Ekonomi


Vestel İcra Kurulu Başkanı Ömer Yüngül, LCD modülünde çevre coğrafyadaki en büyük üretici olduklarını, bu ürünün ihracatının yapacağı katkıyla 2 yıl sonra tekrar Türkiye'nin ihracat şampiyonu olabileceklerini söyledi.

     Vestel'in 2010 yılı performansı ve gelecek dönem hedefleriyle ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan Yüngül, krize rağmen 2010'a iyi bir başlangıç yaptıklarını, üçüncü çeyrekte yaşanan daralmanın son çeyrekte yerini tekrar büyümeye bıraktığını ifade etti.

     İhracatta hedefleri yakaladıklarını, gelecek yıl bu artışı olumsuz etkileyebilecek bir sorun gözükmediğini dile getiren Yüngül, LCD üretiminde Avrupa üçüncüsü olduklarını kaydetti. Tüplü televizyondan LCD'ye geçiş sürecinde Türkiye'de cam fabrikası olmaması nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını, daha sonra LCD modül yatırımını tamamlayarak bu açığı kapatmaya başladıklarını söyleyen Yüngül, şu anda eski gücü kazanmış durumda olduklarını söyledi.

     Modül işinin çok büyüyeceğini, bu alanda aylık 300 bin olan kapasiteyi Ocak ayından itibaren 500 bine çıkaracaklarını dile getiren Yüngül, şöyle konuştu:

     ''Önümüzdeki senelerde televizyondan fazla modül yapar hale geleceğiz. Ürettiğimiz modülleri başka fabrikalara da vereceğiz. Modül bir anlamda televizyonun motorudur. Yapılan yatırımlar ve görüştüğümüz müşterilere göre bu işte önümüzdeki yıllarda Avrupa'nın en büyüğü olacağız.

     Bu yıl ihracatta yine ilk 5'te oluruz. İhracatı artırmamıza rağmen otomotivcilerin ihracatı daha yüksek oldu. Birinci, ikinci sıraya girmemiz zor. Ancak 2 yıl sonra modül ihracatıyla tekrar ihracat şampiyonu oluruz. Çünkü modülde bize bu coğrafyada rakip olabilecek kimse yok.''
     LCD televizyonda gelecek yıl 8-8,5 milyon adet üretim yapacaklarını, bunun 8 milyonunu ihraç edebileceklerini ifade eden Yüngül, ihracatta Avrupa pazarındaki yerlerini koruduklarını ancak Ortadoğu'da daha hızlı büyüdüklerini söyledi. 

     Yüngül, Ortadoğu'da Türkiye'nin ciddi bir ağırlığının olduğunu, Vestel'in de özellikle Irak, Kazakistan, Azerbaycan, Gürcistan, Suriye ve Suudi Arabistan pazarlarında payını artırdığını, İran pazarının ise şu anda beklemede olduğunu, ambargonun kalkması halinde bu pazarda ciddi büyüme sağlayabileceklerini anlattı.

     Rusya'da bulunan fabrikalarında 500 bin buzdolabı, 500 bin çamaşır makinesi ürettiklerini, bu pazardaki paylarını yüzde 4-5'lerden, yüzde 10'lara taşımak istediklerini dile getiren Yüngül, bir süre önce yanan LCD fabrikasının bu yıl tekrar üretime başladığını bildirdi.

     Vestel'in dijital kutu pazarında da Avrupa'nın en büyüğü olduğuna işaret eden Yüngül, HD ve dijital yayınlanın yaygınlaşmasıyla pazarın büyüdüğünü, Türkiye ve Avrupa pazarında toplam 200-300 bin adetlik satış yakalamayı hedeflediklerini ifade etti.

     Yüngül, beyaz eşyada da 5 milyon adetlik satış hedeflediklerini belirtti. 
     
     PİYASAYA LODOS YORUMU
     
     Ömer Yüngül, Vestel'in artık kapasiteye değil ürünlere ve pazarlara yatırım yapacağını, yaklaşık 800 kişiden oluşan Ar-Ge ekibini ihtiyaca göre genişletebileceklerini bildirdi.
     Faaliyet gösterdikleri tüm alanlarda yeni teknolojiler geliştirmek için çalışma yürüttüklerini söyleyen Yüngül, şunları kaydetti:

     ''Mutfakta hazırlığını yaptığımız yüzlerce teknoloji var. Tüm büyük teknoloji firmalarıyla birlikte çalışıyoruz. Herkesin yol haritasını iyi biliyoruz. Buna göre gardımızı alıyoruz ve ürünlerimizi aynı zamanda çıkıyoruz. Dünyada kıran kırana bir rekabet var. Ama biz çok dinamiğiz. Rekabete alıştık, bu bizim yaşam biçimimiz.

     Krizlerde daha iyi iş yapıyoruz. 2008 krizinde satışları önemli ölçüde artırmıştık, 2009'da ve 2010'da da devam etti. Bu yıl da elektronikte toplam satışları yüzde 10 civarında artırdık. Gelecek yıl için şimdiden bir şey söylemek mümkün değil. Artık 1 yıllık bütçe yapmıyoruz. Üç aylık yapıyoruz. Kurlar, girdi fiyatları, pazarlar çok değişkenlik gösteriyor.

     Mesela Türkiye'de neden Temmuz ve Ağustosta satışlar düştü, bunu kimse açıklayamıyor. Ama Eylülde düzeldi. Balık avında bilinen bir kuraldır, lodosta balık keser. Tüm balıklar keser, hiçbiri oltaya gelmez. Bizde de bir lodos oluyor bakıyorsun restorancısı, taksicisi bile memnun değil. Ama bakıyorsun bir hareket gelmiş. Bu yüzden gelecek yıl için bir şey söylemek mümkün değil.'' 

     Yüngül, Avrupa'da kriz beklentisine rağmen Türkiye ekonomisinde bahar havası esmesinin doğal karşılanması gerektiğini, Türk insanının kriz tecrübesinin yüksek olduğunu, kriz ortamında ''bu da geçer'' diyerek yatırımı durdurmadığını, Avrupalı'nın ise beklemeyi tercih ettiğini söyledi.
     Krizin Türkiye için de bir avantaj olduğunu belirten Yüngül, ''Bana göre ülke olarak daha krizin asıl avantajlarını görmedik. Bundan sonra göreceğiz. Çok fazla şirket evliliği olacak. Çok fazla yatırımcı ortak yatırım için gelecek. Çünkü artık Avrupa'da rekabetçi olamayacaklar. Türkiye, nüfus ve Avrupa'ya yakın olma avantajını kullanacak. Kriz sonrası Doğu Avrupa'ya göre artık daha şanslıyız. Artık evliliklere şaşırmamak lazım. Batıdan da doğudan da gelebilir ve her sektörde olabilir'' dedi. 
     
     GÜNEY KORE İLE REKABET
     
     AB'nin Güney Kore ile gümrük vergilerini zaman içinde sıfırlayacak olmasından şikayetçi olmadıklarını söyleyen Yüngül, sözlerini şöyle sürdürdü: 

     ''Güney Kore gibi rakibin olması iyidir. Hiç olmazsa bel altı yumruk yok. Her şey legal yapılıyor. Bu rekabetten şikayetçi olmay cız. Gümrük koşulları herkese eşit olsun problem değil. Yeter ki her şey kuralında uygulansın, patentler ödensin, normal fiyatlarla girsin. Özellikle Çinli firmalar patent ödemiyor, sen ödeyince rekabet edemiyorsun. Artık Avrupa pazarında bile bu problemi yaşıyoruz. AB ile Güney Kore arasındaki gümrük anlaşmasından mustarip olmayız. İç pazarda da buradaki üretimimizle onlarla rekabet edemiyorsam kabahat bende demektir.''