Gündem


ABD Senatosu 21 ay sonra Ankara'ya ABD Başkanı Trump'un aday gösterdiği David Satterfield'a onay verdi. Yurt Partisi lideri Sadettin Tantan, ABD'nin Türkiye'ye 21 ay sonra da olsa büyükelçi atamasının bölgedeki önemli gelişmelerin de habercisi olduğunu vurguladı. Doğu Akdeniz havzası ile Suriye ve Irak'ta sıcak gelişmelerin artık açık açık gözüktüğüne dikkat çeken Tantan, şunları söyledi:  ABD'li Büyükelçi daha gelmeden Türkiye'yi tehdit etti: Türkiye'ye baskı yapacağım

"ABD iki yıldır Türkiye'ye büyükelçi atamadı. Suriye politikasını genişletti. Bunu yaparken James Jeffrey'i görevlendirmişlerdi, kısmen de olsa ABD açısından başarılı oldular. Binlerce silah araç ve gereç, bu bölgeye geldi. ABD'nin Suriye ve Irak'a yığdığı silahlardan hiçbir ülke de hesap soramadı. Bölgeyi ateş çemberine sokacak silahlı orduları var artık. Silahlı ordularla harekete geçecekler. Tam bu noktada hem Doğu Akdeniz'de, hem de Ortadoğu'da yaşanacak gelişmeleri Türkiye'ye atadıkları büyükelçi aracılığıyla kontrol altına almak istiyorlar . Kafkasya, İran, Orta Doğu... Tüm bu bölge sıcak gelişmelerde Türkiye kontrol dışı bırakılamaz. Türkiye'yi kontrol altına almak için böyle bir adım attılar."  

Tantan, sorgulamayan ve denetlenmeyen yönetim anlayışıyla Türkiye'nin kaybetmeye mahkum olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

"Büyükelçinin atanması Türkiye açısından önemli. Türkiye artık direkt olarak büyükelçi aracığıyla iletişimi güçlü kılacak, ABD'nin bu coğrafyada Türkiye aleyhindeki faaliyetlerini önleyici tedbirleri ABD'ye büyükelçi aracılığıyla iletecektir. Suriye ve Irak politikalarında ve muhtemelen gelecekteki İran, Körfez bölgesi Hazar ve Kafkasya'daki politikalardan dolayı bir takım taleplerle karşı karşıya kalacaktır Türkiye. Buna karşı iktidar ve muhalefetin çok güçlü olması gerekir. Ayrıca halkın menfaati açısında muhalefetin ve vatandaşın gelişmelerden bilgilendirilmesi gerekiyor."   ABD'nin Ankara Büyükelçisi adayı Satterfield'a komiteden onay

ABD'nin Türkiye'yi Rusya'nın yanına itmek istemediğini de dile getiren Tantan, NATO'nun içinde çok büyük caydırıcı bir güç olan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin son çıkan askerlik düzenlemesiyle daha da zayıf konuma geldiğinin altını çizdi. "PKK'nın ve Barzani'nin 100 bin kişilik teröristleri yüksek teknolojik silahlarla donatılarak ABD'nin güdümünde olması hayırlı bir gelişme değil" diyen Tantan, "15 Temmuz darbe girişimiyle birlikte, Ergenekon, Balyoz gibi gelişmelerle bir bütün olarak değerlendirmek gerekiyor. Büyükelçinin atanmasında dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta da ABD'nin Türkiye'yi Rusya'ya bırakmak istememesi" dedi. Son dönemde yeni askerlik sistemine ilişkin olarak yapılan yasal düzenlemeyi de hatırlatan Tantan, "Barzani, PKK'nın ve Suriye'deki teröristler yüksek teknolojik silahlarla güçlenirken TSK'yı yeni bir yasal düzenlemeyle bir anlamda asker sayısının azaltılarak terhis edilmesi düşündürücü" değerlendirmesini yaptı. Tantan, "Bu kadar sıcak gelişmelerin yaşanabileceğinin ortada olduğu coğrafyada Türkiye büyük risklerle karşı karşıya kalabilir. Türkiye 100 yıl öncede bu tehdidi yaşamıştı? Yüzlerce, binlerce yüksek teknolojik silahlarla özel orduları, PKK, YPG ve Barzani Peşmergeleri eğitiliyor, Kandil boşaltılmıyor, bütün bunlara baktığınızda 'Türkiye emperyalist güçlerin taşeronlarına yem mi edilmek isteniyor' sorusu akla geliyor. Bu bölgede Türkiye olmaksızın ABD, İsrail, İngiltere hiçbir hareket tarzı geliştiremez."

“ZAYIF BİR DÖNEM YAŞIYORUZ” 

Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan, 15 Temmuz darbe girişiminde hiçbir araştırma yapılamadığına ve darbeye karışanların tam olarak sorgulanamadığına dikkat çekti. Tantan, "Bu hain darbe girişimi Türkiye'nin kurumsal kimliğinin de içinin boşalmasını beraberinde getirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri darbe girişimiyle adeta etkisiz hale getirilmek istendi. Türkiye siyaseten, mali, ekonomik anlamda, iktidarın ve muhalefetin en zayıf olduğu bir dönemi yaşıyor. Parlamentonun yetkisi alınmış durumda. Türkiye'yi yönetenler böyle bir durumda ne yapılması gerektiğini iyi hesaplamalı" diye konuştu.

Fatih Erbol/Yeniçağ