Bakan Tüzmen'de vergiye karşı
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, yüksek vergi oranlarının yasadışı yolları teşvik ettiğini belirterek, ''Ben vergiye karşıyım'' dedi. Bakan Tüzmen, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın meclis toplantısında konuştu..
21.10.2005 15:39 • Güncelleme: 25.10.2023 14:54

16px
32px
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın (ATSO) aylık Olağan Meclis Toplantısı'na katılan Tüzmen, ekonomide ayağa kalkış süreci yaşandığını söyledi. Türkiye'nin, yüzde 5'in de üzerinde bir büyüme hızıyla sürdürülebilirliği yakaladığını ifade eden Tüzmen, 'enflasyon canavarının sesinin kesildiğini' belirtti.
Faiz oranlarının aşağı çekilmesiyle girdi maliyeti açısından bir inişin sağlandığını, ancak diğer girdi maliyetlerinin halen dünya standartlarının üzerinde olduğunu anlatan Tüzmen, şöyle konuştu:
'Bu da bizim cesaretimizi oldukça zorlamaktadır. Bu kadar aşırı değerli Türk Lirası'yla bu kadar aşırı cari açık olması normaldir. 2 sene evvel aşağı düşerken döviz kurunu 1600 seviyesinde tutmayı başarabilseydik ihracatımız 75 milyar dolar ithalatımız 80 milyar dolar olacaktı.
Türk Lirası'nın her yüzde 10 değerlenmesi ithalatı yüzde 5 artırıyor. Türk Lirası'nın yüzde 10 değer artışıyla 5 milyar, hatta 6 milyar dolara yakın yükleniyor. 2002'den bu yana yüzde 40'lara varan bir değerlenme var. Böylesine büyük ithalat baskısı olduğu zaman turizmde yatağı satmak zorlaşıyor, son derece ucuz hale geliyor. Girdi maliyetlerinin dezavantajını avantaja çevirmek için çevre ve komşu ülkeler stratejisini ortaya koyduk.
Toplam ticaretimizin yüzde 3'ü komşu ülkelerdeyken, 2002'de yaptığımız çalışmalarla bu, yüzde 28'e ulaştı.'
SERBEST BÖLGELERDEKİ VERGİ KONUSU
Bundan 15 yıl önce, ilgili genel müdürken Antalya'da serbest bölgeye alıveriş ve ticaret merkezleri getirdiklerini ancak kent içi ticareti engelleyeceği gerekçesiyle büyük tepki aldıklarını anlatan Tüzmen, şöyle devam etti:
'Deneme-yanılma en çok tercih ettiğimiz metot. Doğru uyguluyoruz ama 15-20 yıl sonra. O da çok maliyetli oluyor. Serbest bölge konusunda Antalya'da çok zorluklar çektik. O da bizi genç yaşlarda pişirmedi ama yaktı. Yandı bazı yerlerim. Pişerek gelmek istiyordum ama yanarak geldim.
Biz serbest bölgelerle o dönem dış ticaret hacmini 3 milyar dolardan, 70 milyar dolarlara çıkarttık. Korkunç bir rakamdı. Büyük iş yapmaya çalışıyorduk. Sonra geldik kendi ellerimizle serbest bölgeleri vergilendirerek oraları kısıtlamaya soktuk. Türkiye serbest bölgelerini bir gecedeki kararlarla değiştirdiğimizde, çekmek istediğimiz yabancı sermayeye çok iyi örnek olmuyor. Bunların tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ısrarla söylüyoruz. Bu konuda elimizden gelen çalışmayı yapacağız. Ama tabi Türkiye'nin kısıtları belli, IMF ve diğer organizasyonlarla yaptığımız çalışmalar.'
ANTALYA'NIN ÖNEMİ
Tüzmen, Türkiye'yi tercih eden her üç turistten birinin Antalya'ya geldiğine dikkati çekti. Antalya'nın bu nedenle Türkiye'nin cari işlemler açığını kapatmaya çalışan en önemli illerden biri olduğunu dile getiren Tüzmen, kentin, yılın sekiz aylık bölümünde 4 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini söyledi.
Antalya'nın tarım ürünleri açısından da önemli bir ticaret üssü olduğunu anlatan Tüzmen, kentin ihracatının yüzde 40'ını tarım ürünlerinin oluşturduğuna dikkati çekti.
Tarım, ticaret, turizm ve teknolojinin yönlendirilmesiyle Antalya'nın çok ileriye taşınabileceğine işaret eden Tüzmen, uyumlu makro ve mikro düzeyde turizm dışındaki alanlarda da çalışma yapmak gerektiğini kaydetti.
VERGİ ARTIŞLARI
Konuşmasının ardından Tüzmen, ATSO üyelerinin sorularını yanıtladı. Üyelerin, içkideki ÖTV ve akaryakıt pompalarına yazar kasa takılmasının maliyetleri artırdığı yönündeki eleştirileri üzerine Tüzmen, vergi artışlarının, alternatif üretimleri ve denetim mekanizmasını dışarı
Faiz oranlarının aşağı çekilmesiyle girdi maliyeti açısından bir inişin sağlandığını, ancak diğer girdi maliyetlerinin halen dünya standartlarının üzerinde olduğunu anlatan Tüzmen, şöyle konuştu:
'Bu da bizim cesaretimizi oldukça zorlamaktadır. Bu kadar aşırı değerli Türk Lirası'yla bu kadar aşırı cari açık olması normaldir. 2 sene evvel aşağı düşerken döviz kurunu 1600 seviyesinde tutmayı başarabilseydik ihracatımız 75 milyar dolar ithalatımız 80 milyar dolar olacaktı.
Türk Lirası'nın her yüzde 10 değerlenmesi ithalatı yüzde 5 artırıyor. Türk Lirası'nın yüzde 10 değer artışıyla 5 milyar, hatta 6 milyar dolara yakın yükleniyor. 2002'den bu yana yüzde 40'lara varan bir değerlenme var. Böylesine büyük ithalat baskısı olduğu zaman turizmde yatağı satmak zorlaşıyor, son derece ucuz hale geliyor. Girdi maliyetlerinin dezavantajını avantaja çevirmek için çevre ve komşu ülkeler stratejisini ortaya koyduk.
Toplam ticaretimizin yüzde 3'ü komşu ülkelerdeyken, 2002'de yaptığımız çalışmalarla bu, yüzde 28'e ulaştı.'
SERBEST BÖLGELERDEKİ VERGİ KONUSU
Bundan 15 yıl önce, ilgili genel müdürken Antalya'da serbest bölgeye alıveriş ve ticaret merkezleri getirdiklerini ancak kent içi ticareti engelleyeceği gerekçesiyle büyük tepki aldıklarını anlatan Tüzmen, şöyle devam etti:
'Deneme-yanılma en çok tercih ettiğimiz metot. Doğru uyguluyoruz ama 15-20 yıl sonra. O da çok maliyetli oluyor. Serbest bölge konusunda Antalya'da çok zorluklar çektik. O da bizi genç yaşlarda pişirmedi ama yaktı. Yandı bazı yerlerim. Pişerek gelmek istiyordum ama yanarak geldim.
Biz serbest bölgelerle o dönem dış ticaret hacmini 3 milyar dolardan, 70 milyar dolarlara çıkarttık. Korkunç bir rakamdı. Büyük iş yapmaya çalışıyorduk. Sonra geldik kendi ellerimizle serbest bölgeleri vergilendirerek oraları kısıtlamaya soktuk. Türkiye serbest bölgelerini bir gecedeki kararlarla değiştirdiğimizde, çekmek istediğimiz yabancı sermayeye çok iyi örnek olmuyor. Bunların tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini ısrarla söylüyoruz. Bu konuda elimizden gelen çalışmayı yapacağız. Ama tabi Türkiye'nin kısıtları belli, IMF ve diğer organizasyonlarla yaptığımız çalışmalar.'
ANTALYA'NIN ÖNEMİ
Tüzmen, Türkiye'yi tercih eden her üç turistten birinin Antalya'ya geldiğine dikkati çekti. Antalya'nın bu nedenle Türkiye'nin cari işlemler açığını kapatmaya çalışan en önemli illerden biri olduğunu dile getiren Tüzmen, kentin, yılın sekiz aylık bölümünde 4 milyar dolar turizm geliri elde ettiğini söyledi.
Antalya'nın tarım ürünleri açısından da önemli bir ticaret üssü olduğunu anlatan Tüzmen, kentin ihracatının yüzde 40'ını tarım ürünlerinin oluşturduğuna dikkati çekti.
Tarım, ticaret, turizm ve teknolojinin yönlendirilmesiyle Antalya'nın çok ileriye taşınabileceğine işaret eden Tüzmen, uyumlu makro ve mikro düzeyde turizm dışındaki alanlarda da çalışma yapmak gerektiğini kaydetti.
VERGİ ARTIŞLARI
Konuşmasının ardından Tüzmen, ATSO üyelerinin sorularını yanıtladı. Üyelerin, içkideki ÖTV ve akaryakıt pompalarına yazar kasa takılmasının maliyetleri artırdığı yönündeki eleştirileri üzerine Tüzmen, vergi artışlarının, alternatif üretimleri ve denetim mekanizmasını dışarı