'Gençler, Vehbi Beyi örnek alsın'

'Gençler, Vehbi Beyi örnek alsın'

Semahat Arsel, Türk gençlerinin kimlik arayışına babası Vehbi Koç'u örnek göstererek, "Vehbi Bey gibi çalışkan, disiplinli, dürüst, modern yaşama bağlı ve vatansever olun" diyor.

'Gençler, Vehbi Beyi örnek alsın'
16px
24px
07.05.2006 14:35
ABONE OLgoogle

Vehbi Koç, 20'nci Yüzyıl’a damgasını vuran kişiliğiyle, yaşamı ve felsefesiyle eskimiyor, tam tersine her geçen gün yenileniyor. Ölümünün ardından geçen 10 yıl, onun girişimci ruhunun engel tanımayan yanını, mücadelelerinde hangi ilkelere bağlı kaldığını ve değer yargılarını bugün çok daha ön plana çıkarıyor. Vehbi Koç'un hayatından kesitler içeren "Bir Yüzyılın Hikayesi"nin hikayesini öne çıkaran sergiyi gezerken, onun kasaba tüccarlığından kentsoylu sermayedar kimliğine uzanan 96 yıllık yaşama sürecinde Cumhuriyetimizin kırılma noktalarını, siyasi ve ekonomik çatışma dönemlerini daha iyi anlamak mümkün.

Koç Topluluğu'nun Cumhuriyet'le paralel giden çizgisinden bugünkü serbest piyasa ekonomisinde ortaya çıkan sorunları da daha net görebiliyor insan.

GENÇLER, KOÇ’U NASIL MODEL ALIR?

Sergiyi açan Koç'un büyük kızı Semahat Arsel'le babasının eşyalarını, giysilerini seyrederek yaptığımız özel sohbette de ilk sorum "Neden böyle bir sergiye gerek duyuldu?" oldu. Arsel, çok net cevap verdi: "Gençlerin çoğu, hayatlarında nasıl bir yol izleyeceklerini bilemiyor ve karar veremiyorlar. Oysa, babam Vehbi Bey gibi bir büyük model var. Onu, örnek almalılar, başka arayışa gerek yok."

Arsel, Koç'un her şeyden önce kayıtlı, disiplinli, çalışkan, tutumlu, sevecen, yaşamın her yönünü ciddiye alan, insana insanca yaklaşan, bağnaz ve fanatik değil, uzlaşmacı, önyargıya yer vermeyen realist ve engel gibi görünen hayat gerçekleriyle sonuna kadar savaşan çağdaş yapısını öne çıkarıyor. Arsel, "Biz gençlerle babamı paylaşmak için bu sergiyi açtık. O, bugün yaşasaydı, fikirleriyle, cesur görüşleriyle en çok gençleri etkilerdi" derken, yakında İstanbul'a gelecek sergide Türk gençlerini görmek istediğini de söylüyor.

TÜRBAN, ÖZEL HAYATA AİTTİR

Eski dönemleri de yaşayan Arsel'in kadınları daha iyi anlayacağını da düşünerek, "Türban sorunu nasıl çözülür" diye soruyorum. Hiç tereddüt etmeden şunları söylüyor: "Baş bağlamak, özel hayata ait bir durumdur. Okulda, kamusal alanda özel hayat yoktur, toplumun kuralları vardır. Ölçüye dikkat etmek lazımdır. Türban da olmaz, açık saçık giysilerle, kısacık eteklerle dolaşmak da olmaz. Kadınlar, çağdaş ölçüyü kendileri koyacaklardır."

Perihan Çakıroğlu/Bugün

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde