Çin'de olmak için ne yapmalı?

Çin'de olmak için ne yapmalı?

Çin'de başarılı olmak için uzun vadeli düşünmek ve bu ülkenin kültürünü iyi okumak gerektiği ifade edilirken, başarılı olmak için ....

Çin'de olmak için ne yapmalı?
16px
24px
09.12.2006 08:27
ABONE OLgoogle
Çin'de başarılı olmak için uzun vadeli düşünmek ve bu ülkenin kültürünü iyi okumak gerektiği ifade edilirken, başarılı olmak için uzun vadeli düşünmek ve bir Çin vatandaşı gibi davranmak lazım geldiği belirtildi.

"Çin'de olmak risklidir ama Çin'de olmamak daha risklidir" diyen katılımcılar, Çin'e girmek, mal satmanın zor olduğunu, ancak burada, Batı ülkeleriyle aynı kalitede mallar üreterek, daha ucuza satabilen Türkiye'nin avantajlı olduğu kaydedildi.

İstanbul Sabancı Center'da düzenlenen 'Yükselen Dev Çin ve Türkiye'yi Bekleyen Fırsatlar' konulu konferansa katılan Siemens AG Başkan Yardımcısı ve Asya -Avustralya Bölgesi Şirket Stratejileri Başkanı Peter Weiss, Çin'in, ABD'den sonra ikinci büyük enerji tüketicisi olduğunu ve her yıl yüzde 10 bu sahadaki ihtiyacının arttığını söyledi. Çin'de 175 şehir nüfusunun 1 milyondan fazla nüfusa sahip olduğunu ifade eden Weiss, bu ülkede her yıl 10 milyon iş sahası üretildiğini kaydetti.

Weiss, Çin'in, 11'nci 5 yıllık kalkınma planında ulaşıma 513 milyar dolar, su ile ilgili yatırımlara 66 milyar dolar, enerji alanındaki yatırımlara 382 milyar dolar ayırdığına işaret eden Weiss, Siemens'in 1876 dan beri Çin'de olduğunu, ancak uygulanan siyasi rejimden dolayı faaliyet gösteremediğini, ancak, 80'den sonra, 90'ların ortalarında üretim planlarını yaparak yerleştiğini ifade etti.

Çin'in, Gayrı Safi Milli Hasılası'nın yüzde 1.2'sini araştırma-geliştirmeye ayırdığına dikkat çeken Weiss, ülkede büyük rekabet gösteren birçok şirket olduğunu, özellikle bilgi teknolojisinde ve diğer sektörlerde yer alan uluslararası şirketlerin rekabetinin arttığını ifade etti. Weiss, şöyle dedi:

"Çin'de önce yerel araştırmaya önem verdik. Çinilerle beraber ürün geliştirme çalışmalarını gerçekleştirdik, bu bize önemli başarılar getirdi başta. Çinliler de know how'ını korumak için büyük çaba gösteriyor. Biz de onlardan bunu öğrendik artık. Bunun yanında büyük bir taklit kültürü var üretimde. Çinli şirketler, bazı alanlarda günümüzde bazı sektörlerde korumacı politikalar gösteriyor. Mesela bir enerji şirketiyle gidilecek bir ortaklıkta alınacak en önemli ortaklık payı ancak yüzde 50'dir. Çin'de başarılı olmak için orada en az 3-4 yıl kalmak gferekiyor. Oranın dili yanında kültürünü de iyi okumak gerekiyor. Siemens'in Çin'de 2 bin 800 ar-ge elemanı var ve 16 ar-ge merkezi var. Siemens'in Çin'de 4.3 milyar Euro'luk yatırımı var, 40 bin çalışanı var, 60'dan fazla bölgesel merkezi var ve 70'den fazla Siemens'in çoğunluk hissesine sahip ortaklığı var."

Peter Weiss, konuşmasında, Çin'de kısa vadede başarı beklememek gerektiğini, uzun vadeli düşünmek ve bir Çin vatandaşı gibi davranmak lazım geldiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Çin'de olmak risklidir ama Çin'de olmamak daha risklidir."

"DÜNYADA, EN BÜYÜK 500 BÜYÜK FİRMANIN 485'İNİN ÇİN'DE YATIRIMI VAR"

Türkiye Garanti Bankası Şanghay Baştemsilcisi Noyan Rona da, Çin'de malı taklit etmenin adeta bir kültür olduğunu ifade ederek, bu ülkede 575 binden fazla yabancı şirket olduğunu kaydetti. Çin'de ucuz işçilik yanında, özel ekonomi bölgelerinde vergi indirimleri olduğuna işaret eden Rona, Türk firmaların Çin'de yatırımlarında engellerle karşılaşmadıklarını ama yatırım yapılacak alanlarda iyi inceleme yapmak gerektiğini söyledi.

Rona, "Çin'de yatırım ortamında şirketlerin karşılaştığı engeller, kuruluşla ilgili işlemler ve sözleşmeler, işçi vs. sorunlarla bir kişi ilgileniyor sadece, bürokrasi engeli azaltılmış. Dünyada, en büyük 500 büyük firmanın 485'inin Çin'de yatırımı bulunuyor. Çin ile ticarette Türkiye eksi veriyor. Bunun düzelmesi için bu ülkede Türkiye'yi tanıtıcı çalışmalar yapmak gerekiyor. Çinlilerin bir sözü var: 'Biz ticaret yaptığımız için değil, dost olduğumuz için ticaret yapıyoruz' diyorlar. Çin'den her çeşit mal alan Türkiye bu ülkeye ihraç ettiği mal çeşidini artırmalı. Katma değeri artırılan mallar ihraç edilmeli" diye konuştu.

Çin'e girmek, mal satmanın zor olduğunu ifade eden Rona, çünkü bütün ülkelerin Çin'e mal sattığını, Türkiye'nin avantajının ise Batı ülkeleriyle aynı kalitede mallar üreterek, daha ucuza satabileceğini ifade ederek, bunun için de finansal altyapının hazırlanması gerektiğini kaydetti.

Rona, şöyle dedi: "Çin'den mal alırken, firmaları ve mallrını iyi incelemek lazım, uzun vadeli iş yapma hissi uyandırmalı. Yapılan ticarette de ön ödemeden mümkün olduğunca kaçınmak ya da yapılan bu ödemeye karşı garanti mektubu almak gerekiyor. Güven sağladıktan sonra Çinlilerle çalışmak kolaydır."

"ÇİN, BİR TEHDİT OLMA YANINDA, AYNI ZAMANDA BİR FIRSATLAR ÜLKESİ"

Demirdöküm Uzakdoğu İlişkileri Yöneticisi Sertaç Ersayın ise, Çin'in bir tehdit olma yanında, aynı zamanda bir fırsatlar ülkesi olduğunu belirtti. 10 yıla kadar sürebilen kademeli bir vergi indirimi bulunan Çin'de, her yıl 25 milyon çalışan için (bir Kanada kadar) iş üretmek gerektiğini ifade eden Ersayın, şöyle devam etti:

"Çin'in bu 25 milyona her yıl iş üretmesi gerekiyor. Çalışanların mavi (en alt kademe çalışan) sarı ve beyaz önlüklerle çalıştığı Çin'de en fazla 18-25 yaşındaki gençler çalışıyor, bunların yüzde 40'ı bayan. Fortune Dergisi'nde yeralan 400 büyük firmanın 2 bin yatırım var Çin'de. Çin, ABD'den sonra ar-ge'ye en fazla para ayıran ülke.

Demirdöküm, 2002'de Çin'de yatırım yapmaya karar verdi. Üretilen ürünler (radyatör, su ısıtıcıları vs) buradan 12 ülkeye ihraç ediliyor. Çin'de Demirdöküm, kurduğu ortaklık ile (joint venture) ile üretim yapıyor. Çin, global satın alıcıları, düzenlediği fuar ve diğer organizasyonlarla bu alkede yatırım yapan firmaların ayağına getiriyor."

"ÇİN'DE YATIRIM YAPARKEN SABIRLI OLUP UZUN VADELİ DÜŞÜNMELİ"

Türkiye İş Bankası Çin Temsilcisi Tunç Türker de, Çin'de yapılacak yatırımın; üretimin bu ülke içine mi yoksa bu ülkeden dışarıya ihraç için mi yapıldığını iyi planlamak gerektiğini ifade etti. Türkiye Çin'e 1 dolarlık mal satarken, Çin'in Türkiye'ye 1-11 dolarlık mal sattığına dikkat çeken Türker, Çin'i bekleyen asıl tehlikenin bu ülkenin Dünya Ticaret Örgütü'ne (WTO) üyeliği olduğunu kaydetti. Türker, "Çünkü, bu ülkenin WTO'ya üye olmasıyla ihracatta gelebilecek kısıtlamalar, kotalar sebebyile karşılaşılacak üretim fazlası, içeride tüketimi artırarak, tasarruf eğiliminden tüketim eğilimine geçilmesine teşvik ediliyor. Çin halkının tüketim alışkanlıkları, gelinin artması ile değişiyor. Çin'de yatırım yaparken sabırlı olup uzun vadeli düşünmeli" diye konuştu.

İstanbul/Cihan

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde