Emine Erdoğan'dan Yüksek Düzeyli Tarım ve Orman Bakanları Paneli'nde israfa özendiren reklam uyarısı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, son zamanlarda televizyon, sosyal medya ve dijital platformlarda gıda israfını özendiren ve hatta meşrulaştıran reklam ve içeriklerin arttığını belirterek, "Bu noktada da iş bizlere düşüyor. Farkındalık çalışmalarıyla sıfır atığın israfı azaltırken iyiliği çoğaltan, yaşamı sadeleştirirken ruhu zenginleştiren, atığı önlerken insanlığı kurtaran en güçlü formül olduğunu anlatmalıyız." dedi.

Emine Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Sıfır Atık Vakfı iş birliğiyle Beşiktaş'ta bir otelde "Gıda ve Su İsrafını Önlemek, Geleceği Sahiplenmek" temasıyla düzenlenen Yüksek Düzeyli Tarım ve Orman Bakanları Paneli'ne katıldı.
Uluslararası Sıfır Atık Forumu'nun tamamlayıcı oturumu olan panelin açılışında konuşan Emine Erdoğan, insanlığın geleceğini doğrudan ilgilendiren gıda ve su israfına odaklanan panelde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
İstanbul'un artık Sıfır Atık'ın başkenti, insanlığın sürdürülebilir gelecek vizyonunun merkezi olduğunu belirten Erdoğan, panelde gıda ve su israfının ulaştığı kritik boyutları konuşacaklarını ve birlikte çözüm yolları arayacaklarını ifade ederek, "Ümit ediyorum ki geleceğimizi sahiplenmek için burada ortaya koyacağımız irade, en başta çocukların yüzlerini güldürsün ve büyük bir uyanışın başlangıcı olsun." dedi.
Emine Erdoğan, adil bir dünyanın, tüm insanlığın ortak ideali, hayali ve özlemi olduğunu kaydederek, "Ne var ki bizler bugün, her yıl 1,3 milyar ton gıdanın çöpe atıldığı, buna karşın 700 milyondan fazla insanın bir lokma ekmeğe muhtaç olduğu, 190 milyon çocuğun açlıktan gözünün karardığı bir dünyada yaşıyoruz. Dünyanın bir ucundaki sofralarda yemekleri koyacak yer kalmazken, Sudan'da, Yemen'de, Gazze'de ve daha birçok coğrafyadaki milyonlarca çocuk sağlıklı büyümeleri için gerekli olan en temel gıdalara dahi ulaşamıyor." diye konuştu.
Beş yaş altı çocuk ölümlerinin neredeyse yarısının açlıktan kaynaklandığına dikkati çeken Erdoğan, "Küresel olarak israf edilen gıdanın sadece 4'te 1'inin dünyadaki tüm aç insanları doyurabilecek olması vicdanlarımızı paramparça eden çok acı bir gerçek. Henüz raf ömrü dolmadan çöpe atılan yiyecekler, estetik kriterleri karşılamadığı için elenen tarım ürünleri, restoran ve otel gibi yerlerde oluşan atıklar ve niceleri gıda israfının artık sistemsel bir sorun olduğunu gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.

"ÇÖPE GİDEN GIDALARIN YETİŞTİRİLMESİ İÇİN TEMİZ SU KAYNAKLARIMIZIN YÜZDE 25'İNİ HARCIYORUZ"
Emine Erdoğan, Gıda İsrafı Endeksi Raporu'na göre, israfın yüzde 60'ının evlerde gerçekleştiğini aktararak, "Üstelik, sadece gıdayı değil, israf ettiğimiz her lokmayla beraber su, enerji ve insan emeği gibi kaynakları da boşa harcıyor, doğanın kendini yenileme kapasitesini elinden alıyoruz. Hiç yenilmeden çöpe giden gıdaların yetiştirilmesi için temiz su kaynaklarımızın yüzde 25'ini harcıyor, Çin'in yüzölçümünden daha büyük bir alanı kullanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bu durumun, değişimin önce evlerde, sofralarda ve alışkanlıklarda başlaması gerektiğini gösterdiğine işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sıfır atık prensiplerini uygulayarak kendimizi ve hayatlarımızı değiştirmeye başladığımızda göreceğiz ki dünya da bizimle birlikte değişecek. Çünkü bir dilim ekmeği çöpe atmadığımızda 40 litre suyu, bir yumurtanın bozulmasına izin vermediğimizde 196 litre suyu, bir elmayı buzdolabında çürütmediğimizde 822 litre suyu kurtaracağız. Evimizdeki organik atıkları kompostladığımızda çöp miktarını azaltacak, çöplerin taşınması ve işlenmesi için gereken maliyetleri düşürecek, ayrıca karbon emisyonlarının azalmasına katkıda bulunacağız. En önemlisi de bu çabamız tüm insanlığa ulaşan büyük bir iyilik etkisine dönüşecek. Kronik açlığın pençesindeki çocuklara sağlıklı büyüyebilme ve ekmek kırıntılarından başka hayaller de kurma hakkını teslim edeceğiz. Afrika'da su kaynaklarına erişebilmek için her gün kilometrelerce yol yürüyen kadın ve çocukların yorgunluğunu alacağız."

"TÜRK MUTFAĞI ARAŞTIRMALARIYLA MUTFAĞIMIZIN ATIKSIZ VE DOĞA DOSTU KARAKTERİNİ ÖN PLANA ÇIKARDIK"
Emine Erdoğan, dünyanın içilebilir tatlı su miktarının yeryüzünün toplam su varlığının sadece yüzde 1'ini oluşturduğunu aktararak, mevcut şartlarda dünyadaki yaklaşık 4 milyar insanın yılda en az 1 ay su kıtlığı yaşadığını, gelecek 100 yıl içinde su kaynaklarının yüzde 25'e varan oranlarda azalabileceğinin öngörüldüğünü, gıda ve su israfı meselesinin insanlık için artık bir beka meselesi olduğunu belirtti.
Yemek kültürünün, toplumların kültür dünyalarının ve milli kimliklerinin en önemli parçası olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Tüm inançlarda, medeniyetlerde gıda, ilahi bir nimet sayılır. Yiyecekle hürmet ekseninde bir ilişki kurulur. Yemeğe duayla başlanır, varlığına şükredilir. Türk kültüründe, yere dökülen kırıntılara basılmaması, yere düşen ekmeğin öpüp başa konarak kaldırılması, nimete duyulan derin saygının en güzel ifadesidir. Ancak son zamanlarda televizyon, sosyal medya ve dijital platformlarda gıda israfını özendiren ve hatta meşrulaştıran reklam ve içeriklerin arttığını görüyoruz. Bu noktada da iş bizlere düşüyor. Farkındalık çalışmalarıyla sıfır atığın israfı azaltırken iyiliği çoğaltan, yaşamı sadeleştirirken ruhu zenginleştiren, atığı önlerken insanlığı kurtaran en güçlü formül olduğunu anlatmalıyız."
Erdoğan, atıksız mutfak pratiklerinin yaygınlaşmasının gıda israfıyla mücadelede en etkili ve sürdürülebilir çözüm olduğunu vurgulayarak, "Bu noktada, her toplumun geleneksel mutfağının başlı başına bir rehber olduğu kanaatindeyim. Bu mirası araştırmanın, görünür kılmanın ve yeniden yaşamın merkezine taşımanın hayati bir önemi olduğunu düşünüyorum. Sürdürdüğümüz geleneksel Türk mutfağı araştırmalarıyla tüm dünyada çok sevilen mutfağımızın atıksız ve doğa dostu karakterini ön plana çıkardık. Gündelik hayatta nasıl kolaylıkla uygulanabildiğini Türk Mutfağı Haftası etkinlikleri kapsamında farklı ülkelerde anlattık. Böylelikle sıfır atığı bir yaşam modeli olarak benimsemek isteyen insanlara medeniyetimizin kalemiyle çizilmiş bir yol haritası sunmuş olduk." açıklamalarında bulundu.
"DÜNYADAKİ EN İYİ SIFIR ATIK UYGULAMALARINI ULUSLARARASI GÜNDEME TAŞIYORUZ"
Türkiye'de 2017 yılında başlattıkları Sıfır Atık yolculuklarına, her kilometresine yeni bir boyut ekleyerek devam ettiklerini belirten Emine Erdoğan, "Mesela 'Gıdanı Koru Sofrana Sahip Çık' kampanyasını düzenleyerek gıda israfı konusunda büyük bir farkındalık oluşturduk. Su stresi altında bir ülke olarak Ulusal Su Verimliliği Seferberliğini başlattık. Tüm bunların yanında, başkanlığını yürüttüğüm, Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Danışma kurulumuzla da, dünyadaki en iyi sıfır atık uygulamalarını uluslararası gündeme taşıyoruz." diye konuştu.
Dünyanın her yerinde insanları harekete geçirecek ve değişimin aktörü haline getirecek nice ilham verici sıfır atık örneğinin var olduğunu aktaran Erdoğan, "Bizim tek yapmamız gereken bu örneklerin sayısını çoğaltmak ve uluslararası işbirliklerini artırmaktır. Çünkü, farklı ülke ve kültürlerin, insanlığın ortak geleceği için el ele vermesinden daha güçlü bir mesaj olmadığını düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

2026 yılında düzenlenecek COP31 Taraflar Konferansı'nın, Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleştirileceğini hatırlatan Erdoğan, Sıfır Atık girişimini küresel bir harekete dönüştürmüş bir ülke olarak bu sonuçtan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek, 196 ülkenin bir arada olacağı tarihi zirvenin insanlığın en büyük dayanışmasına vesile olmasını temenni etti.
Açılış konuşmalarının ardından Emine Erdoğan, katılımcılarla birlikte aile fotoğrafı çektirdi.
Programa, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Uluslararası Kalkınma Fonu (IFAD) Başkan Yardımcısı Gerardine Mukeshimana, Sıfır Atık Vakfı Başkanı Samed Ağırbaş, 14 ülkeden 16 bakan, 36 ülkeden 143 temsilci, 9 uluslararası kuruluş, BM Gıda ve Tarım Örgütü-FAO, BM Habitat ve IFAD temsilcileri katıldı.
patronlardunyasi.com















