Patronlar
Eski başbakanlardan Mesut Yılmaz hakkında, işadamı Korkmaz
Yiğit’e "profesyonel yalancı" diyerek basın yoluyla hakaret ettiği iddiasıyla açılan davaya devam
edildi.
Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın bugünkü
duruşmasına, Yılmaz’ın avukatı Erden Arısoy ile Yiğit’in avukatı Kerem Hasbakkal
katıldı.
Yılmaz’ın talimatla alınan ifadesi mahkemeye geldi. Yılmaz,
ifadesinde, Yiğit’e hakaret etmediğini belirterek, suçlamayı kabul etmedi.
Yiğit’in kamuoyuna basın aracılığıyla yaptığı açıklamalarda, mahkemelerde ve Türkbank Soruşturma Komisyonu’nda
verdiği ifadelerde, "şeref ve haysiyetini ağır şekilde ihlal ettiğini" savunan Yılmaz, şöyle devam
etti:
"Korkmaz Yiğit’in yalan beyanlarına karşı hem gerçekleri ortaya
koymak hem de hakaretamiz tecavüzlerine karşı cevap vermek amacıyla bir takım belgelere dayanan doğruları
söyledim. Korkmaz Yiğit, Türkbank ihalesi ile ilgili asılsız suçlamalarda bulunmuş, telafisi mümkün olmayan manevi
zararlara uğramama sebep olmuştur. Bu konudaki beyanlarının gerçekdışı olduğu mahkeme kararları ile
sabittir.
Korkmaz Yiğit, başbakan olarak görev yaptığım dönemde benimle
tanıştırıldığı ilk gün olan 30 Haziran 1998 tarihinde, tanıklar huzurunda dahi bana yalan söylemiştir. Kendisi bu
görüşmede, söylediklerinin aksine Alaattin Çakıcı ile herhangi bir ilgisinin olmadığını çocukları üzerine yemin ederek
beyan etmiştir. Halbuki bu tarihten çok önce adı geçen mafya lideri ile telefon görüşmeleri yaparak bir takım
konularda uzlaştıkları ortaya çıkmış ve ilk günden yalan söylediği anlaşılmıştır." Duruşma, Korkmaz Yiğit’in iddialarının,
Mesut Yılmaz’ın da yeni Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca uzlaşma hakkından yararlanıp yararlanmayacağının
sorulmasına ve Yılmaz’ın açıklamasının yer aldığı kasetlerin çözümün yapılmasına karar verilerek
ertelendi.
İddianamede, Yılmaz’ın, Türkbank Soruşturma Komisyonu’nda
13 Mayıs 2004’de ifade verdikten sonra gazetecilere yaptığı açıklamada,
işadamı
Korkmaz Yiğit’e "profesyonel yalancı" diyerek basın yoluyla hakaret
ettiği belirtilerek, eski Türk Ceza Kanunu’nun "sövme" başlığını taşıyan 482/4 ve "müteselsil suçlar" hükmünü içeren
80. maddeleri uyarınca 3 ay 15 günden 1 yıl 6 aya kadar hapis isteniyor.