Aydın Ayaydın'ın yazısı
Kabine revizyonu ile birlikte tüm ekonomik birimlerle, kamu bankaları da Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a bağlandı. Ekonominin tek elden yürütülmesi ve bankaların tamamının bir bakana bağlanması son derece isabetli bir karar. Ancak Vakıfbank'ın kamu bankaları ile birlikte Bakan Babacan'a bağlanması sıkıntı yaratır.
Öncelikle belirtmem gerekir ki Vakıfbank kamu sermayeli bir banka değil, özel statülü bir bankadır. Yani sermayesinin yüzde biri bile devlet hazinesine ait değildir. Sermaye yapısına göz atalım. Yüzde 43'ü mazbut vakıflara ait, yüzde 15.6'sı mülhak vakıflara, yüzde 16.1'i Vakıfbank çalışanları yardım sandığına, 0.07'si diğer gerçek ve tüzel kişiler ve yüzde 25.18'i halka açık olup İMKB'de işlem görüyor.
Yönetimi vakıflarda
Sermayesinde Hazine'nin hiçbir payı yok ancak, en büyük hissedar olan mazbut ve mülhak vakıfları Vakıflar Genel Müdürlüğü temsil ettiği için bu hisselerin yönetimi Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bırakılmıştır. Görüldüğü gibi Vakıfbank kamu bankası değildir. Nitekim kamu bankalarının otomobillerinin plakası devlet aracı olduğu için siyahtır, ancak Vakıfbank'a ait otomobillerin plakaları özel şahıs ve şirketlerde olduğu gibi beyazdır.
Mülhak vakıflar, sahibi belli olmayan, tarihe mal olmuş vakıflardır. Mazbut vakıflarda ise, vakfedenlerinin isimleri bellidir. Mesela bunlardan biri İshak Paşa Vakfı'dır. Gerçek ve tüzel kişiler, zamanında mallarını ve varlıklarını vakfetmişlerdir. Hatta bazılarının vakıf senedinde malların ne şekilde kullanılacağı ve nasıl idare edileceği belirtilmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğü, vakfedenler adına bunların sahipliğini üstlenmiştir. Birçok vakıf senedinde, vakfeden kişi, gelirlerin belli bölümünün tarihe mal olmuş vakıf eserlerinin bakım ve onarımına ayrılmasını istemiştir.
Babacan atayamaz
Genel Müdür ile Yönetim Kurulu'nu atama yetkisinin kimde olduğuna bakalım:
Vakıfbank Genel Müdürü Vakıflar Genel Müdürü'nün teklifi ve Başbakan'ın onayı ile gerçekleşir. Yönetim Kurulu Başkanı ve üyeleri de vakıf senedinde belirtilen hisse gruplarınca, ana sözleşme gereğince genel kurulda seçilir. Genel Kurul'da ağırlıklı hisseyi Vakıflar Genel Müdürlüğü temsil ettiği için büyük çoğunluğunu Vakıflar Genel Müdürlüğü önerir.
Arınç isterse tıkar
Vakıflar Genel Müdürlüğü Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a bağlı. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün bir anlamda sahibi gibi gözüken Vakıfbank ise bir başka bakana, Ali Babacan'a bağlı. Bunda bir terslik yok mu? Banka, Bakan Babacan'a bağlı, ancak Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı ile üyeleri Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a bağlı Vakıflar Genel Müdürlüğü eli ile göreve geliyor. Diyelim ki Bakan Babacan yönetimden memnun değil, yönetimi değiştirme yetkisi yok. Öte yandan kendisine bağlı olmayan bir bankanın genel müdür ve yönetim kurulu seçme yetkisi ise bağlı olduğu bakana değil, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a ait. Madem Vakıfbank, Bakan Babacan'a bağlı o zaman Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün de Babacan'da olması lazım. Yok eğer Vakıflar Genel Müdürlüğü Bakan Arınç'a bağlı ise, doğal olarak Vakıfbank Genel Müdürlüğü'nün de Bakan Arınç'a bağlı olması gerekir. Bugüne kadar Vakıfbank, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün bağlı olduğu Bakan'a bağlanmıştır. Anlaşılan bundan böyle benzer garip uygulamaları görmeye alışacağız. Çünkü davul birinin boynunda, tokmak ise bir başkasının elinde.
Vatan