‘Çatlı’ya 15 yılda 9 pasaport’
Mehmet Ağar, Abdullah Çatlı’nın konsolosluklardan ve valiliklerden rahatça pasaport aldığını söyledi

Susurluk davasında yargılanan eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, “Pasaportlar göz önüne alındığında şahsın sahte veya gerçek herhangi bir belge edinmekte bir güçlük çekmediği anlaşılmaktadır” dedi.
“Susurluk” davasında yargılanan eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, ülkücü Abdullah Çatlı’nın 1980’den 1994’e kadar çeşitli konsolosluklar ve valiliklerden 9 pasaport aldığına işaret ederken “Pasaportlar göz önüne alındığında şahsın sahte veya gerçek herhangi bir belge edinmekte bir güçlük çekmediği anlaşılmaktadır” dedi. Ağar’ın verdiği bu bilgi, Çatlı’nın devlet tarafından nasıl korunduğunu ortaya koydu.
Mehmet Ağar, avukatları aracılığıyla cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşüne karşı mahkemeye gönderdiği savunmasında, Abdullah Çatlı’ya yeşil pasaport verilmesi suçlamasını da yanıtladı. 9 Temmuz 1993’te Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararnamesiyle Emniyet Genel Müdürlüğü’ne atandığını belirten Ağar, 1980’li yıllardan itibaren hiçbir belgenin kendisince düzenlenmesinin veya talep edilmesinin mümkün olamayacağını öne sürdü. Mehmet Ağar, 1980-1994 tarihleri arasında Çatlı’nın edindiği pasaportlar göz önüne alındığında “şahsın sahte veya gerçek herhangi bir belge edinmekte güçlük çekmediğinin anlaşılacağını” kaydetti.
Abdullah Çatlı’nın, 1980 askeri darbesi öncesi yurtiçinde, sonrasında ise yurtdışında faaliyetlerini sürdürdüğü biliniyor. Çatlı, 9 Ekim 1978’de Ankara’nın Bahçelievler semtindeki yedi TİP’linin öldürülmesi olayının planlayıcısı ve baş sorumlusu olarak gösteriliyor.
Bu nedenle Çatlı hakkında tutuklama kararı da çıkarıldı. O ise 80’li yılların başında yurtdışına kaçtı, her dönem devletten pasaport aldı. Özellikle 80 sonrasında Paris’te MİT’le ilişkiye geçtiği ve ASALA’ya karşı beş eylemde kullanıldığı resmi belgelerde yer aldı. 1982’de İsviçre’de Mehmet Saral adına düzenlenmiş pasaportla yakalandı, 1993’te Türkiye’de Şahin Ekli adına düzenlenmiş pasaportla gözaltına alındı. Mehmet Özbay sahte kimliğini kullanmasıysa 3 Kasım 1996 tarihinde Susurluk’ta geçirdiği trafik kazasıyla ortaya çıktı.
Alican Uludağ/Cumhuriyet