Dolar
38,4236
0,03%
Euro
43,6811
-0,20%
Sterlin
51,2127
0,02%
Bitcoin
3.569.523
0,00%
BİST-100
9.490,9
1,92%
Gram Altın
4.138,522
0,07%
Gümüş
33,44
-0,43%
Faiz
48,25
0,00%

Anthony Zimmer

Fransız Sineması’ndan bir polisiye gerilim. Jerome Salle’ın yazıp yönettiği filmin başrollerinde Yvan Attal ve Sophie Marceau var. Ünlü oyuncu Sami Frey’in filme katkısı önemli.

12.11.2005 11:02Güncelleme: 27.10.2023 14:25
Haberi paylaşın
Anthony Zimmer
16px
32px

Sami Frey benim için bir çocuğun rüyasıydı. Tam bir erkek, tutarlı bir varlık, yalnız bir avcı. Sami Frey beni arayıp Akerman’ı oynamayı kabul ettiğini söylediğinde, telefonu kapattıktan sonra sanırım bir sevinç narası attım. Frey inanılmaz düzenli oyunuyla bir yönetmenin rüyasıdır. Aynı zamanda komik, şık ve muhteşem.

FİLMİN ÖYKÜSÜ
Bir suç finansı dahisi olan Anthony Zimmer tüm dünyada polis tarafından aranıyor. Kimse neye benzediğini bilmiyor ama onu yakalama yarışında çok başarılı polis Akerman’ın belirgin bir avantajı var. Chiara’yı tekrar görebilmek için Zimmer’in her riski göze alacağını biliyor.

Genç kadın dokunulmaz suçluyla bir buluşma ayarlamışken, onun eliyle yazılmış bir not alır. Zimmer, peşindekilerden kurtulmak için, Chiara’dan tamamen yabancı birine yaklaşıp aradıklarının o olduğuna herkesi inandırmasını ister. Chiara sıradan biri olan François’yı seçer. Genç kadının büyülediği adam, çabucak onların kabus gibi dünyasına dalar.

Manipülasyonlar ve sahte roller arasında kısa zamanda bir şeyi keşfederler: usta gelene kadar onlar sadece satranç tahtasındaki piyonlardır.
 
JEROME SALLE İLE FİLME DAİR ...
Sinemaya hep ilgi duymama rağmen, kariyerim bana çok önemli tecrübeler veren ama bağlantılı olmayan kısa yollardan geçti. Basın fotoğrafçısı, sanat yönetmeni oldum. Her iki iş de beni resimlerle yakınlaştırdı ve kendi görsel kavramımı geliştirmeme yardım etti. Fazla tatmin olmadığım senaryolar da yazdım. En iyileri olmadıkları duygusuna kapıldık sık sık.

Kısa filmimi yönetirken yuvamı bulduğumu hissettim. O ana kadar yaptığım her şeyin anlamı vardı. Belki sonunda ilk sırada yer alacak olgunluk ve cesarete sahip olmak için o yıllara ihtiyacım vardı. Buna bağlı olan risklerle beraber.

Film çekerken geleneksel film şemaları ile oynayarak eğlenmek istiyordum. Gerçek bir hikaye, bolca değişim ve kıvırma ile. Bana göre basmakalıp bir başlangıç, öyle bitirmekten iyiydi. Her şey oldukça basit ve klasik bir durumla başladı. Normal bir adam muhteşem bir kadınla tanışır. Bir sabah biri kapısını çalıp ona ateş eder. Kadın ortadan kaybolmuştur. Başına gelenleri anlamak için ve çılgınca aşık olduğundan onu bulmaya, çalışır. Kafamda hoşuma giden bir iki sahne vardı. Trendeki karşılaşma gibi. Fidelite şirketinden Eric Jehelman kısa filmimden hoşlanmıştı ve senaryomu geliştirmemi istemişti.

Ben de konuyu başlangıç noktasından ele alarak inşa ettim. Değişiklikleri, bağlantıları ve manipülasyonları onlandırmak bir yıldan fazla sürdü. Ama aynı zamanda çok heyecan vericiydi. Değişikliklere rağmen hikayenin, ikinci kez izlenmeyi sağlayacak kadar tutarlı olması önemliydi.

Alain Terzian sayesinde, Sophie Marceau senaryoyu yazmayı bitirdiğimde hemen okudu. Böyle bir aktristin hikayemle ilgilenmesi beni çok mutlu etmişti. Sophie hiç bu tür bir rol oynamamıştı. Ama onunla buluştuğumda bu filmi başka bir aktrisle yapamayacağımı anladım. Aslında bu beni biraz korkuttu. Onun sayesinde her şey çok çabuk oldu. Çekimler ilk buluşmamızdan 3 ay sonra başladı. Sophie yüce gönüllü bir aktris. Bence her zamankinden daha güzel. Dişilik, şıklık ve çok az aktristte olan bir enerji saçıyor. Cazibeyi ender bir zeka ile birleştiriyor. Bu filmde onu beklenmedik bir ışıkta görüyoruz.

Sophie bir “femme fatale” (baştan çıkarıcı, erkeği felakete sürükleyen kadın) rolünde. Aşık, hilekar ve aynı zamanda duyguları ve görev anlayışı arasında bocalıyor. Rolü büyük yetenek gerektiriyordu. Ondan içten ve kontrollü rol yapması