5 yıl önce camiye dönüştürülerek yeniden ibadete açılan Ayasofya Camisi'nde, 14 Nisan'da yapılan açıklamayla, ana kubbe için restorasyon süreci başlatıldı. 1486 yıllık tarihi yapının ana kubbesi, en geniş ve kapsamlı restorasyon sürecine alındı.

Restorasyon kapsamında ana bölüme büyük iskelelerin kurulduğu Ayasofya Camisi'ne vinç taşıyan yüksek tonajlı kamyonlar sokuldu.
Kamyonlara ilişkin fotoğraflar ve cami içindeki çalışmalarla ilgili fotoğraflar sosyal medyada yayıldı. Kamyonların tarihi cami içindeki görüntüsü tepki çekti.
ANA KUBBEDEKİ RESTORASYON
Bakanlıktan restorasyonla ilgili yapılan açıklamada, yapının taşıyıcı sistemlerine yönelik yapılan analizler sonucunda ana kubbe ve yarım kubbelerde güçlendirme ihtiyacının belirlendiği vurgulanmış, kubbenin üzerinin geçici olarak kapatılmasıyla yürütülecek çalışmaların ardından dış yüzeydeki güçlendirme ve onarım çalışmalarının başlatılacağı belirtilmişti.
Açıklamada, 43,5 metre yüksekliğinde 4 ana kolon üzerine çelik platform kurulmasıyla hem ibadetin kesintiye uğramadan süreceği hem de kubbenin iç ve dış yüzeylerindeki uygulamaların sağlıklı biçimde sürdürüleceği ifade edilmişti. Restorasyonla ilgili şu bilgiler verilmişti:
"Tüm bu çalışmaların sahada güvenli ve hızlı biçimde yürütülebilmesi amacıyla, doğu yönünde kurulmak üzere 41 metre yüksekliğinde ve 60 metre bom uzunluğunda kule vinç projelendirildi. Bu vinç, yapıya uygun mesafede ve güvenli dönüş alanı sağlayacak şekilde planlandı. Ana kubbe güçlendirmesi, kurşun değişimleri, mozaik konservasyonu ve cephe ile minare onarımları tamamlandıktan sonra geçici olarak kurulan çelik konstrüksiyon örtü, platform ve kule vinç, kuruldukları yöntemle sökülecek. Böylece Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin tarihi kubbesi, kapsamlı bir güçlendirme sürecinin ardından özgün haliyle korunarak gelecek kuşaklara aktarılmış olacak."

AYASOFYA'NIN TARİHSEL SÜRECİ
Ayasofya'nın inşaatı milattan sonra 532-537 yılları arasında Bizans İmparatoru Birinci Justinianus döneminde tamamlandı.
Yapı, 6'ıncı yüzyıldan Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethettiği 1453'e kadar Hristiyan aleminin en prestijli kiliselerinden biri ve Ortodoksların en kutsal mekanıydı.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettikten sonra Ayasofya'yı camiye çevirdi.
Fethin sembolü haline gelen yapı, 15'inci yüzyıldan 20'inci yüzyıla kadar cami olarak işlev gördü. Bu süreçte Müslümanların en kutsal mekanlarından biri haline geldi.
Ayasofya, 1934'te Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifi üzerine dönemin Bakanlar Kurulu'nun kararıyla ibadete kapatılıp müzeye çevrildi.
Tarihi eser 1985'te Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) Dünya Mirası Listesi'ne girdi.
1991'de dönemin başbakanı Turgut Özal'ın girişmiyle Ayasofya'nın Hünkar mahfili ve Hünkar Kasrı ibadete açıldı.
24 Temmuz 2020'de Danıştay'ın Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesinin ardından Diyanet İşleri Başkanlığı'na devredildi ve Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi (Büyük Ayasofya Camii) olarak yeniden ibadete açıldı.
patronlardunyasi.com