Dağlıoğlu BAE basınına konuştu:  Hedef 40 milyar dolar ticaret  

Dağlıoğlu BAE basınına konuştu:  Hedef 40 milyar dolar ticaret  

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Burak Dağlıoğlu Economy Middle East’e röportaj verdi: Türkiye yatırım çekiciliğini artırıyor

Dağlıoğlu BAE basınına konuştu:  Hedef 40 milyar dolar ticaret  
16px
24px
15.06.2024 10:19Güncelleme: 15.06.2024 10:25
ABONE OLgoogle

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi (Invest in Türkiye) Başkanı Burak Dağlıoğlu. Economy Middle East’e verdiği röportajda,  BAE ile Türkiye arasındaki dinamik ekonomik ilişkiye dikkat çekti. Dağlıoğlu, Türkiye'nin küresel yatırımcılar nezdinde çekiciliğini daha da artırmak için sürdürülen stratejik girişimlere değindi. 

BAE’DEN 6 MİLYAR DOLAR  DOĞRUDAN YATIRIM GELDİ 

BAE'nin Türkiye'de yaptığı başarılı yatırımların dikkat çeken örnekleri nelerdir? Bu büyük yatırımların iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlenmesine nasıl yardımcı olduğunu anlatabilir misiniz?

BAE ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişki son yıllarda, özellikle de son 3 yılda büyük bir ivme kazandı. Bu durum, Eylül ayında iki ülke arasında kapsamlı bir ekonomik ortaklık anlaşmasının imzalanmasıyla pekiştirildi.

BAE'den Türkiye'ye doğrudan yabancı yatırım girişi yaklaşık 6 milyar dolara ulaşmış olsa da bu olumlu bir rakam, ancak daha fazla büyüme için hâlâ alan var. İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2023'te 20 milyar dolara ulaştı ve önümüzdeki 5 yılda bu miktarın 40 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor. Bu iddialı ama ulaşılabilir bir hedef.

BAE, Afrika ve Asya'daki pazarlara erişim için bir merkez olarak ortaya çıkıyor; tıpkı Türkiye'nin Avrupa, Orta Asya ve Kuzey Afrika'ya açılan bir kapı görevi görmesi gibi. Genellikle iki ülke arasında daha fazla yatırım akışının önünü açtığından, artan ticaret alışverişlerini takdir ediyoruz. Başarı hikayeleri finans, altyapı, üretim, yiyecek ve içecek ve teknoloji dahil olmak üzere birçok sektörü kapsamaktadır.

Örneğin DP World , yaklaşık 10 yıldır Türkiye'deki liman operasyonlarına yatırım yapıyor. Emirates NBD, Türkiye'de Denizbank'ı satın aldı. Son dönemde ADQ ve Mubadala gibi devlet varlık fonları Türkiye'deki yatırımlarını yoğunlaştırırken, International Holding Company de ülkede 1 gigawatt'lık güneş enerjisi projesine yatırım yaptı.

Türkiye'ye yatırım yapan BAE merkezli özel sermaye ve risk sermayesi fonlarından da çeşitli anlaşmalar ortaya çıktı. Büyük ölçekli projelere sahip olmak etkilidir ancak proje portföyünü aile ofisleri, özel sermaye fonları ve BAE kurumsal yatırımcıları gibi diğer oyuncuları da içeren orta pazara doğru genişletmemiz gerekiyor.

SAĞLAM BİR SANAYİ ALTYAPISI VE GÜÇLÜ ÜRETİM YETENEKLERİNE SAHİBİZ 

Ofisinizin verilerine göre Türkiye, 2023 yılında uluslararası yatırım projelerini çekme açısından Avrupa'da dördüncü sırada yer alıyor. En fazla yatırıma sahne olan öne çıkan sektörler hakkında bilgi verir misiniz? 2024 yılında Türkiye'de yatırımların artırılması için hangi adımlar atılıyor veya planlanıyor?

Türkiye, finans ve lojistik de dahil olmak üzere ülkenin hizmet sektörleri tarafından büyük ölçüde desteklenen sağlam bir sanayi altyapısına ve güçlü üretim yeteneklerine sahiptir. Türkiye, Korona salgını gibi küresel şoklar karşısında ekonomik dayanıklılık gösterdi ve birçok Türk şirketi hızlı bir toparlanma gösterdi.

Bu çeşitlendirilmiş ekonomik temel, hükümetin etkili politikaları hızlı bir şekilde uygulama becerisiyle birleştiğinde, doğrudan yabancı yatırım girişlerinin artmasına katkıda bulundu. Bu yatırımlar ağırlıklı olarak kimya, makine, gıda işleme, otomobil, otomobil parçaları, metal işleme gibi imalat sektörlerine yöneldi.

Türkiye, üretime odaklanmanın yanı sıra araştırma, geliştirme ve tasarım merkezlerinin kurulmasına da önem verdi. Küresel imalat şirketleri ülkede satın alma merkezleri kurmaya devam ediyor. Bu stratejinin bir parçası olarak hükümet, küçük ve orta ölçekli işletmeler de dahil olmak üzere Türk şirketlerini küresel tedarik zincirlerine entegre olmaya aktif olarak teşvik ediyor. Bu yaklaşım, yirmi yıl önce 30 milyar dolardan bugün 255 milyar dolara yükselen Türk ihracatının önemli ölçüde artmasına yol açtı.

Merkez Bankası Başkanı ve Maliye Bakanı enflasyonun yılın ikinci yarısından itibaren düşmeye başlayacağını söyledi. Merkez bankası ayrıca artan fiyatları durdurmak için geçen yılın haziran ayından bu yana bir dizi faiz artırımı gerçekleştirdi. 2024'ün geri kalanını nasıl görüyorsunuz?

ENFLASYONDA HIZLI DÜŞÜŞ BEKLİYORUZ

Merkez Bankası Başkanı ve Maliye Bakanı'na göre enflasyon 2024 yılının ikinci yarısından itibaren düşmeye başlayacak. Merkez bankası, artan fiyatları sınırlamak amacıyla Haziran 2023'ten bu yana bir dizi faiz artışı gerçekleştirdi. Bu faktörlere dayanarak 2024 yılının geri kalanına ilişkin ekonomik duruma ilişkin beklentileriniz nelerdir?

Geçtiğimiz birkaç yıl, ülke için büyük ekonomik zorluklara yol açan yüksek enflasyon oranlarına tanık oldu. Ancak son dönemdeki öngörüler, bu enflasyon döneminin zirve noktasına 2024 yılının Mayıs ayında ulaşacağını gösteriyor ve artık yüzde 70'lere ulaştığında enflasyon oranında hızlı bir düşüş bekleyebiliriz. Beklentiler, enflasyonun Mayıs 2024'teki zirveyi takip eden aylarda sert bir şekilde düşeceğini ve bu yılın sonunda yüzde 38 civarında istikrar kazanacağını gösteriyor. Hedef, enflasyonu 2025 yılına kadar yüzde 15 civarındaki düşük çift haneli aralığa, 2026 yılına kadar ise yüzde 7 ila 9 gibi yüksek tek haneli aralığa düşürmek.

Bu ekonomik dengelenmenin sağlanması, hem maliye hem de para politikası cephesinde odaklanmış bir çabayı gerektirecek ve fiyat istikrarı ana hedef olacaktır. Bunun genel bütçede bir dizi maliyet azaltıcı önlemi içermesi bekleniyor.

Doğrudan yabancı yatırım çekmeye odaklanmanın yanı sıra portföy yatırımlarında da hızlı bir büyüme gördük. Merkez bankası döviz rezervi oluşturmayı öncelik haline getirdi. Ayrıca döviz piyasasında istikrarın arttığı görülüyor.

KURDAKİ DALGALANMA SORUSUNA CEVAP 

Türk lirası, bu yılın başından bu yana yaklaşık yüzde 10 oranında değer kaybederek diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine kıyasla önemli bir değer kaybı yaşadı. Kurdaki bu dalgalanma ülkenin ihracat sürecini nasıl etkiledi?

Zayıf bir yerel para birimi küresel ihracat için geçici bir avantaj sağlayabilirken, gerçek rekabet avantajı üretkenlikten, teknolojik ilerlemeden ve yüksek vasıflı iş gücünden gelir. Aslında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de geçtiğimiz günlerde vurguladığı gibi, Türk hükümeti son yirmi yılda bu perspektife öncelik verdi.

İlginçtir ki TÜFE ve döviz kurlarını karşılaştırdığımızda Türk lirasının ağustos ayından bu yana reel olarak arttığını görüyoruz. Aynı dönemde Türkiye'nin ihracatı yaklaşık 255 milyon dolara yükseldi. Bu durum yılın ikinci yarısında ihracat artışının artabileceği ihtimaline işaret ediyor.
Ayrıca enflasyonun kontrol altına alınmasıyla birlikte bazı küresel merkez bankalarının faiz oranlarını düşürmesini bekleyebiliriz. Türkiye'nin ürettiği ürünlerin yarısından fazlasını Avrupa'ya ihraç etmediğini, ABD'yi de dahil ettiğinizde bu rakamın yüzde 60'lara ulaştığını da belirtelim. Dolayısıyla bu kilit pazarlarda yaşanacak herhangi bir gelişme Türkiye'nin ihracat performansını hızla etkileyebilir.

“ULUSLARARASI YATIRIM” TERMİNOLOJİSİ 

Türkiye'de yatırım yapma ve fon ve kârları ülke dışına aktarma olanağına ilişkin mevcut kısıtlamalar (varsa) nelerdir?

Geçtiğimiz yirmi yılda Türk hükümetinin gerçekleştirdiği ilk adımlardan biri ülkenin doğrudan yabancı yatırım yasalarında reform yapmak oldu. OECD'nin Doğrudan Yabancı Yatırım Kısıtlama Endeksi'ne göre Türkiye, bu konuda en muhafazakar ülkelerden biri olmaktan çıkıp, ABD dahil birçok Avrupa ülkesinden daha liberal bir konuma geldi.

Şirketler artık herhangi bir ön eleme işlemine gerek kalmadan Türkiye'de yatırım yapabiliyor ve yüzde 100 yabancı mülkiyeti kurabiliyor. Terminoloji de değişti; “yabancı” yatırımın artık “uluslararası” yatırım olarak anılması, olaylara bakış açısındaki değişimi yansıtıyor.
Kârların yurt dışına çıkarılması veya ülke dışına geri gönderilmesi konusunda Türkiye'nin oldukça liberal bir ülke haline geldiğini söyleyebilirim.

Ancak çoğu ülkede olduğu gibi yayın medyası, bankacılık ve enerji gibi düzenlemeye tabi bazı sektörler ve endüstriler bulunmaktadır. Ayrıca büyük şirketlerin birleşmeleri de Rekabet Kurulu'nun iznini gerektiriyor. 

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde