BDDK'nın 2 yıllık stratejisi

BDDK'nın 2 yıllık stratejisi

BDDK, 2006-2008 YILLARINA İLİŞKİN STRATEJİLERİNİ VE PLANLARINI AÇIKLADI.

BDDK'nın 2 yıllık stratejisi
16px
24px
20.07.2006 15:37Güncelleme: 25.10.2023 14:54
ABONE OLgoogle

2006-2008 yılına ilişkin stratejik amaçları belirledi. BDDK tarafından hazırlanan '2006-2008 Stratejik Plan'da amaçlar, 'güvenli, istikrarlı, etkin ve rekabetçi bir finansal piyasa, etkili ve etkin denetim sistemi, esnek düzenleyici çerçeve, müşteri haklarına yönelik şeffaf, adil ve teşvik edici uygulamalar, yeterli ve etkili kurumsal yönetim' olarak belirlendi.

Stratejik Planın girişinde BDDK Başkanı Tevfik Bilgin tarafından kaleme alınan 'Başkan'ın Mesajı' bölümünde, BDDK'nın ilk Stratejik Planı'na yönelik çalışmaların gerçekleştiği bu dönemde Türk Bankacılık sektörünün, uluslararası piyasalarda yaşanan mevcut dalgalanmalara rağmen, önemli bir güce ve dayanıklılığa sahip olduğunu bildirdi. Bilgin, ancak bu olumlu görünümün bir rehavet unsuru olmayacağını vurgulayarak, bu çerçevede, BDDK'nın, ulusal ve uluslararası gelişmeleri büyük bir dikkatle takip ederek, finansal piyasalardaki risklere hızlı ve etkin bir şekilde cevap vermek için gerekli tüm gayreti sarf edeceğini belirtti.

RİSKLER

Stratejik Planda, Türkiye ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmelere karşın, ekonominin, faiz hadlerindeki ve cari açıktaki yükseklikten kaynaklanan risklere maruz olduğu belirtilerek, 'İşsizlik ve gelir dağılımı konularında yeterli gelişme henüz sağlanamamıştır' denildi.

Kamu borcunun büyüklüğü, vade yapısı ve kompozisyonuna yönelik kaydedilen gelişmelerin olumlu olmakla birlikte, bu gelişmelerin fırsata dönüştürülebilmesi için daha fazla ilerlemeye ihtiyaç duyulduğu ifade edilen Planda, şöyle denildi: 'Potansiyel risklerle birlikte, kararlı ve tutarlı bir yönetim ile istikrarlı bir makroekonomik ortam sağlanabileceği, neticede mikro düzeyde ekonomik birimlerin gelir düzeylerinde iyileşmeler olacağı düşünülmektedir. Son yıllarda Türkiye ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmeler önemli fırsatlar sunmaktadır. Özellikle ekonomik faaliyetlerdeki canlanma, döviz kuru, enflasyon ve faiz oranlarında görülen düşüş, bankaların esas fonksiyonu olan aracılık işlemini daha verimli bir şekilde yerine getirmesini sağlamış, reel sektöre sağlanan kredilerin miktarı artmış ve vadeleri uzamıştır. Olumlu ekonomik ortamın devam etmesi sonucu kamu kesiminin borçlanma ihtiyacının gerilemesi halinde, orta vadede banka aktiflerindeki menkul kıymet ağırlığının azalacağı beklenmektedir.'

KÜRESELLEŞMENİN ETKİSİ

Ulusal ekonomideki gelişmelerin yanı sıra diğer ekonomilerdeki gelişmeler de küreselleşmenin etkisiyle gittikçe daha önemli bir faktör olarak öne çıktığı kaydedilen Planda, uluslararası finansal piyasalarda uzun dönemde yaşanan olumlu gelişmelerin fırsat, ancak yakın dönemde bu piyasalarda yaşanan dalgalanmaların, jeopolitik riskler ve petrol fiyatlarındaki belirsizliklerin ise tehdit unsurları olarak algılandığı ifade edildi.

Planda, bilgi teknolojilerindeki gelişmelerin ve küreselleşmenin, finansal piyasalar açısından tehdit ve fırsatların iyi anlaşılmasının, bu çerçevede personelin gerekli yeterliliğe kavuşturulmasının, gelecekte ulaşılacak başarı açısından kritik öneme sahip olduğu vurgulandı.

Planda, şöyle denildi: 'Uluslararası ticaretin ve finansal faaliyetlerin artması ve buna bağlı olarak rekabetin hızlanması sonucu bankalarımızın uluslararası alanda rekabet edebilmek için ürün çeşitliliğini arttırmaları ve banka birleşmelerine gitmeleri beklenmektedir. Finansal ürünlerde çeşitliliğin artması ile yeni ürünlerin getirebileceği risklerin anlaşılmasında ve bunlara zamanında müdahale edilmesinde karşılaşabilecek zorluklar olduğu kabul edilmektedir. Perakende bankacılık alanında çalışan bankaların birleşmelerinde ise k

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde