Dolar
40,2305
0,13%
Euro
46,7215
-0,35%
Sterlin
53,8916
-0,14%
Bitcoin
4.689.785
-2,95%
BİST-100
10.225,48
-1,28%
Gram Altın
4.305,624
-0,31%
Gümüş
37,73
-1,08%
Faiz
43,11
0,00%

Çok boyutlu milli güvenlikte özel sektörün rolü

Türkiye, 40 yılı aşan bir süredir devam eden bir asimetrik tehdidi bertaraf ederek yoluna devam ederken, milli savunmada ortaya çıkan yeni alanlarda da hazır olmak zorunda. Sadece kamu yönetimi birikiminin yeterli gelmeyeceği bu sürece özel şirketlerin vizyon ve enerjisinin de dahil edilmesi gerekiyor.

15.07.2025 15:43Güncelleme: 15.07.2025 16:00
Çok boyutlu milli güvenlikte özel sektörün rolü
16px
32px

Feramuz ERDİN

İnsanlığın, kendi eliyle ürettiği ve gelecekteki potansiyel ortak düşman haline gelmesi büyük ihtimal olan Yapay Zeka ve robotik teknolojilere karşı birleşmek gerektiğini anlayıncaya kadar, türünün diğerleri ile mücadele etmeye devam etmesi kaçınılmaz görünmektedir.

Milli savunmanın konvansiyonel kara, hava, deniz ve istihbarat alanları ile sınırlı kalmadığı günümüz dünyasında; artık nükleer, siber, uzay, elektromanyetik spektrum ve hatta 15 Temmuz örneğinden yola çıkarak, karşı - istihbarat alanlarının da güçlendirilmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. 

ÖRGÜTÜN SİLAHLARA VEDASI

40 yılı aşkın süredir Türkiye’nin maddi imkanlarının ve insan kaynağının heba olmasına neden olan terör örgütünün silah yakma şovunun satır aralarında, gerçekleştirilmesinin imkansız olduğu ortaya çıkan bir amaçtan vazgeçildiğinin itirafı da vardır: Türkiye topraklarında bağımsız bir devlet kurmak!

50 yıl önceki şartlar artık bulunmadığı gibi, müttefikimiz olan veya olmayan bir çok ülkenin de desteklediği terör örgütünün, Türkiye’de yaşanan son teknolojik atılımlar sayesinde hareket alanının kalmadığı da bir gerçektir.

Özellikle hava savunma kaabiliyetinin artmasına neden olan yerli SİHA ve İHA’lar sayesinde terör örgütü üyelerinin eskisi gibi elini – kolunu sallayarak ülkeye girip, eylem yapması imkansız hale gelmiştir.

Savunma ve istihbarat alanında erişilen diğer üstünlükler ve bugünkü konjonktür, terör örgütüne silah bırakmaktan başka bir seçenek bırakmamıştır.

15 TEMMUZ VE KARŞI İSTİHBARATIN ÖNEMİ

15 Temmuz, Türkiye’nin milli savunması ile sorumlu birimlerde görev alan bazı personelin dış istihbarat örgütlerinin hedefinde olma riski taşıdığını göstermesi açısından çok önemlidir.

O gün, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde örgütlenen bir grup liderliğinde tamamen siyasi amaçlarla kanlı bir kalkışmaya girişilmiş ve bu kalkışma ancak ertesi gün sona erdirilebilmiştir.

Olaylarda 251 sivil vatandaşımız şehit olmuştur. Bu örgütün, başta milli güvenlikle sorumlu olan diğer kamu birimlerinden ayıklanması süreci ise halen devam etmektedir. Karşı istihbaratın, milli güvenlik personelinin aidiyeti için kaçınılmaz olduğu böylelikle bir kez daha anlaşılmıştır.

SİBER GÜVENLİK

Milli güvenliğin bir diğer önemli unsuru haline gelen siber güvenlik alnında milli donanım ve yazılımların önemi her geçen gün artmaktadır.

İthal donanım ve yazılımların gerektiğinde üretici ülke ve hatta firma lehine istihbarat topladığı artık bir sır değildir. Yabancı donanım ve yazılımlar ile yürütülmeye çalışılan milli savunma stratejisi ise ancak ürün sahibinin izin verdiği kadardır.

Özellikle Yapay Zeka ve robotik teknoloji alanında Türk şirketlerinin desteklenmesi kalıcı bir strateji olatak ortaya konmalıdır.

DÜŞMANI KÖR VE SAĞIR BIRAKAN SİSTEMLER

Elekto manyetik spektrumda çalışan donanımlar düşmanın iletişim ve radar gibi sistemlerinin çökmesine neden olmaktadır. Türkiye’de üretilen bir takım sistemler gerekli hallerde sahada aktif olarak kullanılmaktadır.

Elektromanyetik donanımlar kamikaze dron saldırıları için de bir savunma alanı yaratmaktadır. Çağımız savaşlarının vaz geçilmez unsurlarından birisi de artık elektromanyatik spektrum donanımlarıdır.

SAVUNMA UZAYDAN BAŞLIYOR

Türkiye’nin son yıllarda İHA ve SİHA alanında özel sektör üzerinden sağladığı başarı ülkemizi bu alanda ilk sıralara yerleştirmiştir. Ancak savunma hattı artık uzaydadır. ABD ve Rusya (SSCB) arasında başlayan uzay yarışına daha sonra diğer ülkeler de dahil olmuştur.

AB, Çin, Hindistan ve diğer ülkelerin sürece dahil olmasıyla uzay da aslında küresel rekabetin yaşandığı bir alana dönmüştür. Sivil amaçlı uyduların yanında, askeri amaçlı uyduların da yörüngeye yerleştirilmiş olması, milli savunmanın sınırlarının uzaya kadar genişlediğinin bir kanıtıdır.

Çin’in çok yakın zaman önce yörüngeye kuantum bilgisayarlar yerleştirmesi bu alandaki rekabetin daha da kızışacağını göstermektedir.

İŞ DÜNYASININ KOORDİNASYONU 

Tüm bu karmaşık savunma sistemlerinin geliştirilmesi ve dünya ile rekabet halinde olunabilmesi için efektif bir kamu planlamasının yanında, özel teşebbüslerin sürece daha fazla dahil edilmesi gerekecektir.

Savunma alanında kullanılabilecek donanım ve teknolojileri üreten firmalar zaten desteklenmektedir ancak bu alanda daha fazla milli farkındalık ve hatta sıçrama acil bir ihtiyaçtır. 

patronlardunyasi.com