Aydın Doğan'ın hassasiyeti
Aydın Doğan, katıldığı toplantıda, kendi gazetesinde çalışan bir muhabirin sürekli aynı fotoğrafı çektiğini görünce yanındakine dert yanar; “Yahu yazık değil mi filme? Ha bire çekiyor"...

Hürriyet'in patronu Aydın Doğan katıldığı bir toplantıda, kendi gazetesinde çalışan bir muhabirin sürekli aynı fotoğrafı çektiğini görünce yanındakine dert yanar; “Yahu yazık değil mi? Ha bire çekiyor. Bu kaçıncı film?” diye. Yanındaki de “Efendim, artık film kullanılmıyor. Bunlar dijital makine” der ve film masrafı çıkarmayan yeni teknolojiyi anlatır. Muhabirin aynı kareyi onlarca kez çekmesinin kendisine ek masraf yaratmadığını öğrenen Aydın Doğan’ın içi rahatlar ve teknolojiye şükreder.
Doğan, bir başka toplantıda yıllar önce aynı olayı Hürriyet’in eski patronu Erol Simavi’nin de yaşadığını hatırlar ve gülerek çevresindekilere bunu anlatır: “Simavi, bir toplantıda kendi muhabirinin fazlaca fotoğraf çektiğini görür. Foto muhabiri ısrarla aynı kareyi defalarca çekmektedir. Döviz krizi nedeniyle yurtdışından film getirmek çok zor olduğu için Erol Simavi bu film israfına bir hayli üzülür. Ertesi sabah gazeteye gidince, o gece muhabirin çekiği fotoğrafları ister. 40 küsur kare benzer fotoğraf çekilmiş, gazeteye yalnızca bir karesi girmiştir. Erol Simavi merakla kendini izleyenlere durumu açıklayıp “Bizim muhabir deklanşöre her bastığında içim titredi” der... Hürriyet’in tarihi de tekerrürden ibaretmiş meğer.
Akşam