Gündem


Bursa'nın Mudanya ilçesinde geçtiğimiz Nisan ayında 'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan tutuklanan Yazar Hüseyin Üzmez (76), kendisine komplo kurulduğunu, İnegöl'de yemek yedikleri sırada tanımadığı kişilerce kendisine 'Kola' ikram edildiğini ve bir süre sonra rahatsızlandığını söyledi.

Üzmez, mağdurenin annesi Livaze Ç. (36) ile birlikte bugün Bursa 4. ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıktı. Mağdure B.Ç. ve babası Bekir Ç., cinsel istismar suçunun olmadığını Üzmez'den şikayetçi olmadıklarını söyleyerek, bundan sonra davaya katılmak istemediklerini söyledi. Her iki sanığın da tutukluluk haline karar veren mahkeme heyeti, davayı 28 Ekim 2008'e erteledi. Mağdure B.Ç.'nin ise mahkeme sonrası gözyaşlarını tutamadığı gözlendi. Üzmez'in avukatı Emir Ali Kav; "Aile şikayetinden vazgeçmiştir. Müvekkilimin suçsuzluğu ortadadır, ancak gelecek rapor nedeniyle mahkeme tahliye kararı vermedi" dedi.

Bursa E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan sanıklar Hüseyin Üzmez ve Livaze Ç. sabah saatlerinde yoğun güvenlik önlemleri altında iki ayrı cezaevi aracıyla Bursa Adliye Sarayı'na getirildi. Gazateci-Yazar Hüseyin Üzmez, jandarmanın arasında ellerini kaldırarak gazetecilere selam verdi. Bu sırada Üzmez'le aynı esnada adliyeye getirilen mahkumlar karşılarında çok sayıda kamera ve gazeteciyi görünce 'af istiyoruz. 5 kişilik koğuşlarda 25 kişi yatıyoruz, Başbakan'a söyleyin af çıkarsın' diye bağırması dikkat çekti.

Bursa 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, Hüseyin Üzmez, Livaze Ç. eşi Bekir Ç. ve mağdure çocuk B.Ç. (14) pedegog eşliğinde hazır bulundu. Mağdure B.Ç.'nin gözyaşlarını tutamadığı gözlenirken mahkeme başkanı Hakim Kadir Ünal, kimlik tespiti sırasında söylenilenleri duymayan Hüseyin Üzmez ve diğer sanık Livaze Ç.'yi daha yakına çağırdı. Üzmez; 'Sayın başkanım kulaklarım duymuyor' dedi. Evli olduğunu ve iki çocuğu bulunduğunu belirten Üzmez, daha önceleri avukatlık yaptığını, son olarak yazarlık yaptığını kaydetti. Aylık gelirini; 'Herhalde bin 500 YTL, çünkü eşim alıyor' şeklinde açıkladı. Ardından Mahkeme Başkanı Kadir Ünal, Livaze Ç'nin de kimlik tespitinin yapılmasından sonra, mağdurenin 15 yaşından küçük olması ve suçun içeriği nedeniyle bu celseye mahsus 'gizlilik' kararı aldı ve salonu boşalttırdı. Bu sırada Üzmez'in eşi Ayşe Üzmez de salondan çıkarıldı.

Duruşmada Hüseyin Üzmez'i İzmir Barosu'ndan Ali Emir Kav ile İstanbul Barosu'ndan Bayram Saba, mağdure B.Ç.'yi ise İstanbul Barosu'ndan Alp Eren Akdemir ve Bursa Barosu'ndan Rezzan Alyanak Reisli savundu. Mağdure duruşmaya bilirkişi Psikolog Duygu Noyan'la birlikte katıldı. Duruşmada savunmasını sözlü olarak yapan Hüseyin Üzmez; "Ben üzerime atılı mağdureye karşı cinsel itismar suçunu işlemiş değilim. Mağdurenin İstanbul'a geldiğinde kendisine iki kez cinsel istismara yönelik eylemde bulunduğum iddialarını kabul etmiyorum. İstanbul'a geldiklerinde hiç görmedim kendisini. Ayrıca mağdureye Mudanya'da işlediğim iddia olunan cinsel istismar suçunu da kabul etmiyorum. Mağdureyi ve ailesini tanıyorum. İnegöl'de buluşup lokantaya gitmiştik. Ben meşhur olduğum için herkes tarafından tanınıyorum, benimle herkes selamlaşır, sarılır, öper. İnegöl'de yemekte tanımadığımız kişiler bana içmek istemediğim halde 'kola' içirdiler. Hatta mağdure ve annesiyle birlikte yediğimiz yemeğin parasını onlar verdiler. 'Kola'yı içtikten sonra benim midem bulandı, rahatsızlandım, daha sonra Livaze, mağdure ve ben Mudanya'ya gitik. Daha sonra onlara Mudanya'daki bir lokantada beni beklemelerini, sonradan geleceğimi ilettim. Onlar ayrıldı, gitti, dolayısıyla mağdureyle Mudanya'da yalnız kalarak cinsel istismar suçunu işlediğimi kabul etmiyorum." dedi.

Bu sırada mahkeme heyeti, çelişki gördüğü için Üzmez'e daha önce verdiği ifadesini hatırlattı. Üzmez, cumhuriyet savcısına müdafii huzurunda verdiği ifadesini kabul etmediğini söyledi. Üzmez'in avukatı Ali Emir Kav da; "Sanığın mahkemenize verdiği ifadesine aynen katılıyoruz, ancak sanığın gerek cumhuriyet savcısına gerekse Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki müdafii huzurunda verdiği ifadelerini kabul etmiyoruz, hür iradesiyle verilmiş ifadeler değil" dedi. Üzmez'in diğer zavukatı Bayram Saba ise, Üzmez'in kendisine İnegöl'de yemek yediği sırada ikram edilen 'kola'nın içerisine herhangi birşey katılmış olabileceğini ve olayın komplo olabileceğini dile getirdiğini hatırlattı.

Savunmasını sözlü olarak yapan mağdure B.Ç.'nin annesi Livaze Ç. de, suçlamaları kabul etmedi. Kızının Üzmez'in İstanbul'daki evine gittiğini, ancak hiç kendisiyle yalnız kalmadığını söyleyen anne Livaze Ç.; "Kızımın Hüseyin Üzmez'in kendisine karşı cinsel istismarda bulunduğu yönünde bir beyanı olmadı. Benim mağdure kızım B.'nin sanık Hüseyin Üzmez'in cinsel istismar yapmasına yardımcı olma konusunda bir eylemim olmamıştır" dedi. Livaze Ç., İnegöl'de yemek yedikleri yere gittiklerinde üzmez'in yanında üç kişi olduğunu, masada kola ve ayran olduğunu, ancak bu kişilerin bir süre sonra ayrıldığını kaydetti. Livaze Ç. de, olayın soruşturma aşamasında verdiği ifadeleri kabul etmedi.

Mağdure B.Ç.'nin babası Bekir Ç. de, kızına karşı böyle bir eylem gerçekleştirildiğine inanmadığını söyledi. Olayın şokuyla sanıklardan şikayetçi olduğunu, ancak kızının böyle bir olayın olmadığını söylemesiyle rahatladığını anlatan Bekir Ç.; "Sanıklar hakkında şikayetçi değilim. Davaya da katılmak istemiyorum" dedi.

Mağdure B.Ç. ise psikolog huzurunda verdiği ifadesinde; "Hüseyin Üzmez'in bana karşı cinsel istismarı, diğer sanık annemin de Üzmez'in bana karşı yapmış olduğu bu cinsel istismar eyleminde iştiraki söz konusu değildir. Annemle Ümez'in İstanbul'daki evine gittiğimiz olmuştur, Mudanya'daki evine de gittik; ancak bana karşı cinsel istismarı olmamıştır. Sanıklardan şikayetçi değilim, davaya da katılmak istemiyorum" dedi. Mağdure B.Ç. de, daha önce verdiği ifadelerini kabul etmedi.

Bilirkişi Psikolog Duygu Noyan ise, mahkeme heyetine verdiği ifadesinde; "Mağdureyle duruşma öncesi kendisine karşı yapılan eylem nedeniyle olayın ne şekilde meydana geldiğine ilişkin karşılıklı görüşmelerde bulundum. Görüşmemizde mağdure cinsel itismara yönelik olarak sanıklar tarafından kendisine yapıldığı iddia edilen suçtan dolayı devamlı kaçındı, mağdurenin bu görüşme sırasında yoğun bir korku ve panik içerisinde olduğunu tespit ettik" dedi. Bu sırada devreye giren Üzmez, mahkeme heyetinden söz isteyerek; "Mağdure kendisine karşı bir eylemim olmadığını açıkça söylemektedir, dolayısıyla mağdurenin ara kararlar doğrultusunda raporlarının aldırılması şeklindeki ara kararlarını beklemeye de gerek yoktur" dedi.

Üzmez'in avukatı Bayram Saba, Bursa Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin olayı teknik takiple ortaya çıkarmalarına rağmen, B.Ç.'nin Üzmez'in evinde bir saatten fazla kalmasını belirlediklerini iletmelerine rağmen, neden suçüstü yapmadıklarını sorarak, bunun düşündürücü olduğunu söyledi. Saba; Üzmez'in yaşlı olduğunu, böyle bir suçu işlemediğini belirterek, tahliye edilmesini istedi.

Tanık Esme Ü. de, Üzmez'in suçu işlemediğini, Üzmez'i çocukluğundan bu yana tanıdığını, böyle bir olayın olmadığını söyledi.

İddia makamının Livaze Ç.'nin tahliyesi yönündeki açıklamasını da dinleyen mahkeme heyeti, Üzmez ve Livaze Ç.'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mağdurenin İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi Başkanlığı'ndan raporun aldırılması için yazılan müzekkere cevabının beklenmesine karar veren mahkeme heyeti, mağdurenin kemik yaşanın tespit edilmesini, Hüseyin Üzmez ve Livaze Ç.'nin üzerlerine atılı suçun niteliği, dosyadaki aleyhlerine olan delil durumu ve delillerin toplanması aşamasında olması dikkate alınarak her iki sanığın da tutukluluk halinin devamına karar verdi. Karara karşı 7 gün içerisinde Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ne itiraz hakkının olduğuna karar veren mahkeme, duruşmayı 28 Ekim'e erteledi.

Hüseyin Üzmez'in Avukat Ali Emir Kav; konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: "Gerek mağdure, gerek teyzesi, gerek babası Üzmez'in suçsuz olduğunu söylemiştir. Bir takım teknik raporlar beklenmektedir. Kamu davası olduğu için karşı tarafın böyle bir şey olmadığını ilettiler. Kola incelemesi rapor ve teknik yönden incelemeyi gerektirecek konu değildir. Sanık Üzmez, suçsuzluğu maddi kanıtlar bulunmadığı için aleyhine, mevcut duruma göre müşteki babası, gerek sanık annesi, teyzesi ifadeleri karşısında müvekkilimizin durumu kesinlikle suçsuz olduğu yönündedir. Maddi kanıt yoktur, soyut beyanlara dayanılarak mahkumiyet hükmü tesise mümkün olamayacağından müvekkilimle ilgli beraat ve tahliye kararı bekliyoruz. Telefon kayıtlar tek başına delil taşımamaktadır, zaten kayıtlarda önemli husus yok. Bu celsede tahliye olmamasının nedeni, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun gereği alınması gereken rapor var. Mağdurenin ruhsal yönündeki raporudur."

Avukat Bayram Saba da, 'iki avukat mı savunacak' diyen gazetecilere ''İstersek 100 avukat getiririz" dedi.

Duruşmanın ardından baba Bekir Ç., gizli bir şekilde adliyeden ayrılırken, mağdure B.Ç., Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü minibüsüne bindirilerek adliyeden götürüldü. Üzmez'in eşi Ayşe Ümez de ticari taksiye binerek adliyeden ayrıldı.

Bursa'nın Mudanya ilçesinde 26 Nisan 2008'de düzenlenen operasyonda, ilköğretim 8. sınıf öğrencisi B.Ç'ye (14) cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla Yazar Hüseyin Üzmez ve kendisine yardımcı olduğu öne sürülen B.Ç.'nin annesi Livaze Ç. tutuklanarak cezaevine göderilmişti.

Bursa/Cihan