Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Japon kredi derecelendirme kuruluşu JCR'nin, Türkiye'nin kredi notunu iki kademe birden yükselterek BB'den, yatırım yapılabilir seviye olan BBB-"ye yükseltmesine ilişkin "Japonya başta olmak üzere Doğu Asya'dan bir grup yatırımcının Türkiye'ye girebilmesinin bu önünü açacaktır diye düşünüyorum" dedi.
Babacan, Bloomberg HT ve Habertürk ortak yayınında soruları yanıtladı. Babacan, burada Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Merkez bankalarının alacağı kararlar kritik kararlar. Bu kararlar alınırken de hem dünya konjonktürüne bakılıyor. Hem de ülke içindeki şartlara bakılıyor. Dolayısıyla her ülke gelişmelere göre kendi kararını kendi verecektir. Bizim Merkez Bankamız da kendi kararını kendi verecektir. Ne zaman ne yapılması gerektiği ile alakalı. Ama bizim Merkez Bankamızın uygulamakta olduğu bu faiz koridoru politikası dünyada ilk ve tek. Bu faiz koridoru politikası kendi başına sermaye hareketlerinin hızlı içeri ya da hızlı dışarı olmasını engelliyor. Bir bakıma sürtünme oluşturuyor. İçeri girerken de sermayenin daha kademeli ve yavaş girmesini sağlıyor, dışarı çıkarken de daha kademeli ve yavaş çıkmasını sağlıyor. Bu önemli. Merkez Bankamız bu koridor politikasını devam ettirdiği sürece ve kararlarını da yerine ve zamanına göre aldığı sürece sorun olacağını zannetmiyorum" dedi.
"TÜRKİYE'NİN RESMİN DIŞINDA KALMAMA İRADESİ OBAMA YÖNETİMİNDE VAR"
Babacan, ABD ile AB arasında imzalanması hedeflenen serbest ticaret anlaşmasına ilişkin olarak ise, "ABD ile Avrupa arasındaki süreci çok iyi, yakından takip etmemiz gerekiyor. O süreç uzun bir süreç olacak, çabuk anlaşmaları zor olacak. ABD ile Avrupa arasında esasta gümrük vergileri çok yüksek değil. Yüzde 3'ler 4'lerden başlıyor. Ama asıl problem ürün standartları, bu iki çok büyük pazarın tek bir Pazar haline gelmesini sağlayacak düzenlemeler. Bu ürün standartları beklide en çok tartışılacak konular olacak. Öte yandan tarım var ki, hem Avrupa hem ABD için siyasi hassasiyeti olan konular. Tarımda ne yapabilecekler bunu izlemek gerekecek. Ama bunun yanında da Türkiye'nin böyle bir resmin dışında kalmaması gerekecek. Biz yönetimde bir iradenin olduğunu görüyoruz. Yani yönetim açısında, bizim de bu konuda görüşmeleri sürdürme ve resmin dışında kalmama iradesi Obama yönetiminde var. Ancak Kongre tarafında dikkatli olmamız gerekiyor. Çünkü Kongre'de rüzgarlar ayrı esiyor. Kongredeki etkinlik, oradaki lobiler çok daha farklı, yani sadece yönetimler değil, kongre üzerinde yoğun bir çalışmayla bunu ancak gerçekleştirebileceğimizi unutmamamız gerekiyor" diye konuştu
BÜYÜME HEDEFİ
Babacan, yıl sonu büyüme hedefinde aşağı doğru bir risk görüp görmediğinin sorulması üzerine, "İlk çeyrek büyüme oranımız 10 Haziran'da belli olacak. Ama öncü göstergeler ilk çeyrekteki büyümenin beklenenden biraz aşağıda olacağını gösteriyor. Fakat, bu çok aşağıda değil, bir miktar aşağıda. Dolayısıyla ilk çeyrekteki bu beklenene göre biraz zayıf olan tablo yılın tümünü etkileyecek boyutta değil. Dolayısıyla biz yılın tümü ile alakalı yüzde 4'lük hedefimizi değiştirmiş değiliz. Yüzde 4'lük tahminimizi koruyoruz. Burada mutlaka dış talebe dikkat etmemiz gerekiyor. İç talep bir miktar daha kontrolümüzde. İç piyasayı canlandırmak, eğer tamamen kredi çekerek tüketime yönelik bir hareket varsa bunları sınırlamak, bunlar elimizde. Ama dış talep pek elimizde değil. Avrupa'nın iç pazarları bizim için önemli, hala en büyük pazar. Dolayısıyla dışarıdaki gelişmeler ne kadar iyi olursa, dış talep ne kadar canlı olursa, ihracatımız ne kadar kuvvetli olursa, bizim de dönüp iç piyasada daha rahat hareket etmemizi bu sağlayacak. Ama tamamen iç tüketime dayalı bir büyüme uzun vadede Türkiye'ye zarar veriyor. Dolayısıyla dengeli büyümeye çalışmamız gerekiyor" dedi.
TİCARİ KREDİ FAİZLERİ KONUSUNDA TCMB VE BDDK ÇALIŞMA YÜRÜTÜYOR
Ticari kredilerin artırılması için yapılan çalışmaların sorulması üzerine ise Babacan, buradaki ilk somut adımı Eximbank'ın ihracatçıya uyguladığı faiz oranlarını düşürerek attıklarını söyledi.
Genel anlamda ticari kredilerin faizinin daha uygun olması için BDDK ve Merkez Bankası'nın ne yapabileceğine ilişkin şuanda çalışma yürüttüklerini vurgulayan Babacan, her iki kurumun da bu konuda ilerleme kaydettiklerini ifade etti. İki kurumda "Tamam biz hazırız" dediklerinde, iki kurumu da çağıracağını söyleyen Babacan, ne yapabileceklerini o zaman konuşacaklarını anlattı. Babacan, fakat çalışmanın son noktaya gelmediğini, çalışmanın tamamlanması halinde gerekli açıklamaların yapılacağını ifade etti.
JCR'NİN NOT ARTIRIMI
Japon kredi derecelendirme kuruluşu JCR'nin, Türkiye'nin kredi notunu iki kademe birden yükselterek BB'den, yatırım yapılabilir seviye olan BBB-"ye yükseltmesine ilişkin olarak ise Babacan, şunları söyledi:
"JCR'nin kredi notu artışı iki kademe birden, onlar da artık Türkiye'ye yatırım yapılabilir kredi notunu vermiş oldu. Bu Japon piyasası başta olmak üzere Türkiye'ye yeni bir alan daha açacaktır. Japonya'da pek çok Japon kuruluşu açısından baktığımızda getiriler çok düşük ama Merkez Bankası'nın sağladığı bu olağanüstü likidite sebebiyle de likidite imkanı çok geniş. Kendi içlerinde durum öyle olduğu için genelde Japon yatırımcı ve kuruluşlar, hem makul bir getiri olacağı hem de güvendikleri yerler arıyorlar yatırım yapmak için. Dolayısıyla Japonya başta olmak üzere Doğu Asya'dan bir grup yatırımcının Türkiye'ye girebilmesinin bu önünü açacaktır diye düşünüyorum."
Babacan, Moody's ve Standart&Poors'tan sonra JCR'nin de Türkiye'nin notunu artırması ile artık yatırımcı için bir mazeret kalmadığını ifade ederek, "Özel sektörümüz için, iş dünyamız için Türkiye'ye yatırım yapmak isteyenler için artık ellerindeki mazeretlerin tamamı gitti. Yani "biz aslında çok isterdik de şunun için gelmiyoruz' diyecekleri bir sebep kalmadı" dedi.