Abisinden ayrılan Mustafa Kefeli'den aile anayasası

Abisinden ayrılan Mustafa Kefeli'den aile anayasası

30 yıl işortaklığı yaptığı abisinden ayrılan Mustafa Kefeli, işi şimdi sıkı tutuyor.

Abisinden ayrılan Mustafa Kefeli'den aile anayasası
16px
24px
26.10.2008 10:32
ABONE OLgoogle

Elif Ergu'nun röportajı

Bisse denildiğinde aklıma hep rahmetli Sakıp Sabancı gelir. Hatırlamayanlar için yazayım. Rahmetli Sabancı Bisse'nin “Dünya Bisse giyiyor, ben de” sloganlı reklamında oynamıştı. Bu reklamla Bisse'nin satışlarında büyük artış olmuştu. Bisse yalnızca Türkiye'de değil, Avrupa başta olmak üzere yurtdışında da yüksek satış rakamlarına ulaşan bir gömlek markası.

Kurucuları iki kardeş İbrahim ve Mustafa Kefeli. Bundan bir yıl önce ağabey İbrahim Kefeli yüzde 50 ortaklıktan çekilerek, kendi adıyla kurduğu yeni markasıyla yola devam etmeye karar verdi, Bisse ise küçük kardeş Mustafa Kefeli liderliğinde yoluna devam ediyor, istikrarlı bir şekilde büyüyor.

Mustafa Kefeli 1961 Artvin doğumlu. Hızlı konuşan, şık, esprili biri. Buluşmamızın başlarında şirketin kurumsal ilişkilerini yürüten eşi Asiye Kefeli de yanımızdaydı. 'Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır' sözüne bir kez daha inandım. Bisse'nin hikayesini, global krizin etkilerini ve Asiye Hanım'la Mustafa Kefeli'nin eş durumundan akrabalıklarını konuştuk.

* Artvin doğumlusunuz. İstanbul'a ne zaman geldiniz? Nasıl çalışmaya başladınız?

1975 yılında İstanbul'a geldim. İlkokul ve ortaokulu Artvin'de, liseyi İstanbul'da okudum. İlk olarak Fatih'te bir muhallebicide garson olarak çalıştım. Türkiye'deki muhallebicilerin yüzde 90'ı Yusufelili'dir. Kadir Topbaş'la da akrabayız ama ben o yıllarda Fatih Muhallebicisi'nde çalışmıştım.

* İlk kazandığınız parayı nasıl harcamıştınız, hatırlıyor musunuz?

İlk kazandığım parayla ayakkabı aldım, bordo-siyah iki renkli bir ayakkabı almıştım. Hiç unutmam.

22 gün işyerinde yattım

* Tekstile nasıl başladınız?

Muhallebicide yalnızca 4 ay çalıştım. Daha sonra bir gömlek firmasına girdim. Orada 2 yıl çalıştım. Ağabeyim de aynı işteydi. Birlikte 2 yıl sonra bir atölye kurduk. 40 metrekare büyüklüğünde, Vefa'da bir hanın 4'üncü katında işe başladık. 22 gün hiç eve gitmeden çalıştığımı bilirim. Kumaşların üzerine yatar uyurdum. 1982'de Lüleburgaz'da askerlik yaptım. Orada yapmamın avantajı oldu. O dönemde askerler evci çıkabiliyordu. Evci çıkma hakkını kazandıktan sonra her hafta sonu atölyede çalışıyordum. Komutanlarım da beni sevdikleri için günde bir kez işe telefon açma hakkım vardı. Askerdeyken her an atölyem gözümün önündeydi.

* İşleri nasıl büyüttünüz?

1984 yılında atılım yaptık. Özal'ın Türkiyesi... Rahmetli Özal'ın ufku her girişimciyi etkilemişti. Onun ufkuyla fasonculuktan çıkıp marka oluşturma ihtiyacı duyduk.

* Bunun için ne yaptınız?

O tarihte bir reklamcı bulduk. O dönemlerde bu tip stratejik planlamalar yapanlar azdı. Taş Reklam'la masaya oturduk, 'Biz marka yapmak istiyoruz' dedik. 'Taklit marka olmasın, markanın hikayesi olsun!' dedik. Markamıza isim düşünürken, 'Takım ruhumuz var, takım ruhuyla sanat yapmak istiyoruz. 20 yıl sonra binlerce kişiye ulaşmak istiyoruz' dedik. 'Birlikte İlkemiz Sanat Sanayiye Erişmek' sloganımız oldu. Bisse adı da böylece doğdu. Askerden dönünce hızla markalaşma yolunda ilerledik ama hiç de kolay olmadı. Fason üretimden çıkmaya başladık. 2000'li yıllarda tamamıyla fasondan çekildik.

Gömlekte otoriteyiz

* Siz hiç yolunuzdan sapmadınız, kravat ve takım elbise işine girdiniz ama gömlek hep ana işiniz oldu.

Evet, biz gömlek markasıyız. Gömlek konusunda çok iddialıyız. Türkiye'de değil, Avrupa'da ve dünyada da otoriteyiz. Hiçbir zaman iniş yaşamadık.

* İşleriniz hiç mi kötü gitmedi?

Piyasaların en hareketli olduğu günlerde de macera yaşamadık. Bazı arkadaşlarımız yüzde 50-70 büyüdüler. Biz hep yüzde 10 büyüdük. Ama kriz dönemlerinde de yüzde 10 büyüdük.

* Ve yine krizdeyiz. Üstelik bu kriz önceki krizlere de benzemiyor. Büyümeyi hâlâ planlıyor musunuz?

Dünyada kriz var ve biz bu yıl yine yüzde 10 büyümeyi hedefliyoruz. Hazırlıklıyız global krize.

* Bu yaz hazır giyimciler kötü bir sezon geçirdiler, siz?

Bu yaz sezonunda düşüş yaşamadık. Biz geçen yıla göre Temmuz'da artılardaydık. Ağustos ve Eylül'de artışa geçemedik bir sene önceye göre. Ancak 12 aylık hesaplarımızda hep öndeyiz, yüzde 10 büyümeyi inşallah aşacağız.

* Kaç gömlek satıyorsunuz?

Yılda 1 milyon adet üretim yapıyoruz. Yurtiçi ve dışında da satıyoruz.

* Kaç mağazanız oldu?

Türkiye'de 32 kendi mağazamız var, 17 franchise var, 420 de corner var.

* Yurtdışında?

Yurtdışına 1993'te açıldık. İlk Almanya'ya ihracat yaptık. En çok ihracatı Fransa'ya, sonra Rusya'ya yapıyoruz. Bisse üst markamız. İç piyasada tamamen Bisse satıyoruz. Yurtdışında ise iki alt markamız daha satılıyor. Fransa'da, Rusya'da büyük mağazalarda cornerlarımız ve mağazalarımız var. Rusya'daki satış rakamımız 250-300 bin adede ulaştı.

* Yeniden krize dönersek, daralma yaşanacağı ortada, beklentileriniz nedir, nasıl önlem alıyorsunuz?

Tüm dünya bu krizden etkilenirken Türkiye'nin bundan etkilenmemesi fazla iyimser bir düşünce olur. Ama karamsarlığa da kapılmamak lazım. Maliyetlerimizi en düşük seviyeye çekmeye çalışmalıyız. Servet değil, sermaye birikimi yapmaya özen göstermeliyiz. Krizler bize zinde kalmayı, her kuruşun hesabını yapmayı da öğretiyor. Bunlara özen göstereceğiz.

* Türkiye'de çok alışveriş merkezinin açılması, son aylarda yaşanan daralma sektörü çok olumsuz etkiledi, ne şekilde önlem alınmalı?

Türkiye'deki haksız rekabetin ortadan kalkması için Türkiye'nin markalar çıkarması için önce indirim dönemlerinin belirlenmesi lazım. Türkiye gibi bir ülke panik olmasa, bilinçli üretim yapsa, satabileceği kadar ürün yapsa güçlü markalar çıkarır.

ABİSİYLE BACANAK OLDU

“Allah nasip etsin, yaşadığım sürece işimin başında olmak isterim” diyen Mustafa Kefeli'nin ilginç bir evlilik hikayesi var. “Evlilik hikayenizi duydum. Ağabeyinizin eşiyle eşiniz kardeş. Ağabeyinizle aynı zamanda bacanak oluyorsunuz” dediğimde, hikayesini şöyle anlatıyor:

“Ağabeyim ben askere gitmeden önce evlendi. O zaman benim gözümde eşim çocuktu.

İş hayatına hızlı girdik. 1987'ye geldiğimde 'Artık evlenmem gerekiyor' diye düşündüm, arayış işine girdim. Eşim Asiye Hanım üniversiteyi bitirmişti. Aileler tanışıyordu. Almanya'da pedogoji okuyordu. Ben kararı verince ağabeyime açtım konuyu. Ağabeyim sevindi, baldızımdan da destek aldım. Telefonda söylendi eşime ve ağabeyim rahmetli kayınpederimden eşimi telefonda istedi. Bir yıl sonra evlendik.”

Şirket anayasası hazırladım oğullarım varis diye işin başına geçemeyecek

Mustafa Kefeli'nin 19 ve 16 yaşında iki oğlu var. İki oğlu da şu anda babalarının işiyle ilgilenmiyor. Kefeli, “Büyük oğlum işletme okuyor. Küçük oğlum lisede, ticari girişimleri oldu. Büyük oğlum yeni yeni 'Acaba bu mesleği mi yapsam?'diyor. Ama bayrağı kolay devralmayacaklar. Şirket Anayasası hazırladık. Türkiye'deki aile şirketleri 30 yılı aşamıyor. İkinci nesilde sorun başlıyor, üçüncü nesilde parçalanma yaşanıyor. Abimle 30 yıl birlikte çalıştık. Sonra yolları ayırdık. 3 yıl aile fertleri başka bir yerde sigortalı çalışmadan şirketimize giremeyecek, başarılı olurlarsa yükselecekler. Varis diye işin başına geçemeyecekler” dedi.

Metroseksüel erkek asla pembe giymez

* Erkek giyiminde en çok beyaz gömlek satılır değil mi?

Evet. Beyaz ve mavi vazgeçilmez renkler. Son zamanlarda siyah da çok satılıyor. Son 2 yıldır erkekler lila renkli gömlek de tercih ediyor. Pembe renk gömlek giyen erkekler de var ama son zamanlarda pembe renk satışları düştü. Lila çok tercih ediliyor. Lila zaten erkek rengi.

* Erkekler metroseksüelleştikçe tercih ettikleri modeller ve renkler nasıl değişti?

Bir kere daha özenli giyiniyorlar. Kendilerine özen gösterdikleri için göbek bırakmıyorlar. Metroseksüel erkekler renk olarak beyaz ve siyahı tercih ediyor. Metroseksüel bir erkek asla pembe giymez.

* Siz kalabalık bir ortamda örneğin bir davette gömleklere dikkat eder misiniz?

Bisse gömleklerini hemen tanırım ve büyük haz duyarım. Gömleklerin tasarımlarını da ben yapıyorum, ekibimiz var ama ben hep işin içindeyim.

EN ZOR GÜNÜM

Bir gecede 1.5 milyon $ kaybettim

2001 krizi döneminde ciddi bir ithalat yapmıştık. Bir hafta sonra kriz patladığında kabus yaşadım. Bir gecede 1.5 milyon dolar para kaybettim. İşe yeniden sarıldık, krizden büyümeyle çıktık.

Vatan

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde