Alman TV'siyle röportaj krizi: Spor olsun...
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile Alman Deutsche Welle (DW) kanalı arasında röportaj krizi çıktı.
07.09.2016 07:32 •

16px
32px
Bakan Kılıç önceki gün makamında DW Conflict Zone programının sorularını yanıtladı. Röportajda, 15 Temmuz darbe girişimi, görevden almalar, gözaltılar ile basına yönelik operasyonlar da gündeme geldi.
İddiaya göre röportaj tamamlandıktan sonra program ekibi Bakanlık binasını terk etmek üzereyken Kılıç’ın basın danışmanı söyleşinin yayınlanmamasını ve kayıtların kendilerine teslim edilmesini istedi.
Röportaj krizi dün DW Genel Müdürü Peter Limbourg’un yaptığı açıklamayla ortaya çıktı.
Limbourg, “Bu Türkiye’deki basın özgürlüğünün bir kez daha apaçık şekilde ihlal edilmesi demektir. Bir bakanın rızasıyla söyleşi verdikten sonra sorular hoşuna gitmediği için söyleşinin yayınlanmasını bu şekilde önlemeye kalkışması kabul edilemez. Video kayıtlarımızın derhal teslim edilmesini talep ediyor ve atılabilecek hukuki adımları inceliyoruz” açıklamasını yaptı.
SÖYLEŞİDE İŞLENEN KONULAR: ERDOĞAN'IN SÖZLERİ
Friedman, Bakan'a temmuz ayındaki engellenen darbe girişimi, darbe girişimi sonrası kitlesel görevden almalar ve tutuklamalar, Türk basınının içinde bulunduğu durum ve kadının Türk toplumundaki konumu ile ilgili sorular sordu. Söyleşi sırasında Akif Çağatay Kılıç'tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konularla ilgili olarak söylediklerine açıklık getirmesi de rica edildi.
SPOR BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA GELDİ
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın Alman haber kuruluşu Deutsche Welle’ye (DW) verdiği söyleşinin video kayıtlarına bakanlık tarafından el konulduğu iddiaları yalanlandı.
Yazılı bir açıklama yapan Spor Bakanlığı, şu ifadeleri kullandı:
"Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Akif Çağatay Kılıç’ın uluslararası bir medya kuruluşu ile yaptığı röportajla ilgili "Kayıtlara el konulduğu" ifadesi gerçeği yansıtmadığı için aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek görülmüştür.
Bant kaydı olarak gerçekleştirilen röportaj sırasında sunucu tarafından "Maksadını aşan ifadeler ve ithamlar" kullanılması üzerine ilgili televizyon yetkililerine söz konusu röportajın yayınlanmaması talebimiz iletilmiştir. Talebimiz üzerine Röportajın yayınlanmamasıyla ilgili tasarrufumuz, söz konusu medya kuruluşunun yayın merkezi olan ülkede hassasiyetle uygulanmakta olan "Authorization/Yetkilendirme" kuralının yerine getirilmesidir."
İddiaya göre röportaj tamamlandıktan sonra program ekibi Bakanlık binasını terk etmek üzereyken Kılıç’ın basın danışmanı söyleşinin yayınlanmamasını ve kayıtların kendilerine teslim edilmesini istedi.
Röportaj krizi dün DW Genel Müdürü Peter Limbourg’un yaptığı açıklamayla ortaya çıktı.
Limbourg, “Bu Türkiye’deki basın özgürlüğünün bir kez daha apaçık şekilde ihlal edilmesi demektir. Bir bakanın rızasıyla söyleşi verdikten sonra sorular hoşuna gitmediği için söyleşinin yayınlanmasını bu şekilde önlemeye kalkışması kabul edilemez. Video kayıtlarımızın derhal teslim edilmesini talep ediyor ve atılabilecek hukuki adımları inceliyoruz” açıklamasını yaptı.
SÖYLEŞİDE İŞLENEN KONULAR: ERDOĞAN'IN SÖZLERİ
Friedman, Bakan'a temmuz ayındaki engellenen darbe girişimi, darbe girişimi sonrası kitlesel görevden almalar ve tutuklamalar, Türk basınının içinde bulunduğu durum ve kadının Türk toplumundaki konumu ile ilgili sorular sordu. Söyleşi sırasında Akif Çağatay Kılıç'tan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konularla ilgili olarak söylediklerine açıklık getirmesi de rica edildi.
SPOR BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA GELDİ
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın Alman haber kuruluşu Deutsche Welle’ye (DW) verdiği söyleşinin video kayıtlarına bakanlık tarafından el konulduğu iddiaları yalanlandı.
Yazılı bir açıklama yapan Spor Bakanlığı, şu ifadeleri kullandı:
"Gençlik ve Spor Bakanımız Sayın Akif Çağatay Kılıç’ın uluslararası bir medya kuruluşu ile yaptığı röportajla ilgili "Kayıtlara el konulduğu" ifadesi gerçeği yansıtmadığı için aşağıdaki açıklamanın yapılmasına gerek görülmüştür.
Bant kaydı olarak gerçekleştirilen röportaj sırasında sunucu tarafından "Maksadını aşan ifadeler ve ithamlar" kullanılması üzerine ilgili televizyon yetkililerine söz konusu röportajın yayınlanmaması talebimiz iletilmiştir. Talebimiz üzerine Röportajın yayınlanmamasıyla ilgili tasarrufumuz, söz konusu medya kuruluşunun yayın merkezi olan ülkede hassasiyetle uygulanmakta olan "Authorization/Yetkilendirme" kuralının yerine getirilmesidir."