‘The New World’ 1607’de Jamestown kasabasının kuruluşu sırasında İngilizler ile kızılderililerin karşılaşması döneminde geçen bir epik dram. John Smith ve Pocahontas efsanesinden esinlenen ünlü sinemacı Terrence Malick bu klasik hikayeyi aşk, kayıp ve keşfin derin bir incelemesine, bir zamanların Amerikası’nın kutlamasına ve sonradan alacağı hâlin bir ağıtına dönüştürmüş. Malick, çok uzun aralar vererek yönettiği 3 uzun metrajlı film ‘Badlands’, ‘Days of Heaven’ ve ‘The Thin Red Line’ ile şimdiden efsaneleşmiş bir yönetmen.
“…başlangıçta tüm dünya Amerika’ydı, üstelik şimdikinden çok daha fazla.” [John Locke]
Büyük bir yerli medeniyetin yaşadığı, dramatik ve tarihi açıdan zengin bu bakir Cennet bahçesi fonunda, Malick, iki güçlü iradeli karakterin dramatik hikayesini anlatıyor: Tutkulu ve asil bir genç kızılderili kadın ile hırslı bir paralı askerin, toplumsal görevlerin yadsınamaz gereklilikleriyle yüreğin kaçışı mümkün olmayan istekleri arasında sıkışıp kalan iki insanın hikayesini.
![]() |
17. yüzyılın başlarında, Kuzey Amerika ondan önceki son beş bin yıldır olduğu gibi, karmaşık bir kabile ağını barındıran, uçsuz bucaksız bir doğal yaşam ortamıdır. Bu topluluklar çevreleriyle büyük bir uyum içinde yaşıyor olsalar da, aralarındaki ilişki biraz daha huzursuzdur. Bu dengenin bozulması için gereken tek şey dışarıdan gelen davetsiz misafirlerdir. Ertesi bahar, Powhatan kabilesi koloninin orada kalma niyetinde olduğunu keşfeder ve savaşa hazırlanır
FİLMİN ÖYKÜSÜ
1607 yılında, London Virginia Company’nin finanse ettiği üç İngiliz gemisi, Atlantik Okyanusu’nun diğer tarafındaki yeni topraklarda olduğuna inanılan efsanevi hazineleri ve altını bulmak üzere okyanusu geçer. Virginia eyaletindeki James Nehri’nden karaya çıkarak Jamestown kasabasını kuran bu ilk gruptaki 103 kişinin çoğu Yeni Dünya’daki hayata hazırlıksız aristokratlardan oluştuğu için, kasaba sakinleri hayatta kalma mücadelesi verirken, altın bulma hayalleri de hızla söner. Chickahominy Nehri’nin yukarı kısımlarından yiyecek toplamak üzere yapılacak keşif gezisine liderlik etme görevi Kaptan John Smith’e verilir. Bu gezi sırasında, o bölgenin hakimi konumundaki Powhatan Kızılderili kabilesinin üyeleri Smith ve adamlarına yaklaşırlar. Smith haricinde herkes öldürülür.
Kaptan Smith ise Kızılderili köyüne götürülür. Burada tanıştığı Powhatan kabile reisinin kızı Pocahontas, ona halkının kültürünü ve geleneklerini öğretir. Aylar sonra, Smith, yanında kasabasındaki insanların kışı geçirmesine yetecek miktarda yiyecekle, Jamestown kolonisine döner.