AKP’liler de üzülmüş
Gazetecilerin gözaltına alınmasını hoş bulmayan da var, ‘Dışarıdakiler işine baksın’ diyen de

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazetecilerin gözaltına alınmasının ‘hoş bir manzara olmadığını‘ söylerken Nihat Ergün de yaşananları üzülerek seyrettiğini belirtti. Bakan Babacan ise Ahmet Şık ve Nedim Şener gazetecilik dışında bir uğraş içindeymiş gibi ‘’sadece gazetecilik yapanların özgürce kendi işlerine devam etmelerini’ tavsiye etti.
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin ve AKP kanadı Ergenekon soruşturması kapsamında ağırlıklı olarak gazetecilerin yer aldığı son gözaltıları değerlendirdi.
Şahin, “yargısal bir faaliyet” yorumunu yaparken Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yaşananların “hoş bir manzara olmadığını” belirterek Nedim Şener’i tanıdığını ve kendisini başarılı bir gazeteci olarak bildiğini söyledi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “Yapılacak açıklama, bilgilendirme varsa bu yargıya düşer” derken Sanayi Bakanı Nihat Ergün ise “Bizler de üzülerek seyrediyoruz” dedi.
Şahin: Yargısal bir faaliyet
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, “Bazı gazeteci arkadaşların gözaltına alınması ve haklarında soruşturma açılması tamamen yargısal bir faaliyettir” diyen Şahin, bu kişilerle ilgili hangi iddia ve delillerin bulunduğunu bilmediklerini, bu nedenle sağlıklı bir değerlendirme yapma imkânı olmadığını söyledi.
Arınç: Nedim’i tanırım
Arınç, geçen yıl aldığı uluslararası bir başarı ödülü dolayısıyla Şener’i arayıp tebrik ettiğini aktardı. Arınç, “Bu söylediklerim bir gazeteci olan Şener hakkındaki kanaatlerimdir. Eğer başka suçlarla ilgili haklarında bir soruşturma yapılıyorsa, herkes gibi soruşturmanın bir an önce sonuçlanmasını ve nihayetinde bu arkadaşlarımızın serbest kalmasını, hatta dava açılacaksa beraat etmelerini arzu ederim” dedi.
Çiçek: Söz yargıda
Adalet Bakanı Cemil Çiçek “Ben bu konularda hiç konuşmam. Çünkü yargıya intikal etti. Adaletin gecikmesini kimse arzu etmez, doğru da olmaz. O bizim temennimizdir ama özel olarak, falanca filanca dosyayla bağlantılı olacaksa ben onu bilmiyorum. Bunların muhatabı biz değiliz. beklentimiz bu soruşturmanın bir an önce sonuçlanması. Çünkü tutukluluk bir mahkûmiyet değildir; tahliye bir beraat değildir. Ne olacaksa bir an evvel ortaya çıksın isteriz” şeklinde konuştu. Gazetecilere destek için yapılan yürüyüş ile ilgili ise Çiçek, “Ben onunla ilgili bir şey demem” dedi.
Atalay: Yargı açıklayacak
İçişleri Bakanı Atalay, olup bitenleri yorumlama durumunda olmadıklarını, ortada yargının bir kararının olduğu ve İstanbul savcılığının kararını Emniyet görevlilerinin yerine getirdiğini söyledi. Atalay, “Niçin bunlar oluyor, bu gözaltıların gerekçesi ne, bunları da biz kendimiz de şu anda bilmiyoruz. Yargı bunu açıklayacak” diye konuştu.
Ergün: Üzülerek seyrediyoruz
Sanayi ve Ticaret Bakanı Ergün ise gazetecilerin hükümet muhalefi olduğu için gözaltına alındığı yaklaşımını kabul etmenin mümkün olmadığını belirterek şunları dedi: “Gazetecilerin birtakım suçlamalara maruz kalarak gözaltına alınmalarını, tutuklanmalarını bizler de üzülerek seyrediyoruz. Hiç kimsenin gözaltına alınmasını, tutuklanmasını istemiyorum. Ama bazı yanlış işler yapılıyorsa bu yanlış işlere göz mü yumulsun?”
Babacan: Endişeye gerek yok
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AB Komisyonu’ndan gelen açıklamaların anımsatılması üzerine, şöyle konuştu: “Türkiye’deki basın özgürlüğü konusunda hiç kimsenin endişesi olmasın. Hele hele Türkiye’deki kanunlara, kurallara, mevzuata uygun hareket eden ve sadece gazetecilik yapan arkadaşlarımızın özgürce kendi işlerine devam etmelerini tavsiye ediyorum. Ancak gazeteci olmak da farklı bir dokunulmazlığı beraberinde getirmemeli.
Gazeteciler arasında da yanlış yollara girenler, yanlış işlere girenler, yanlış örgütlenmelerin, hareketlerin parçası olanlar varsa, onlara da özel bir ayrıcalık, özel bir dokunulmazlık düşünülmemesi lazım.”
Cumhuriyet