AK parti eski milletvekili Mehmet Metiner’den yazı molası
AK parti eski milletvekili ve Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Metiner, “Bir süreliğine mola” diyerek YeniŞafak’taki yazılarına ara verdi.

Mehmet Metiner’in Yenişafak’taki “Bir Süreliğine Mola” başlıklı yazısı şöyle:
Çok yoruldum. Süreçle ilgili yazılar ayrıca yordu. Söylenmesi gerekenleri söyledim. Tarih hepimizin sözlerini kayda geçiriyor. Gelecek nesillere emanet ediyorum o sözleri. Sürecin öngörülen doğrultuda başarılı olmasını yürekten diliyorum. Burada söylediklerimin hepsi kişisel düşüncelerimdi. Benim sözlerim üzerinden AK Parti okuması yapmak doğru değil, AK Parti'yi eleştirmek hiç doğru değil. AK Parti'nin üç dönem milletvekilliğini yapmış olsam bile AK Parti'yi temsil makamında değilim. O yüzden söylediklerim yalnızca beni bağlar. Söylediklerim AK Parti'nin kår hanesine yazılacaksa bundan memnuniyet duyarım. Sözlerimde varsa bir yanlışlık ve kusur onun üzerinden Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti'mizin suçlanmasını hem haksızlık hem de üzücü bir yanlışlık olarak görürüm.
Bu köşede bugüne kadar yazdığım hiçbir sözden pişman değilim. Hiçbir sözümün de İslami akideye ve AK Parti'mizin kurucu ilkelerine aykın olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Hepsinin sonuna kadar arkasındayım. Çünkü söylediklerim İslami öğretimize uygun sözlerdi. Adalet ve hakkaniyete uygun sözlerdi. Demokrat duruşuma uygun sözlerdi. Hiç kimseyi memnun etmek için yazmadım. Hiç kimseye ve hiçbir topluluğa husumet besleyerek de yazmadım. Kişisel husumete vaktim yok. Bilirim ki kişisel husumet tüketir insanı. Bir şahsa ve topluluğa duyduğum öfkenin beni adaletsizliğe sevketmesine izin vermedim. Doğruya doğru yanlışa yanlış dedim. Bu vakte kadar onca söz ettim. Her bir söz, sadece bugün yaşayanlara değil gelecek nesillere de bırakılmış bir emanettir.
Cesur olmak gerektiğine inandım. Çünkü yılların ezberlerinin İslami akidemizi bulandırmış ve düşünsel kıblemizi değiştirmiş olduğunu görüp de suskun kalmak yakışmazdı. Korkakça davranmak da yakışmazdı. Gördüm ki eski Türkiye'nin aklı ve ezberleri kolay kolay terk edilmiyor. Söylediğiniz her yeni şey, hatta Kur'an ayetleri ve Peygamber (sav) sözleri bile olsa o duvara çarpıp geri dönüyor. Çünkü resmi ideoloji büyük ölçüde zihnimize egemen olmuş durumda. Neo-ittihatçı ve Kemalist zihnin içselleştirilmiş olduğunu görmek elbette üzücü. Gövdelerimiz Müslüman ama zihnimiz İslami öğretiye ait kavramlara ve düşünme biçimine hayli zamandır kapalı. Bunun farkında olmamak aynca üzücü. İslami öğretinin/akidenin zıddı olan kavramlar üzerinden İslamiyet'e gömlek giydirmeye çalışanlar, Kur'an'ın nasslan yerine Batı'dan ithal kavramları nas mertebesine oturtanların sözlerinin baş tacı edildiğine tanık olmak da aynca üzücü.
Şimdi mola verme zamanı. Okunmayı bekleyen onca kitap var. Şimdi tefekkür ve tezekkür zamanı. Kendi içime yönelme zamanı. Nefs muhasebesi yapma zamanı. Zihnen, ruhen ve bedenen yenilenme zamanı. Yaşlandık gayrı. Kendimize bakma zamanı. Süreci takip edeceğim. Rabbimden dileğim sürecin başanyla sonuçlanmasıdır. Artık bir tek damla kanın ve gözyaşının dahi akmamasıdır. Tarihi fırsatı tarihi kazanıma dönüştürmek için herkes üstüne düşeni yapmalıdır. Kim ki sürecin bozulmasına sebebiyet verirse Allah onu her iki cihanda da zelil eylesin diyorum. Bir süreliğine izninizi talep ediyorum. Rabbim de nasip ederse burada tekrar buluşuruz. Bilmeden kalbini kırdığım kim varsa helallik diliyorum. En kalbi muhabbetlerimle.
patronlardunyasi.com