Demirbank nasıl battı?
Finansçılara ders olacak bir olay! Demirbank'ın batışını ibretle okuyun..

Türkiye'nin gördüğü en büyük ekonomik krizde pek çok banka kapısına kilit vurdu. Bunlardan biri de Demirbank'tı.
Dönemin Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp, Demirbank'ı kurtarma operasyonunun diğer bankaların beklenmedik hamlesi ile nasıl fiyasko ile sonuçlandığını “Krizin Sözlü Tarihi'nde anlattı
Kasım'ın ilk haftasıydı 5'i mi, 6'sı mı Gazi Demirbank'ın kapanamadığını söyledi. Bir bankaya el konulma şartlarının birincisi, o bankanın kendi yükümlülüklerini yerine getirememesinden kaynaklanır. Dolayısıyla bu olay yazılı olarak BDDK'ya gitti. BBDK'da o akşam sabaha kadar süren toplantılar yapıldı. Likiditesi kaybolmuş, zararı çok büyük boyutlara ulaşmış. Elinde kağıtları var, fakat o kağıtlar para etmiyor. Biz ”Destek olalım, erken itfa yapalım“ dedik. Hazine olarak o tarihte elimizde çok ciddi para yok.
İhale sistemi ile girdik
Hatırladığım kadarıyla Hazine'nin hesaplarında 250-300 trilyon liralık bir para vardı. Biz, ”Buy back“ (geri satın almak) dediğimiz sistemi yapalım ama fazla da imkanımız yok” dedik. Ben, Gazi ile oturdum konuştum. Gazi'ye dedim ki, “Böyle bir olayın sorumlulukları da var, sanki bir banka kurtarma operasyonuna giriyorsun. O zaman ihale sistemi ile gidelim.” Bu konuda bakan onayları aldık, hükümetle konuştuk, onlar da “tamam” dediler. Gerekli yasal işlemleri yaptık ve ihaleyi açtık. Bu Aralık ayının ilk günüydü, 1'i ya da 2'siydi.
Diğerleri iyi fiyat verdi
Biz bekliyorduk ki, Demirbank gelecek elindeki kağıtları verecek, alacak. Fakat, diğer bankalar, -isim vermeyeyim- Demirbank'tan çok daha iyi fiyatlar verdiler ve ihalede birinci sırayı aldılar. O kadar uğraşmamıza rağmen Ulusal Bank ile birlikte ikisinin toplam aldığı para 200 trilyon lirayı geçmedi. Diğer 200 trilyon lira diğer bankalara gitmiş oldu. Beklediğimizin çok tersine bir ihaleyle karşılaştık açıkçası. Ben, orada o kadar düşük bir şey beklemiyordum. Daha doğrusu tekliflerini yüksek tuttular. Öyle düşük bir bedelle aldılar. 200 trilyon lira hiçbir şeye yetmedi. Bizim de bir atımlık kurşunumuz vardı, onu kullanmış olduk. Hazine olarak ikinci bir destek verecek durumda değildik. Zaten bu ara formüldü.
Akabinde de iki gün sonra da takas açığı verdi. Merkez Bankası takastan çıkarma kararı aldı. Dolayısıyla olay zaten bitti. İkinci bir “Buy back yapabilir miydik, yapmaz mıydık?” olayını konuşacak zaman da kalmadı.
Bence bu yönetim hatası
Demirbank neden böyle yaptı?
Onu bilemem. O kendi yönetim hatası. Ben, baştan beri oraya gelişini bir yönetim hatası olarak görüyorum. Her bankada risk yönetimi diye bir olay vardır. Risk yönetiminin bir bankada olmaması ya da bunu dikkate almadan hareket etmesi, anlaşılır gibi değil. Benim burada bir şey söyleyecek durumum yok, ama burada riskini ayarlayamayan bir banka var. Doğal olarak o da gitti.
Kritik faiz toplantısına kanlı gömlekle gittim
Selçuk Demiralp, hazine bonosu ve tahvillerinin faizinden alınacak vergi ile ilgili kritik toplantıya giderken kaza yaptığını motosikletli bir pizzacı çocuğa çarptığını anlattı. İşte Demiralp'in ağzından o kritik gecede yaşanan talihsiz kaza:
Gece saat 23.00. Faiz vergisi çıkmadan önce bir toplantı yapılacaktı. Benim bunu Hükümet'e anlatmam gerekiyordu. Ben saat 21 gibi Hazine'den çıktım, eve geldim. Evde hem dinleneyim hem hazırlık yapayım diyordum. Saat 23'e doğru Başbakanlık'tan aradılar. Beni toplantıya beklediklerin söylediler. Toplantıda liderler olacaktı. Şoförü göndermiştim. Kendi arabama bindim son sürat Oran Kavşağı'na girerken önüme bir motosikletli çıktı. Genç bir çocuk pizza servisi yapıyor, ona çarptım. Çocuk bir tarafa gitti, motosiklet bir tarafa... Çocuğu apar topar kucağıma aldım, orada bir sağlık ocağı varmış oraya götürdüm. Bu arada benim gömleğim kan oldu. Neyse polise kaza haber verildi. Benim özel kalemim geldi. Başka bir araba bulundu. Yarım saat gecikmeyle toplantıya gittim. Pardösüyü çıkardım gömleğimde kan. Başbakan, liderler herkes orada beni bekliyor. Benim kaza yaptığımı sanmışlar. Neyse anlattım. “Geçmiş olsun” dediler. Allah'tan kimseye birşey olmadı. Hayatımda yaptığım en büyük kazaydı, o da o geceye denk düştü.
Vatan