15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ mücadelesinde geçen 9 yılın bilançosunun hatırlattıkları
Midem bulanarak, tiksinerek, böğürerek okuyorum gazeteleri... Bugün 15 Temmuz. O hain kuşatmanın 9'ncu yılı. Gazeteler hamasi köşe yazıları, talimatlı manşetler, güdümlü reklamlar ile dolu. Bir riya, bir ikiyüzlülük çukuru, bir gösteriş karnavalı.

Toygun ATİLLA
15 TEMMUZ'U İLK KİMLER UNUTACAK
Bir gün göreceksiniz ki, bugün "15 Temmuz'u Unutmayalım, Unutturmayalım" diyenlerden kimilerinin en çabuk "15 Temmuz'u Unutacaklarını"...
Bugün güç merkezlerinin eteklerinde mevzilenen kaypaklık, yarın başka güç merkezlerinin eteğinde olduklarında her şeyi unutacaklar, unutturacaklar. O karanlık günün öncesinde takındıkları tavır gibi.
ERGENEKON SAVCILARININ HEYKELLERİNİ DİKENLER, PENSİLVANYA'DA KUYRUĞA GİRENLER
Bugün 15 Temmuz'daki direnişi kutsayanlardan kimileri eğer o hain darbe girişimi başarılı olsaydı bugün sizce hangi manşetleri atarlardı?
Dönemin Ergenekon savcılarının heykellerini dikenler, Pensilvanya'da Fetullah Gülen ile görüşmek için kuyruğa girenler, birlikte çektirdikleri fotoğrafları paylaşanlar, Türkçe olimpiyatlarına sponsor olmak için birbirleri ile yarış edenler sizce darbe girişimi başarılı olsaydı o gazetelerde hangi başlıkları atar, hangi ilanları verirlerdi!
FETÖ İLE MÜCADELE BAŞARILI MI?
FETÖ ile mücadele beni hiçbir zaman tatmin etmedi, etmeyecek de...
Çünkü sistemli ve etkili bir mücadele yapıldığını görmedim, göremedim.
Kolluk kuvvetlerine ihale edilen operasyonlar, yargıda biriken davalar dışında elde ne var Allah aşkına...
Darbe girişimin ardından 9 yıl geçmiş, halen TSK'da yuvalanmış FETÖ'cüleri yakaladık diye övünmek midir sadece FETÖ ile mücadele...
Polis ile asker ile istihbarat birimleri ile yapılan operasyonlar tek başına hiçbir zaman yeterli değildir.
Bu operasyonlar elbetteki devam etmelidir. Ama konu polis operasyonlarının çok daha ötesinde çok daha kapsayıcı bir mücadeleyi gerektirir büyüklüktedir.
Konu bir sistem sorunudur.
FETÖ vb. örgütleri büyüten, besleyen, canavar haline gelmesini sağlayan sistemdeki aksaklıkları görmezseniz verdiğinizi zannettiğiniz mücadele nafiledir. Bu mücadeleden olsa olsa FETÖ'ye benzer yeni yapılar çıkartırsınız.
GÜCE TAPANLAR, GÜNÜ KURTARMAYA ÇALIŞANLAR
Güce tapan, günü kurtarmaya çalışan, eleştirmeyen, biat eden, ettiği biatın karşılığında da ödüllendirilen bir sistem sizce FETÖ'nün ta kendisi değil midir?
O örgütün kucağına itilenler, Anadolu'da hayat mücadelesi veren insanların evlatları değil miydi?
Sistemdeki sorunları gören örgütün "eğitimde" örgütlenmesi, sonrasında bu çocukları işe yerleştirmesi, gelecek sağlaması neyin sonucuydu?
Devleti taşeron yapılara teslim ederseniz olacaklar belli değil miydi?
Bilmiyorum ne değişti?
EĞİTİM VE FETÖ
Halen eğitim sisteminin ne dönemli olduğunu fark edebildik mi?
Bence etmedik.
İçi boş bir eğitim sisteminde debelenip giden gençler, gelecekle ilgili hayalleri umutları olmayan bir nesil...
Özel okulların, kolejlerin "umut" olarak pazarlandığı, İmam Hatiplerin "gelecek" diye dayattırıldığı bir sistem.
Başıboş bir düzen.
Ama doğa boşluk barındırmaz. Bu boşluğu geçmişte FETÖ'nün nasıl doldurduğundan ders çıkarmayanlar bu ülke gelecekte maalesef yeni bedeller ödeyecektir.
ÖZDEMİR BAYRAKTAR'I TANIR MISINIZ?
Tüm bu karanlığın içinde bir de her şeye rağmen direnen, "aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür" insanlar var. Hem de gücün tam merkezinde olmasına rağmen.
Onlardan biri de Selçuk Bayraktar.
Önce size rahmetli babası Özdemir Bayraktar'dan bahsetmek istiyorum.
Neden mi ?
Çünkü eğer 15 Temmuz hain darbesini unutmayacaksak önce tavır, duruş, ilke gibi değerlerimizi unutmayacağız, Özdemir Bayraktar ve onun gibi insanları unutmayacağız.
Ergenekon, Balyoz vb, operasyonların fırtına gibi estiği, askerlerin kumpaslarla cezaevlerine tıkıldığı günler de onları cezaevlerinde ziyaret eden dışarıdan destek veren Özdemir Bayraktar'ı unutmayacağız.
Çünkü, o ve onun gibiler, tavır, duruş ve ilkeyi temsil ediyordu. İlkelerin ve duruşun olduğu yerde ise FETÖ vb. yaşayamazdı.
BİLİM ÖTEKİLEŞTİRMEZ
Mühendis babanın evladı da mühendisti; Selçuk Bayraktar...
BAYKAR'ın dünya çapında bu kadar başarısının sırlarından biri sizce ne?
Bence liyakata önem vermesi, kimsenin ötekileştirilmemesi.
Çünkü, bilim ötekileştirmez.
Bilim insanı, aklı ve mantığı önceler, liyakatı önemser.
Bu yüzden Bayraktar ailesini, bilime, teknolojiye, eğitime verdikleri önemsiyorum. Geleceğe umut olma, siyaset dışında da var olma çabalarını, gençlere verdikleri vizyonu sonuna kadar destekliyorum.
NUSRET GÜNER'İ HATIRLIYOR MUSUNUZ ?
15 Temmuz demişken başka unutmamız gerekenler de var.
Bunlardan biri de emekli Oramiral Nusret Güner.
Donanma Komutanı iken ve Deniz Kuvvetleri Komutanı olacakken gücü elinin tersiyle itmiş FETÖ kumpaslarına tek başına tavır göstermiş o komutanı.
O da bir duruşu, tavrı ve ilkeyi temsil ediyordu. İlkelerin olduğu yerde FETÖ barınamazdı.
TANK MERMİLERİNE GÖĞSÜNÜ SİPER ETMİŞTİ
15 Temmuz demişken gazi emniyet müdürü Fatih Eryılmaz'ı unutmayalım.
Tankların karşısına çıkarak, canını ortaya koyan, herkes güce biat ederken o çevresinde tanıdığı bildiği herkese o karanlık yapıyı anlatmaktan çekinmeyen o yürekli adamı unutmayalım.
LİYAKAT DİYEN EĞİTİM DİYEN GENERAL
15 Temmuz demişken, general Ahmet Yavuz'u unutmayalım.
Kumpaslarla girdiği hapisten çıktığında darbe girişiminin öncesinde ve sonrasında FETÖ'nün bu topraklarda barınmamasının en önemli formüllerinden birini seslendiren "liyakat" diyen "eğitim" diyen uzlaşıdan, üçüncü yoldan taraf o komutanı unutmayalım.
UNUTMAYALIM
15 Temmuz demişken, sokaklarda canını hainlere siper eden bu vatanın güzel evlatlarını, kahraman polis ve Mehmetçikleri unutmayalım.
15 Temmuz demişken, halen gücün merkezinde yanlanıp, dün FETÖ'nün hamiliğinde bugün iktidarın eteğinde nasiplenenleri hiç unutmayalım.
15 Temmuz dendiğinde FETÖ ile mücadelenin "Aklı hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirmekten" geçtiğini ve eğitimin de bunun en önemli ayağı olduğunu unutmayalım.
patronlardunyasi.com