döviz kuru veya faiz dışı fazla ile çözemeyiz" dedi.