Dolar
40,6532
-0,04%
Euro
47,112
1,47%
Sterlin
53,986
0,38%
Bitcoin
4.630.278
-2,15%
BİST-100
10.746,98
0,04%
Gram Altın
4.394,933
2,16%
Gümüş
37,04
0,85%
Faiz
43,8
0,00%

Basiret gazetesi sahibi Ali Efendi, Almanya şansölyesi Bismark'tan bir deste para almış bunu da açıkça yazmıştı

Avrupa ve Amerikan fonlarından basın kuruluşlarına, internet sitelerine verilen maddi destekler bugünlerde yine tartışma konusu… Bundan 153 yıl önce Basiretçi Ali Efendi, Alman Şansölyesi’nden aldığı nakit paraları anılarında yazmıştı. 

12.05.2024 06:35Güncelleme: 12.05.2024 06:45
Basiret gazetesi sahibi Ali Efendi, Almanya şansölyesi Bismark'tan bir deste para almış bunu da açıkça yazmıştı
16px
32px

Burak ARTUNER 

İstanbul’da yayımlanan Basiret Gazetesi, 1870 Alman-Fransız Savaşı'nı Almanların kazanacağını tahmin ederek yayınında o tarafı tutmuştu. Savaş biter bitmez 1871’de Prens Şansölye Otto Von Bismark, gazete sahibi Ali Efendi'yi Almanya'ya davet etti. 

Bu daveti ve sonrasında yaşananları "Basiret" Gazetesi sahibi Ali Efendi, "İstanbul'da Yarım Asırlık Vekayii Mühümme" adlı hatıratında tüm ayrıntılarıyla anlatmaktan çekinmemişti. 

MÜHÜRLÜ MEKTUPLA ALMAN SEFARETİNE DAVET EDİLDİ
Ali Efendi'nin anılarında yazdığına göre ziyaret macerası şöyle gelişmişti: Ali Efendi, bir gün gazetenin matbaasında otururken, Alman sefaretinden bir görevli içeri girdi. Ali Efendi'ye kırmızı mühürlü bir mektup verdi. Mektupta Alman sefaretine davet ediliyordu. Ali Bey, Almanca çevirmeni Tevfik Bey'i de yanına alarak ertesi gün Büyükdere'deki Almanya elçiliğine gitti. Sefaret tercümanı Baron Testa ile görüştü. Testa, kendisine Prens Bismark'tan gelen mektubu okudu. Mektupta özetle, "Basiret Gazetesi sahibini bulup, görüşünüz. Muharebe esnasında devletimiz ve milletimiz hakkında yazmış olduğu fıkralardan dolayı bizi minnettar etmiş olduğundan tarafından Alman milleti namına beyanı teşekkürle beraber, yol masrafı sefarethaneden karşılanmak üzere Berlin'e kadar zahmet ederse, kendisiyle görüşürsem başka türlü memnun olacağımı kendisine iletiniz" yazıyordu.

ÖVGÜ DOLU SÖZLER
Ali Efendi, Bismark'ın kendisine gösterdiği ilgiden memnun olarak teşekkür etti. İki gün içinde konuyu sadrazamla görüşeceğini ve ardından cevap vereceğini söyledi. Sadrazam Ali Paşa ile konuyu görüştü. Ali Paşa, "Millet namına teklifi kabul ediniz" dedi. Ali Efendi'nin tüm masrafları sefaretin karşılayacağını söylemesine rağmen Ali Paşa, üstüne bir de 500 lira para verdi. Ertesi gün Ali Efendi, Almanya'ya gideceğini bildirdi. Yanına bir tercüman alarak yola çıkan Ali Efendi, Berlin'de Bismark ile görüştü. 

BİZZAT SİGARA İKRAM ETTİ 
Çeşitli iltifatlarda bulunduktan sonra Bismark, Ali Efendi’ye sigara ikram etti. Ali Efendi, "Sigara içmem" dediyse de Bismark, "Türkler sigara içerler, esasen tütün Türk tütünüdür" dedi. Ali Efendi, Bismark'ı kıramayarak bir sigara yaktı. Bismark, savaş sırasında Basiret'in aslı ile tercümelerini sefaret vasıtasıyla Almanya'ya getirdiğinden bahsederek, "Tüm gelişmelerin doğrusunu yazdığınızdan dolayı memnuniyet duyuyoruz ve ordumuz hakkında haklı görüşlerinize ayrıca teşekkür ederim" dedi.

Ali Efendi ile Bismark kahvelerini içtiler ve Ali Efendi, izin istedi. Ali Efendi Berlin'de 9 gün kaldı. Okullar, fabrikalar ve çeşitli mahalleleri gezdi. Bu süre içinde iki kez daha Prens Bismark ile görüştü.

BİR DESTE PARA
Son görüşmelerinde Ali Efendi Augsburg'ta matbaa makinesi bakacağını söyledi. Bismark, Ali Efendi'yi kendi tanıdığı bir fabrikatöre gönderdi. Eline de bir mektup verdi. Mektubun içinden her biri yüz lira olmak üzere on adet banknot çıktı. eden Ali Efendi, paraları "Oh ne ala" diyerek cebine attı.

Ali Efendi, gittiği matbaa makinası üreten fabrikada, gazetesi için saatte beş bin gazete basabilen bir makine beğendi. Fiyatının yarısını şimdi yarısını da İstanbul'da gümrükte vereceğini söyleyince, fabrikatör, "Aman efendim, bunların bedeli prens hazretlerinin hesabına geçirilmiştir. Emirleri böyledir. Sizden 5 para alamam. Bir ay sonra Galata gümrüğünden alırsınız" dedi. 

TEŞEKKÜR TELGRAFI ÇEKTİ 
Ali Efendi, Prens'e bir teşekkür telgrafı çekti. Bu sırada fabrikatörün evinde konuk edilen Ali Efendi, şiddetli tifo hastalığına tutuldu. Fabrikatör, doktorlar tutarak, Ali Efendi'yi evinde baktırdı. Bir süre sonra tam teşekküllü bir hastaneye kaldırıldı. Hastanede 20 gün kadar tedavi gören Ali Efendi bundan sonrasını şöyle anlatıyor:

"Hastaneden çıkacağım sırada biraz para vermek arzusunda bulundumsa da katiyen kabul etmediler. Fukaraya verilmek üzere bir sandıkları bulunduğundan oraya her ne kadar konulursa kabul edeceklerini tahkik eyledim. Hemen sandığın başına gidip yirmi Osmanlı lirası bıraktım. Fabrikatör benim kesbi sıhhat ettiğime memnun olup bir gece daha hanesinde alıkoydu, oradan gene Viyana'ya geldim..."

patronlardunyasi.com