Sanat çalışmalarında Vuslat adını kullanan Vuslat Doğan Sabancı, geçtiğimiz hafta Emanet isimli sergisini İstanbul’da açtı.
KUCAKLAŞMA İÇİN TEŞEKKÜR ETTİ
Sergide yer alan eserlerden biri de serginin adı olan Emanet’in dokuz ayrı dilde ses ve yazı biçimlerini yansıtan ‘Kucaklaşma’ isimli eserdi. Yünlerden elde edilen kumaşın üzerine kök boyama yöntemiyle yazılan yazılar serginin en çok ilgi gören eserlerinden biri olurken Vuslat, bu eserde birlikte çalıştığı Diyarbakırlı öğretmen ve yaptığı bir çok eserle kadınların sesini duyuran sanatçı Pelda Aktaş’a sosyal medyasından paylaştığı bir mesajla teşekkür etti.

İYİLEŞME SÜRECİMİ UZAKTA EDİNDİĞİM ARKADAŞIMIN DESTEĞİ İLE GEÇİRDİM
Geçtiğimiz yaz eşi Esas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı ve çocuklarıyla birlikte Yunanistan’de geçirdiği tekne kazasında ağır yaralanan ve uzun bir süre ABD’de tedavi gören Vuslat Doğan Sabancı, sergi için Türkiye’ye dönmüştü. Mesajında da ‘iyileşme sürecine’ vurgu yapan sanatçı şunları yazdı;
“Güzel bir haftanın ardından İstanbul’daki Emanet sergisinin hazırlık sürecinde tanıştığım ve birlikte çalıştığım sevgili Pelda’ya teşekkür etmek istiyorum. “Kucaklaşma” eserini birlikte hayata geçirdik ve bu süreci benim için en değerli kılan şeylerden biri Peyda Aktaş ile bir araya gelmek oldu. Bu eserin etimolojik araştırmasını ve malzeme keşfini ben gerçekleştirirken; bu araştırmanın tekstil üzerine dokümantasyonunu ise Pelda üstlendi. Süreci benim için daha da merak uyandıran bir hale getirdiği ve pratiğini benim çalışmalarım ile bir arada harmanladığı için Pelda’ya çok teşekkür ediyorum.
Onun bana verdiği ilham ile iyileşme sürecimi uzakta edindiğim bir arkadaşımın yani Pelda’nın desteği ile geçirdim. Birlikte keşfetmek ve eserimiz için mücadele etmek hem heyecan verici hem de huzur vericiydi. İyi ki seni tanıdım; iyi ki birlikte çalışma şansını yakaladık.
![]()
KÖKLERİ DİYARBAKIR VE GÜMÜŞHANE’YE UZANAN İKİ SANATÇI“Kucaklaşma” adlı eser, “emanet” kelimesinin farklı coğrafyalarda, 10 ayrı dilde ortak anlam taşıyan fonetik birlikteliğini simgeliyor. Kökleri Diyarbakır’a ve Gümüşhane’ye uzanan iki sanatçının ortaklığıyla hayata geçen bu eser, “E-m-n” kökünden türeyen “Emanet” kelimesinin 9 farklı dilde, yani Aramice-Süryanice, İbranice, Arapça, Farsça, Urduca, Türkçe, Yunanca, Eski Mısır dili ve Akadça’da aldığı anlamı; “emanet” kelimesinin ses ve yazı biçimlerini yansıtıyor.
Eserde kullanılan yünler, Kelkit bölgesinin doğa ve kültür birikimini gelecek nesillere emanet edebilmek için geliştirilmiş bir kök boyama yöntemi ile renklendirilmektedir. Çalışmaya rengini veren 8 farklı kök boyada, evelikten karamuğa, sığır kuyruğundan kuşburnuna, kara lahanadan kızamık köküne, böğürtlen ve karayemişe kadar doğal çeşitliliği yansıtan geniş bir yelpaze bulunuyor.”
patronlardunyasi.com