Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi ve İşletme A.Ş, şirket tarafından ithal edilen yabancı menşeli bir markanın Türkiye'de tescili dolayısı ile oluşan duruma ilişkin olarak, "Durum esasen tanınmış bir markanın, hiç bir emek, yaratıcı çaba, zaman ve sermaye harcamaksızın salt 300-400 YTL ile gerçekleştirilen bir tescil başvurusu ve bu başvuruya konu markanın Türkiye'de tescil edilmemiş olmasından kaynaklanmaktadır" açıklamasında bulundu.
Vakko'dan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de, uzun dönem içinde ticaret hayatındaki etik yaklaşımların yozlaşması ve firmaların birbiri üzerinden rant elde etmeye çalışmalarının, geçtiğimiz günlerde şirket açısından üzücü olayların yaşanmasına neden olduğu hatırlatıldı.
Vakko A.Ş tarafından İngiltere'den ithal edilen, bir ürüne ilişkin markanın Türkiye'deki bir firma tarafından tescil edilmiş olması dolayısı ile Vakko'nun, asılsız iddialara maruz kaldığı aktarılan açıklamada, "Durum esasen tanınmış bir markanın, hiç bir emek, yaratıcı çaba, zaman ve sermaye harcamaksızın salt 300-400 YTL ile gerçekleştirilen bir tescil başvurusu ve bu başvuruya konu markanın Türkiye'de tescil edilmemiş olmasından kaynaklanmaktadır. Durum Mercedes ya da BMW gibi bir markanın Türkiye'de tescil edilmemiş olmasından faydalanılarak, bu markanın Türkiye'de herhangi bir kişi tarafından tescil edilmesi kadar üzücü ve etik dışıdır" denildi.
Açıklamada, bu şekilde Türkiye'de tescil edilmiş markanın varlığı dolayısı ile İngiltere'den getirilen orijinal ve dünya çapında rağbet gören, bilinen ve tanınan ürünlerin söz konusu firmanın başvurusu üzerine toplatıldığı belirtilerek, şu görüşlere yer verildi:
"Markayı Türkiye'de tescil ettiren firma bununla da yetinmemiş, kendilerini taklit ettiğimizi, Çin'den 10 YTL'ye kot getirterek üzerine bu markayı basarak 380 YTL'ye sattığımız gibi Vakko A.Ş kurumsal kimliği, Vakko A.Ş müşteri portföyü, Vakko A.Ş tüketici memnuniyeti ilkeleri gibi firmamız ile hiçbir şekilde bağdaşmayan, asılsız iftiralarla firmamızı yıpratmaya, kendilerini ise asıl hak sahibi firma, orijinal ürünlerin sahibi firma olarak lanse etmeye çalışmışlardır. Bizler Vakko olarak gerek ürünlerimizin kalitesi, gerek satış şekli, gerek tüketici memnuniyetinin sağlanması hususunda kuruluşumuzdan bu yana firmamızın isminin saygınlığı ve Vakko imajının markasal değerinin yozlaştırılmasının önünde durmayı, rakiplerinin karalama ve kötülemelerinden korumayı, firmamız ve Vakko adını bu günlere getiren değerli aile büyüklerimizin emeğine saygı olarak borç ve ödev bildik. Faaliyetlerimizi dürüst ve hukuki temeller çerçevesinde gerçekleştirdik."
Vakko'nun müşterilerinin seçkin zevklerine cevap verebilmeyi amaç edinerek, dünya genelinde sahip olduğu portföy içerisinde tercih edilen model ve markaları tüketicisine ulaştırmayı hedeflediği belirtilen açıklamada, Vakko için bu hedefin hiç bir sapma ve istismara yer vermeyecek kadar büyük ve anlamlı olduğu vurgulandı.
Açıklamada, uluslararası bir markanın Türkiye'de tescil edilmemiş olması durumundan yararlanan bir Türk firmanın, markayı kendi adına tescil ettirmesi ve gerçekleştirmiş olduğu şikayet sonucu yargıya intikal etmiş bir hususun detayları hakkında açıklama yapmama gayreti içinde, son derece genel beyanlarla durumun açıklanmaya çalışıldığı kaydedildi.
Açıklamada, "Firmamız tarafından ithal edilen ürünler orijinal olarak gümrük bedelleri ödenmek suretiyle, Türkiye'ye getirtildiği üzere bu durumu söz konusu yerel firma tarafından bilinmesine karşın Vakko aleyhine beyan ve isnatlarda bulunmaları, Çin malı taklit satış iddiası ile Vakko aleyhine kötüleme fiilinde bulunmaları dolayısı ile bu kişiler aleyhine suç duyurusunda bulunarak, bir an evvel cezalandırılmaları yoluna gideceğimizi, bu kapsamda hukuki altyapının oluşturulması için çalışmalara başlanıldığını ayrıca beyan ederiz" denildi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Haziran ayında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 2. İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi'nde Vakko'nun 3 yöneticisi aleyhine dava açmıştı.
Bu isimler; Vakko Yürütme Kurulu Üyesi ve Vakkorama Mağazaları Genel Müdürü Rıfat Elhadef, Pazarlama Müdürü Ayça Çinkitaş ve Akmerkez Mağaza Müdürü Turgut Reyhan. Üç yönetici de "Luella Paris sözleşmesine göre uluslararası bir marka olduğu için Türkiye'de ayrıca tescil yaptırılmasını düşünmedik." şeklinde savunma yapmıştı.
Luella'nın isim hakkını elinde bulunduran İzyelken Tekstil'in ortakları Bora Ergüden ve Rahmi Yelkenci ise "Noter kanalıyla uyarmamıza rağmen satışa devam ettiler. 'Bilmiyorduk', 'düşünemedik' diyemezler. Hesabını bundan sonra mahkemede verirler." demişti
Luella markasını taklitten Vakko'nun İstinye Park ve Akmerkez'deki mağazalarına mahkeme kararıyla baskın düzenlenmişti.
Luella markalı tüm ürünler toplatılırken; Sarıyer ve İstanbul cumhuriyet savcılıkları soruşturma başlatmıştı.
AA