Bal tutan parmağını yalamalı!
'Eniştesi' Sadettin Saran'ın radyosunda program yapan Helin Avşar, 'torpil' iddiasına yanıt verdi: Bal tutan parmağını yalamalı... Yakınım radyo sahibiyken başka radyoda çalışacak halim yok!

Annesi Emral Avşar ile komşu olan Helin Avşar annesinin vefatından sonra taşınmaya karar vermiş. Avşar annesinin evini mobilyasıyla kiraya verecek..
Modacılık ile başladığı iş hayatına Radyo ve Televizyon programcılığı yaparak devam etme kararı alan Helin Avşar, annesi Emral Avşar'ın ölümüyle hayatında birçok şeyin değiştiğini belirtti. Artık daha dingin ve düzenli bir hayat yaşamak istediğini belirten Avşar, hayatına girecek biriyle evlenip çocuk sahibi olmak istediğini de sözlerine ekledi. Annesinin ölümünün ardından işlere sarılan küçük Avşar, hayatındaki son değişimleri anlattı.
* Radyo Pink'te 'Hel-in Yayında' adlı bir programa başladınız. Radyoculuk, hayaliniz miydi?
Daha önce böyle bir proje yoktu. TED'de düzenlenen Dünya Cup döneminde ablam Hülya Avşar'ı izledim. Maçları ablam sundu, çok hoşuma gitti. Ablama da çıtlattım. Radyo çok farklı. Görüntü yok ve başarılı olmak çok zor. Dolu konuşmanız gerekiyor.
BAL TUTAN PARMAK YALAR
* Müstakbel enişteniz Saadettin Bey'in radyosunda çalışıyor olmanızdan dolayı torpilli olduğunuz söyleniyor mu?
Tanıdığım bir kişinin yeri. Bal tutan parmağını yalamalı... Yakınım radyo sahibiyken gidip başka radyoda çalışacak halim yok! Teklifi kendim getirdim ve şimdi çok güzel gidiyor. Düşündüğümden çok farklı bir yöne gitti.
* Televizyonda ne yapmak istiyorsunuz?
İki kanalla görüşüyorum, iki projem var. Bir tane de bana önerilen var. Önümüzdeki sezon bunlardan birine başlayacağım. Radyoda yaptığımın biraz daha değişiğini ekranda yapmak istiyorum.
* Ünlü insanların program yaparken eleştiri aldıkları, sevilmedikleri oluyor. Siz böyle bir korku yaşadınız mı?
Hiç kimse herkes tarafından sevilemez. Eğer herkes beni seviyorsa o zaman bende bir problem vardır. Beni sevmeyenleri de seviyorum. Çünkü onlar da bana muhalefet oluyorlar.
İLERİDE SEVİLECEĞİMİ BİLİYORUM
* Türkiye'de bir şey yaptığında en çok eleştirilenlerden biri de sizsiniz...
Çünkü doğruyu söylüyorum. Hiçbir zaman yalan konuşmadım ve sahte olmadım. İleride sevileceğimi biliyorum.
* Avşar soyadının size bir faydası oldu mu? Ya da bu sizi rahatsız ediyor mu?
Bunu avantaja çevirmeyi biliyorum. Ben içi boş bir kitapsam, kimin kızı olursam olayım bir şey çıkmaz. Ben bu değerleri artıya çevirmeyi biliyorum. Gerçekten çalışıyorum. İleride belki restoran açabilirim. Onu da sevdiğim için yapmak istiyorum. Ekonomik kriz ile insanlar başka işler denemeye başladı. Bu sadece bana özgü bir şey değil. Çalışmayı istemek kötü anlaşılmamalı. Boş boş oturup, yatsa mıydım?
* Üniversite okudunuz mu?
Yurtdışında okudum. Dört sene eğitim aldıktan sonra üzerine master yapmayı istemedim. Sinemada oyunculuk adına doğru konuşma kurslarına gittim. Can Gürzap ve Sinan Çetin'den ders aldım. Şimdi yemek kursları alacağım. İnsanların ne söyledikleri önemli değil. Ben neden zevk alıyorsam, o işin içinde olurum.
* Son zamanlarda sizi gece gezmelerinde görmüyoruz. Bu değişiklik neden?
Radyoda ve televizyonda olmak istiyorsam bunlara dikkat etmem gerekiyor. Bir kez dışarı çıkıyorum, farklı programlarda sürekli aynı görüntüler yayınlandığı için sık sık dışarı çıkıyor gibi algılanıyorum. Sakin ve kendi içinde yaşamanın bana daha iyi geldiğini keşfettim. Evimde film izlemeyi ve vakit geçirmeyi seven bir insanım. Bu demek değildir ki, hiç dışarı çıkmıyorum; tabii ki çıkıyorum ama fazla değil.
DERS ÇIKARTTIM
* Bunlar zamanla mı öğreniliyor?
Başını duvara çarpmadan bunların farkına varamıyorsun. Hiç pişmanlığım yok. İyi ki her şeyi yaşadım. Tabii ki yanlışlarım olabilir. Onları görüp ders çıkarttım.
* Sizinle ilgili bir olay olduğunda hala ilk danışılan ablanız oluyor. Bu sizi rahatsız ediyor mu?
Bu çok güzel bir şey... Başımda benimle ilgilenen biri var demek ki. Önceden annem de vardı. Bizim ailemizde her şey oturulup konuşuluyor. Kızıp, bağırıp çağırmak olmaz. Ayrıca çok büyük hatam olduğunda bana kızabiliyor. Sonuçta o benim ablam... Ama bunlar ortalık yerde asla olmaz. Kızmış olsa bile bunu kimse öğrenemez.
* Helin Avşar neyi çözemez?
Problemi bir yere koyuyorum. Ve başkasının sorunuymuş gibi bakıyorum. Her şey çok çabuk gelip geçiyor. Aşkından ölen olmuyor. İçinden çıkılamayacak felaket yok. Zaman her şeyin ilacıdır.
* Size sorulmasından en çok sıkıldığınız soru nedir?
'Hülya Avşar sizin gerçekte anneniz mi?' , Çok iş yaptınız, neden başarılı olamadınız?', 'Sevgiliniz var mı?' sorularına asla cevap vermek istemiyorum. Artık özel hayatımı kimseyle paylaşmıyorum. Şu anda çok mutluyum.(gülüyor)
Kafama taksaydım iyi modacı olurdum
Kafede battığınız ve moda işininde de hiç başarılı olamadığınız konuşuldu. Doğru muydu?
O kafe benim değildi, ben oraya sadece açılış için gitmiştim. Bir kuyuya biri taş atar sonra kimse oradan çıkaramaz. Böyle bir şey yok. Ne kafe işletmeciliği ne de başka bir sürü saçma sapan iş yapmadım. Moda ve tekstili bitirmemin sebebi, tekstilin çok zor bir iş olması. İnsan zevk olsun diye 'ben tekstil yapayım' demez... Arka planında bu işi çok iyi bilmek lazım. Nereden ne alacaksın? Hangi kumaşı kullanacaksın? Ben gittim her şeyi en pahalı yerinde aldım. Maliyet çok yüksek çıktı. O elbiseyi o ağırlıkta başka bir kumaşla verirsen olmuyor. Çok kafama taksaydım, belki yapardım ama yapmak istediğim iş olmadı. Zevk almadım, bıraktım.
* Ani çıkışlarınız var mı?
Çok zor sinirlenirim. Herkese karşı çok iyiyim. Ama karşımdaki ''Nasıl olsa bu çok iyi' der de öyle davranırsa, ben de gardımı alıyorum. Ben zaten iyilikle gelmişim aradaki saygıyı da onlar koysun.
* Kendinizi ekranda sarhoş izlediğinizde ne hissediyordunuz?
Gülüyordum. Bunları çok ciddiye de almıyordum. Herkese olabilir' diyordum. Ama ben herkes değilim. Göz önünde biriyim. Bunun farkına varınca 'keşke olmasaydı' diyorum.
* Şu anki Helin Avşar'dan memnun musunuz?
Kendimden çok mutluyum. Karakter ve duruş olarak da çok memnunum.
* Albüm yapıyordunuz, ne oldu?
Bir şarkıyla duruyor. Benim yapmak istediğim iyi ve kapsamlı bir projeydi. Beklemedeyim.
Aynı yerde mi oturuyorsunuz?
Annem benim üst katımda oturuyordu, mutlaka her gün görüşüyorduk. Bana neredeyse her akşam yemek getirirdi. Şimdi yemekleri kendim yapıyorum. Bu sayede mutfağı çok sevdiğimi keşfettim. Gerçi ben lisedeyken turizm okudum, bu yüzden elimde mantı bile açabiliyorum. Yemek yaparken stres atıyorsun, çok zevkliymiş. Ama artık orada oturmuyorum, taşındım.
* Neden?
Daha önce taşınacaktım. Annem son dönemlerde fazla rahatsızlanınca taşınamadım ve onun yanında olmak istedim. Yeni bir ev, yeni hayat... 14 senedir aynı yerde oturuyordum. Değişiklik için taşındım. Başka bir nedeni yok.
* Annenizin evi ne oldu?
Onunki duruyor. Yakında onu da kiraya vereceğim. Eşyalı kiraya veriyoruz. Özel eşyalarını almak kaydıyda tabii.
* Annenizin vefat etmeden önce size söylediği önemli bir şey var mı?
Son zamanlarda hasta olduğunu bilmiyordu, 'hepsi geçecek' diyorduk. Hep çok iyi bir evlilik yapmamı isterdi. Hep bunları söyledi.
* Peki bunu gerçekleştirecek misiniz?
En iyisini bulduğumda yapacağım. (gülüyor) Tabii ki en iyisi de kime, neye göre... Benim hayranlık duymam ve beni sahiplenmesi gerekiyor. Birazcık korusun. Göstermelik sahip çıkmasın. Beni düşünmesi gerekiyor ki, ben de onu düşüneyim. El ele tutuşup yolda düzgün bir şekilde yürüyecek biri lazım.
* Kızınız olursa annenizin adını koymayı ister misiniz?
Kızım olursa ilk ismini annemin, eğer oğlum olursa da babamın ismini koymayı düşünürüm.
Kimse bize acımasın biz çok güçlüyüz
* Annenizin ardından psikolojik yardım aldınız mı?
Hayır. Enerji çalışıyorum. Kendimi nasıl telkin edeceğimi biliyorum. Ama telefonda görüştüğüm, arkadaş olduğum bir psikoloğum var.
* 'Hastalığı döneminde annemi arayan soran olmadı' gibi açıklamalarınız oldu mu?
Hayır, annem o kadar çok seviliyormuş ki, bilmediğim bir sürü insan bile aradı. Kimse kimseye acıyarak bakmasın. Biz güçlü bir aileyiz.
Başak Çokan/Günaydın