Devlet bakanı Kürşad Tüzmen 2007 yılı ihracat hedefini 100 milyar dolar olarak açıkladı.
Tüzmen, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisinin 19 çeyrektir kesintisiz büyüdüğünü, bunu da dış ticarat sayesinde gerçekleştirdiğini söyledi. Dış ticaretin, Gayri Safi Milli Hasılanın (GSMH) yüzde 50'sine karşılık geldiğini kaydeden Tüzmen, 2007 ihracat hedefinin ise 100 milyar dolar olduğunu söyledi.
Tüzmen, ''biz bunu yapabilecek güçteyiz. Bu üç haneli ihracat rakamını sizlerle Türkiye'ye kazandırmak istiyorum'' dedi. Tüzmen ayrıca, iç talepte yaşanan yavaşlama ve enerji fiyatlarında önümüzdeki dönemde gerçekleşecek gevşeme de hesaba katıldığında, 2007 yılında dış ticaret açığının dış ticaret hacmine oranında ciddi iyileşme meydana geleceğini bildirdi. 2005 yılında yüzde 22,8 olan bu oranın, bu yıl sonunda yüzde 22'ye düşeceğini tahmin ettiklerini söyledi.
İHRACATIN İTHALATI KARŞILAMA ORANI YÜKSELECEK
Bakan Tüzmen, aynı şekilde ihracatın ithalatı karşılama oranının da bir miktar düzelerek yüzde 62,9'dan yüzde 63.5'e yükselmesini beklediklerini kaydetti. Bakan Tüzmen 2006 yılı Ocak-Kasım dönemi itibariyle ithalatın bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19,2 artarak 125,3 milyar dolar olarak gerçekleştiğini hatırlatırken, sonuçta 2006 ithalatının 135 milyar dolar olmasının beklendiğini vurguladı.
'100 MİLYAR DOLAR'' SÖZÜ
Öte yandan Tüzmen, 2007 ihracat hedeflerinin 100 milyar dolar olduğunu söylerken, ihracatçılara dönerek, bu rakamı onlarla birlikte bir kaç kez tekrarladı.
AŞIRI TL OLUMSUZ ETKİLİYOR
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, TL'deki aşırı değerlenme, sermaye ve özellikle ara malı ithalatı, petrol fiyatlarındaki hesapta olmayan artışlar ve özel sektör yatırımlarındaki ciddi büyümenin cari işlemler dengesini olumsuz etkilediğini söyledi
Bakan Tüzmen, ithalattaki bu büyümede temel olarak hammadde fiyatlarında, özellikle de enerji fiyatlarında meydana gelen artışların önemli rolü olduğunu kaydetti. 2006 yılının ilk on ayında enerji ithalatının 6,5 milyar dolar değerinde arttığını ve ekonomiye ilave yük getirdiğini ifade eden Tüzmen, ithalatın büyük bir kısmının yatırım ve ara mallarından oluştuğunu anlattı.
Bakan Tüzmen, haksız rekabete yol açabilecek nitelikteki ithalatı yakından takip ettiklerini de belirterek, ticaret politikası önlemleri uygulanan en aktif ülkelerden birisinin Türkiye olduğunu söyledi. Ekonomide bir geçiş ve yapısal dönüşüm sürecinin yaşandığını belirten Tüzmen, ''Orta vadede makro ekonomik ve kur dengeleri yerine oturup ülkemizin tasarruf ve sermaye alt yapısı ile sınai üretim kapasiteleri optimal seviyeye ulaştığında dış ticaret dengemizde makul bir seviyeye gelecektir'' dedi.
Tüzmen, ihracatı değerlendirdiği konuşmasında, Türkiye'nin 20 bini aşkın farklı ürünü 200'ü aşkın ülke ve bölgeye ihraç eder duruma geldiğini söyledi. İhracatta uzun yıllar lokomotif fonksiyonu gören tekstil ve konfeksiyon sektörünün karşı karşıya kaldığı küresel rekabet baskılarına rağmen, ihracattaki önemini koruduğunu belirten Tüzmen, ileri teknolojiye dayalı üretim yapan ve dünya ticaretindeki payları hızla artan taşıt araçları ve yan sanayi, elektrik-elektronik, makine imalat sanayi ve kimyasallar gibi alt sektörlerin ihracattaki paylarının da hızla arttığını kaydetti. Bakan Tüzmen, 2006'da 85,7 milyar dolar ihracat gerçekleştirildiğini, ihracatta ard arda kırılan rekorlara 2007 yılında da yenilerini ekleyeceklerini belirterek, 2023 yılında hedeflenen 500 milyar dolara giden yolda önemli adımlar atacaklarını söyledi.
YAPILACAK FAALİYETLER
Bakan Tüzmen, öncelikle dış ticarete yönelik stratejilerde gittikçe artan oranda kapsamlı ve sonuç odaklı politikalara yöneleceklerini, bu politikaların çerçevesini çizmek üzere de 2007-2009 yıllarını kapsayan İhracat Stratejik Planı'nı uygulamaya koyduklarını söyledi.
Dış ticarette yapısal dönüşümü sağlamak amacıyla uygulanan politikalarda makro ekonomik ve sektörel reform çabalarının takip ve destekçisi olmaya devam edeceklerini belirten Tüzmen, bu kapsamda ekonominin arz ve tedarik kapasitelerine yönelik, mal ve emek piyasalarının verimliliğini arttıracak, toplam faktör verimliliğine ciddi katkıda bulunacak politikalar geliştireceklerini ifade etti. Tüzmen, dış ticaret stratejilerinin icrasına dış ekonomik ilişkiler perspektifini getireceklerini kaydederek, ''Artık dış ticareti, küresel fon akımlarından, yabancı sermaye girişlerinden ve hatta dışarıya yönelik stratejik yabancı sermaye çıkışlarından bağımsız düşünemiyoruz. Bu stratejilerimizin icrasında eş güdümü ciddi bir şekilde artıracağız'' dedi.
Ticaret takımları (Tic-Tak) devreye sokacaklarını, 2007 yılında 200'ün üzerinde milli katılım fuar organizasyonunu destekleyeceklerini anlatan Tüzmen, 60'ın üzerinde alım heyeti, 20'ye yakın ticaret heyeti organize edeceklerini, 20 adet KEK toplantısı gerçekleştireceklerini söyledi. Bakan Tüzmen, küresel tedarik zincirlerini, temel mamul ve emtia fiyatlarındaki gelişmeleri, ayrıca Türkiye'nin girdi ihtiyaçlarını dikkate alarak, kapsamlı bir İthalat Stratejisi geliştirmeyi planladıklarını da belirterek, ''Ara malı üreten yerli sanayimizi daha rekabetçi hale getirecek sektörel reformlara ve devlet desteklerine öncelik vereceğiz'' diye konuştu.
Çin'e ilaveten önümüzdeki 10 yıla damgasını vurması beklenen Hindistan'a yönelik ciddi açılımlar gerçekleştirmek zorunda olduklarını belirten Tüzmen, Türk Cumhuriyetlerine yönelik kapsamlı bir strateji geliştirerek, bu bölge ile olan ilişkileri daha aktif hale getireceklerini de söyledi.
STRATEJİLER
Bakan Tüzmen, Komşu ve Çevre Ülkeler Stratejisini uyguladıklarını, Hazar, Karadeniz ve Akdeniz Havzası'nın bir arada değerlendirileceği Üç Deniz Stratejisi kapsamında söz konusu bölgelerin bir serbest ticaret alanına dönüştürülmesi için çalıştıklarını anlattı. Afrika Ülkeleri ile Ticari ve Ekonomik İlişkileri Geliştirme Stratejisi ve Asya Pasifik Ülkeleriyle Ekonomik ve Ticari İlişkileri Geliştirme Stratejisi'ni de uyguladıklarını kaydeden Tüzmen, ihracatı rekabetçi bir yapıya kavuşturmak amacıyla KOBİ'lere Ar-Ge, çevre, pazar araştırması, yurt dışı ofis mağaza yardımı, istihdam, eğitim, markalaşma ve Dahilde İşleme Rejimi gibi çeşitli programlar uyguladıklarını da anlattı.
Tüzmen, ''2006 yılında ihracata yönelik devlet yardımları ve ihracat iadeleri kapsamında ihracatçılarımıza 320 milyon YTL tutarında ödeme gerçekleştirdik, 2007 yılında ise 400 milyon YTL'lik kaynak tahsis ettik'' dedi. Turquality Projesi ile 10 yılda, 10 dünya markası oluşturmayı hedeflediklerini belirten Tüzmen, Eximbank'ın 2006 yılının 11 ayında 3,2 milyar dolar kredi ve 3,8 milyar dolar sigorta desteği sağladıklarını bildirdi.
SERBEST BÖLGELER
Bakan Tüzmen, serbest bölgelerin dışa açılma sürecinde dış ticarete dinamizm ve ivme kazandıran önemli bir faktör olduğunu, çok önemli bir yatırım ve istihdam kaynağı olduğunu kaydederek, buna rağmen serbest bölgelerin haksız bir vergilendirme ile karşı karşıya kaldığını anlattı. ''Bir yanlıştan dönmek üzereyiz'' diyen Tüzmen, serbest bölgelerde uygulanan çifte vergilendirme ile ilgili yasa tasarının 11 Ocak'ta Plan Bütçe Kurulu'nda görüşüleceğini bildirdi.
''İHRACATTA GELİNEN NOKTA, TESADÜF DEĞİL''
Bakan Tüzmen, ihracatta bugün gelinen noktanın tesadüf olmadığını belirterek, belirlenen hedeflere giden yolda yürürlüğe konan faaliyet ve projeler çerçevesinde ihracatçılarla işbirliği, karşılıklı güven ve koordinasyon içerisinde gerçekleştirilen yoğun çalışmaların sonucu olduğunu söyledi.
100 MİLYAR DOLAR SÖZÜ
Konuşmasının sonunda bu yıl için belirlenen 95 milyar dolarlık program hedefini aşacaklarını ve ihracatı 100 milyar dolara ulaştıracaklarını bir kez daha tekrar eden Tüzmen, ''Yüzücü bakana da 100 milyar dolar yakışır'' dedi. Toplantının sonunda TİM Başkanı Oğuz Satıcı, Bakan Tüzmen'e ''İyi ki binici bakan değilsiniz o zaman 1 trilyon dolar hedeflerdiniz'' şeklinde espri yapması üzerine Tüzmen, ''İnşallah 2023 yılına gelince yaşımız da müsait olur, dış ticaret hacmimiz 1 trilyon doları bulur, 500 milyar dolarlık da ihracat hacmine sahip oluruz'' diye konuştu.