En zor teşhis

En zor teşhis

Bağdat'ta düşen uçakta ölen Türklerin yanmış haldeki cesetleri, özel eşya ve kıyafetlerinden güçlükle teşhis edilebildi.

En zor teşhis
16px
24px
11.01.2007 16:15
ABONE OLgoogle

Bağdat seferini yaparken salı günü inişe geçtiği sırada düşen Antonov- 26 tipi uçakta yaşamını yitiren 28 Türk"ten 19"unun, 5 yabancı mürettebattan 1"inin kimliği saptandı. Ölenlerden kimliği saptanan Türk vatandaşlarının cenazeleri, acı ve gözyaşları ile toprağa verildi, 9 Türk vatandaşının cesedi de doku örneği alınmak üzere Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü.

Yanmış haldeki cesetler, özel eşya ve kıyafetlerinden güçlükle teşhis edilebildi. Kazanın simgesi haline gelen 6 aylık evli 23 yaşındaki Olcay ve 27 yaşındaki Serkan Geyik çifti ölüme birlikte gitti ama ayrı yerlerde toprağa verildi. Severek evlenen, ölüme de birlikte uçan çiftten Olcay"ın cenazesi Adana"da, henüz cesedi teşhis edilemeyen eşi Serkan"ın cenazesi ise Yalova"da toprağa verilecek. İsmail Kulak'ın Adana'daki cenaze törenine yaklaşık 5 bin kişi katıldı.

      Ölen işçilerin çalıştığı Kulak İnşaat A.Ş."nin kiraladığı uçakla Irak"tan alınan 28"i Türk işçi, 5"i düşen uçağın yabancı uyruklu mürettebatı olmak üzere 33 cenaze Adana Havalimanı"nda cenaze araçları, ambulanslar, resmi dairelere ait kamyonetle Asri Mezarlık morguna götürüldü. Mezarlıkta Adana Cumhuriyet Başsavcısı İhsan Eroğul ve cesetlerin teşhis ve yakınlarına teslimi ile ölüm nedenlerini de belirlemek için otopsi de yapmak üzere görevlendirilen 5 savcı, 8 adli tıp doktoru morga girdi. Uçak inmeden önce havalimanında oluşturulan Vali Yardımcısı Abdullah Dölek başkanlığındaki koordine merkezinde adları belirlenen cenazeleri alacak kişiler sırayla çağrılıp, morga alındı. Öncelikle tabutlar üzerinde adları yazılı, kimlikleri Irak"ta belirlenmiş kişilerin cenazeleri teslim edildi. Gece saat 01.00"e kadar cenazelerin teslimleri sürdü, cesetlerin çoğunun yanması ve teşhisin güçlükle yapılması nedeniyle çalışmaya ara verildi. Bu sabah da erken saatten itibaren teşhis amaçlı çalışmalara başlandı.

       Kaza sonrası 34 eve düşen ateş, cenazeler toprağa verilirken bir kez daha alevlendi. Mezarlıklarda ölenlerin yakınlarından rahatsızlananlar ambülanslarla hastanelere taşındı. Mehmet Gültekin'in kızı Sultan, “Baba, ben şimdi kime "baba" diyeceğim?'' diyerek feryat etti. Maden Mühendisi Nail Karaca"nın kayınpederi Mehmet Akbaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan"a tepki göstererek, “Vatan evlatlarından haberdar olmazlar. Kendi evlatlarını başkalarının parasıyla yurt dışında okuturlar'' diye konuştu. Emrah Özkartal, bayramda izine geldiğinde belirlediği mezarda toprağa verildi.
     
      KULAK"I KARDEŞLERİ TEŞHİS ETTİ, EŞİ BİR ÇİFT GÜL BIRAKTI

      Cesetler, büyük bölümü yanmış olması nedeniyle yüzük, kolye, saat, kıyafet gibi özel eşyalarından, altın dişlerinden veya belirleyici başka nesneler aracılığıyla tanınmaya çalışıldı. Ölenlerin patronu Kulak İnşaat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdür 44 yaşındaki İsmail Kulak, parmağındaki yüzük ile kolundaki saatten teşhis edilebildi.

      Daha önce Irak"ta da kardeşi Tarkan Kulak tarafından teşhis edildiği belirtilen İsmail Kulak"ın cenazesi de gece ailesine teslim edildi. Adana"daki teşhis sırasında İsmail Kulak"ın diğer kardeşi ve bir akrabası savcılığa bilgi verdi. Yanmış olduğu için tanınmayacak durumda bulunan ceset, Kulak"ın parmağındaki yüzük ile kol saatinden teşhis edilebildi. Kol saatini, İsmail Kulak"ın oğlu Tarsus Amerikan Lisesi 2"nci sınıf öğrencisi dedesinin adını taşıyan 17 yaşındaki Sıtkı Kulak tarafından 2 ay önce ailece gittikleri İtalya seyahatleri sırasında alındığı ve babasına hediye ettiği öğrenildi.

      Yapılan çalışmalar sonunda 19"u Türk 20 kişinin cesedi teşhis edilebildi. Uçaktaki 2 kadından birinin Olcay Geyik olması ve bu kişinin cesedinin teşhis edilmesi nedeniyle, diğer kadın cesedinin de üzerindeki kıyafet de dikkate alınarak uçağın mürettebatı 51 yaşındaki Grigorii Ciupricov olduğu belirtildi. Biri başkasının cenazesiyle karıştırılan, 8"i de teşhis edilemeyen 9 Türk ile 4 yabancı uyruklu mürettebat olmak üzere 13 kişinin cenazesi de doku örneği alınması amacıyla belli aralıklarla Adana Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. DNA testi için ailelere, ölen kişinin annesi ile kardeşi olmak üzere en az 2 kişinin gelmesi çağrısı yapıldı.

      İsmail Kulak"ın akşam alınan cenazesi Seyhan Hastanesi morguna konuldu. Bugün saat 11.00 sıralarında morgdan alınıp, Kurtuluş Mahallesi Mithat Saraçoğlu Caddesi"ndeki şirketin Yönetim Kurulu Başkanı olan Sıtkı Kulak"ın adını taşıyan apartmandaki evlerine getirildi.

       Bir tanıdığını kaybettiği için Asri Mezarlık"taki cenaze törenine katılan Kıraç"ın da gelmesinin ardından cenaze toprağa verilmek üzere Kabasakal Mezarlığı"na götürüldü. Cenaze bekletildiği sırada İsmail Kulak"ın eşi Oya Kulak, oğlu Sıtkı ile birlikte tabuta yaklaşıp öptü, 2 kırmızı gül bıraktı. Annesi ve yakınları aşırı tepkili olan oğlunu teselli etmeye çalışıp, “Sen de baban gibi beyefendi birisin'' dedi.

      Oğlunu uçak kazasında kaybeden anne Semiramis Kulak da, tepki gösteren torunu Sıtkı"ı, “Sakin ol'' diye uyardı. Oğlunun tabutunu öpen anne Semiramis Kulak, tabutun üzerindeki örtüyü düzeltip, tabutu öptü, “Seni böyle mi gönderdim, böyle mi gelecektin?'' diye konuştu. Annenin metin olmaya çalıştığı gözlenirken, şirketin başkanı baba Sıtkı Kulak, cenaze geldiği sırada hayattaki diğer 2 oğlu ile kucaklaştı. Baba ile oğulları acı günde kenetlenip, birbirlerini teselli etmeye çalıştı.

      Kazada ölen İsmail Kulak"ın Mersin"in Tarsus İlçesi"ndeki Sağlık Eğitim Vakfı (SAV) Özel Okulları İlköğretim Okulu Bölümü 7"nci sınıf öğrencisi kızı 13 yaşındaki Semiramis Kulak da, cenaze gelmeden önce evden alınıp, başka yerdeki akrabalarının yanına gönderildi. Cenaze törenine Sıtkı Kulak İlköğretim Okulu"ndan bir temsilci grup ta katıldı.
     
      YANLIŞLIK CENAZE YIKANIRKEN FARK EDİLDİ

      Dozer operatörü Halil Kılıç"ın cenazesi gece ailesi tarafından teşhis edilip, tutanakla teslim edildi. Cenazeyi teslim alan yakınları, mezarlığın morgunda, yıkama ve kefenleme işlemine başladı. Bu sırada Kılıç"ın ağabeyi Bayram Kılıç, cenazesinin kardeşine ait olup olmayacağı konusunda şüpheye düştü. Bu şüphe Asri Mezarlık morgunda yapılması muhtemel yanlış kişiye yanlış ceset verilmesi olasılığını ortadan kaldırdı. Şüphe üzerine daha önce Halil Kılıç"ın dişlerini yapan akrabası diş hekimi, morga getirilerek diş yapısı inceletildi. Diş hekimi, aileye tutanakla teslim edilen kişinin ağzında altın diş olduğu fark edip, “Halil Kılıç"ın ağzında altın diş yoktu. Bu cenaze Halil Kılıç"a ait değil'' dedi. Bunun üzerine yeni bir tutanakla cenaze tekrar savcılığa teslim edildi. Halil Kılıç"ın cenazesinin tespit edilmesi için Asri Mezarlık"a gelen çocuklarından DNA eşleştirmesi yapılması için kan ve doku örnekleri alınacak.

Milliyet

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde