Finans


 Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, 2006 yılı büyümesinin programla uyumlu olacağını öngördüklerini bildirdi.

MÜSİAD'a konuk olan Durmuş Yılmaz, bugün finans sektörünün güçlü konumunun, dalgalanmanın mali piyasalar üzerindeki etkisinin geçmiş yıllara göre daha az hissedilmesini sağladığını ve ekonominin diğer alanlarına yayılmasını sınırladığını söyledi.

Yılmaz, Mayıs-Haziran döneminde yaşanan dalgalanmanın, risklerin daha iyi yönetilmesinin önemini bir kez daha ortaya koyduğunu ifade ederek, ''Dalgalı kur rejimi altında kurlardaki hareketler bir belirsizlik değil risk unsurudur ve bu riskten korunmak mümkündür. Kur ve faiz dalgalanmaları ileride de yaşanabileceği için ekonomik birimlerin, modern anlamda risk yönetim ilkeleri çerçevesinde bilançolarındaki risklere karşı kendilerini korumaları gerekmektedir'' diye konuştu.

Büyüme konusuna da değinen Yılmaz, bu yılın ilk yarısında büyümenin yüzde 7,6 seviyesinde gerçekleştiğini, yılın ikinci çeyreğinde yaşanan dalgalanma ve parasal sıkılaştırmanın talep üzerinde etkisinin hissedilmeye başlanması ile birlikte büyüme hızında bir miktar düşüş görülebileceğini, 2006 yılı büyümesinin programla uyumlu olacağını öngördüklerini kaydetti.

Ekonominin yatırım tabanının genişlediğini, üretim kapasitesinin arttığını ve verimlilik artışının son dönemdeki büyümenin en önemli kaynağı olduğunu vurgulayan Yılmaz, ''İhracatımızın büyümeye çok önemli katkısı vardır ve giderek artmaktadır. Merkez Bankası olarak 'fiyat istikrarı olmadığı sürece büyüme, istihdam olmuyor, gelir dağılımı düzgün şekilde işlemiyor' diyoruz. Fiyat istikrarı sağlanırsa siz de toplumun her kesimi de rahat edecek'' diye konuştu.

Bugün artık günlük piyasa hareketleri değil, büyümenin sürdürülebilirliği yolunda yapılması gerekenlerin ülke gündeminde yer aldığını anlatan Yılmaz, Mayıs-Haziran'daki dalgalanmadan sonra ihracatın arttığını, bunu kimsenin inkar edemeyeceğini, ülkenin ihracatı ile kurun düzeyi arasında bir ilişki olduğunu söyledi. Yılmaz, ''Bu her şey değil. (İhracattaki) bu avantaj çok çabuk ortadan kalkıyor. Toplam faktör verimliliği daha önemli. Önemli olan yapısal değişiklik ve verimlilik artışı. Kurların sağlayacağı fayda geçici'' diye konuştu.

İSTİHDAM

Durmuş Yılmaz, son dönemde işsizlik oranlarında kısmi bir iyileşme söz konusu olduğunu belirterek, ''Ancak bu iyileşme yeterli değildir. İş gücüne katılım oranı oldukça düşüktür. Yüksek kayıt dışı ekonominin varlığı, istihdam artışlarının kalıcı olmasını engellemekte ve oynaklığını artırmaktadır. İstihdam vergileri son derece yüksektir'' dedi. Yılmaz, bir soru üzerine ABD ekonomisinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

''ABD'deki gelişmeler, ister enflasyon riskinin artması isterse tam tersi resesyon riskinin artması her iki yönde de yükselen bir ekonomi olarak bundan olumsuz etkileneceğimizi düşünüyoruz. Çünkü eğer enflasyon riski artar da faiz oranları artırılırsa bunun hangi kanallardan çalıştığını Mayıs ve Haziran'da gördük. Sermaye, bizim gibi yükselen piyasalardan çıkıyor, güvenli bulduğu ABD gibi ekonomilere gidiyor. Dolayısıyla enflasyon riski artar da faiz oranları artarsa biz bundan olumsuz etkileneceğiz.

Aynı şekilde eğer enflasyon riski olmaz da ekonomide daralma, küçülme riski olursa o yılki ABD ekonomisi daralacağı için bizim o piyasalara yapacağımız ihracatımız da daralacağı biz bundan da olumsuz etkileneceğiz. Neticede bundan her iki yönde olumsuz yönde etkileneceğimizi düşünüyorum. Eğer daralma çok sert olmaz da, yumuşak bir geçiş olursa, ki bugün itibariyle geçişin yumuşak olacağı öngörülüyor, bunun daha yönetilebilir bir durum olduğunu düşünüyoruz. Bir beklentimiz de şu, daralma olursa biz hammadde ve ara malı ithalatçısı olduğumuz için daralmadan dolayı bu mallara olan talep düşeceğinden ve de bunların fiyatları gerileyeceği için bizim ekonomimizde olumlu katkısı olacağını ve enflasyona bu yönden yardım edeceğini düşünüyoruz.''

Toplantıya, Albaraka Türk Genel Müdürü Adnan Büyükdeniz de katıldı. Yılmaz'la Büyükdeniz'in karşılıklı oturması dikkat çekti.

YENİ PARA DAHA GÜVENLİ OLACAK

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, ''YTL'den Y'yi atarken daha fazla güvenlik özelliği olan bir parayı piyasaya çıkarmayı amaçlıyoruz'' dedi.

IMF'ye olan borçların ödenmesine ilişkin bir soru üzerine Yılmaz, bunun kendi borçları değil, merkezi hükümetin ödemesi gereken bir borç olduğuna işaret ederek, ''Erken ödeme için yeterli kaynak yok. Dolayısıyla bu, hükümetin bir tercihi. Bugünkü şartlar altında da ben borçların umduğumuz bir şekilde vadesinde ödeneceğini, ödenmesi gerektiğini düşünüyorum'' dedi. Yılmaz, sunumu sırasında ''Döviz alım ihalesinin yapılacağı'' yönündeki sözlerinin anımsatılarak, zamanı ve miktarının ne olduğu konusunda bir soruya da, ''Döviz alım ihalesi piyasa şartları uygun olduğunda gerçekleşecek'' şeklinde yanıt verdi.

Miktara ilişkin olarak da Yılmaz, döviz rezervi biriktirmeye ihtiyaç olduğunu belirterek, alım başlayacağı zaman bir duyuru yapılacağını söyledi. Durmuş Yılmaz, Merkez Bankasının İstanbul'a taşınmasına yönelik bir soru üzerine de, bu konuda söylenmesi gerekenlerin söylendiğini ifade etti.

MEMUR ZAMMI

Yılmaz, memura yapılacak yüzde 20'lik zammın enflasyon hedefini nasıl etkileyeceğinin sorulması üzerine de, 2007'de öngörülen harcamaları dikkate alarak geçen hafta içerisinde 4'üncü Enflasyon Raporunu yayınladıklarını anımsattı. Raporun sonunda, enflasyon tahminleriyle ilgili bir bölüm olduğunu belirten Yılmaz, ''Eğer biraz önce okuduğum varsayımlarda herhangi bir değişiklik olmazsa, faizleri bir yıl boyunca sabit tutarsak 2008'in birinci çeyreğinin sonunda biz enflasyon hedefine yaklaşıyoruz'' dedi. Bunun dört çeyrek, yani bir yıl boyunca faizin sabit kalacağı anlamına gelmediğini tekrarlayan Yılmaz, ''Çünkü her gün ekonomi değişiyor, her gün yeni veri ortaya çıkıyor. Dolayısıyla biz bunu sürekli değiştirmek zorundayız'' görüşünü dile getirdi. Durmuş Yılmaz, 2007 bütçesiyle ilgili düşüncelerinin ve endişe veren kalemler bulunup bulunmadığını sorulması üzerine de, 2007 bütçesiyle ilgili düşüncelerini son bir haftadır paylaştıklarını kaydederek, buradaki en önemli kalemin personel gideri olduğunu, burada yüzde 20'ye yakın bir artışın söz konusu olduğunu söyledi.

Bunun toplam talep üzerine etkisi olacağını düşündüklerini dile getiren Yılmaz, ''Fakat bu konu, son derece nazik bir konu'' dedi. Teker teker insanların maaşlarına yapılan zamlar ele alındığında bunların önemli olmadığını ama makro olarak bunlar bir araya geldiğinde toplam talep üzerinde etkili olduğunu vurguladı. Yılmaz, kamu çalışanlarına verilen ücret artışı konusunda hükümete görüş bildirerek, uyarıcı olup olmadıklarının sorulması üzerine de, bunu kamuoyuyla paylaştıklarını kaydetti.

Durmuş Yılmaz, para sahteciliğine ilişkin bir soruya yanıt verirken de, teknolojinin hızla geliştiğine dikkati çekerek, ''YTL'den Y'yi atarken daha fazla güvenlik özelliği olan bir parayı piyasaya çıkarmayı amaçlıyoruz ve bunun üzerinde çalışıyoruz'' dedi. Türkiye'ye gelen yabancı sermayeye yönelik olarak da Yılmaz, tercihin sıfırdan yatırım yapan yabancı sermayeden yana olması gerektiğini belirterek, ''Ama bunun için daha almamız gereken epey yol var'' dedi.